38.BÖLÜM: FİNAL Part2

1.3K 117 38
                                    


"Hasret bitti yavrum. Babanın kefaretini ödedik ve Lima'ya verdiğim tüm sözleri yerine getirdik. Ve sen de farkında olmadan sana kavuşmama yardımcı oldun."

Aleda bu sözlerden hiçbir şey anlamamıştı. Odaklandığı tek şey, yıllar sonra annesinin kalbini okşayan naif sesini duyuyor olmasıydı. Nasıl da özlemişti ona 'yavrum' deyişini... Yüzlerce kez tekrar etse de yine de ruhundaki hasreti doyuramazdı; annesinin yüreğinin derinliklerinden yankılanan bu kelimesi. Cevap alamayan annesi, sözlerini tekrar etti. Bu kez cümleleri idrak eden Aleda, aceleyle yanıtladı onu.

"Hiçbir şey anlamıyorum anne. Sana gerçekten kavuşabilecek miyim? Sana çok ihtiyacım var. Yalanlara kanıp senin peşine düşmediğim için ne olursun beni affet! Tekrar birlikte olabilmek için ne gerekiyorsa yapmaya hazırım."

"Sen üzerine düşeni fazlasıyla yaptın kızım. Rüyalarının sesine kulak verdin. Lima'nın ve sevgilisinin ruhunu emanet ettiği eserin bulunması için var gücünle çalıştın. Akıllı ve özverili bir evladım olduğu için seninle nasıl gurur duyuyorum bir bilsen. Defterlerimi buldun. Bir bilmece gibi etrafa saçılmış detayları bir araya getirip senden isteneni yaptın. Ve en önemlisi, hayallerinin peşinden koşmayı başarıp özgürlüğünü ilan ettin. Bunun yanında kalbinin aşkla dolmasına izin verdin. Bilmediğin ne çok şey var aslında..."

"Sen... sen tüm olan biteni biliyor muydun anne... Nasıl yani bilmediğim neler var? Beni yanıtsız bırakma ne olur anne."

"Sabırlı ol kızım, her şeyi tek tek anlatacağım. Tüm soru işaretlerin birer birer yanıt bulacak. Yüzyıllar önce büyük bir aşk yaşayan, ancak bedbaht bir şekilde kavuşan iki aşığın; Lima ve Adras'ın hikayesi bizi buralara kadar sürükledi. Bulduğunuz eserler, Adras'a ait aslında. Adras o dönemde Yunanlı bir sanatçı... Antik Roma'ya sanatını icra etmek için gelir ve Lima ile derin bir aşkı paylaşır. Ancak koşullar kavuşmalarına izin vermez. En son bulduğunuz eser ise Adras'ın portresi... Lima kendi elleriyle yapmış. Feci şekilde can veren bu iki aşığı öldükten sonra farklı bir evrende birleştiren ise büyücü bir kadın. Fakat bunu yapabilmesi için ikisinin de ruhunu bu esere hapsetmesi gerekiyormuş. Baban ve diğerlerinin el altından satışa çıkardığı o eserin her bir parçası koparken, onlarında ruhu onlarca parçaya bölünüyordu. Onların apayrı bir dünyada birlikte olabilmeleri için o eserin bulunup ortaya çıkması şarttı. Kayıp olan parçaların bulunması yolunda ise henüz işimiz bitmedi. Sana kavuşabilmem için Lima ile yaptığım son anlaşma bu aslında...
Tüm bunlar sana inanılmaz geliyor biliyorum ama durum bu kızım. Sonuna kadar dinle beni."

"Onca doğaüstü olaydan sonra sana inanmamam için hiçbir sebep yok anne. Aklıma takılan o kadar çok soru var ki. Yazdığın günlükte çıktığın ilginç yolculuklar nasıl oldu? Lima ile benzerliğim... hatta ikiz gibiyiz diyebilirim. Bunun nedeni nedir? Sen şimdiye kadar neredeydin? Ve ne zaman geleceksin?"

"Bunları uzun uzun konuşmamız için epey vaktimiz olacak merak etme Aleda. Ancak kısa kısa yanıtlayayım. Çıktığım seyahatler kelimelere dökülmesi güç şeyler. Lima bir şekilde benimle bağlantı kurdu. Daha doğrusu büyücü diye bahsi geçen Vesta'nın yardımıyla... Defterde bahsettiğim gibi tüm hayatını bana gösterdi ve benden yardım istedi. Bunu yapamadan babanın oyununa geldiğimi zaten biliyorsun. Hastaneden yine Vesta'nın yardımıyla kaçtım. Lima ile aranızdaki benzerliğe gelince: Ne anlatmak ne de anlamak kolay... Aslında sen Lima'nın yüzyıllar sonra ortaya çıkan gendaşısın. Buna yeni tabirle reenkarnasyon da diyebilirsin. Evren, hiç ummadığımız sürprizler sunuyor bize yavrum. Bu belki bir tesadüf belki de kaderdir bilemiyorum. Bu suçu babanın işlemesi de bu tesadüf ya da kaderle açıklanabilir. Bu hayatta herkes isteyerek ya da istemeyerek bir bedel öder. Eğer birbirinizle ilintili olmasaydınız bu eseri bulma şansın olmazdı. Bunda Arkeolojiye olan tutkun ve hayallerinin peşinden gitmen de etkiliydi. Tuna'nın payı ise inanamayacağın derecede yüksek tüm bu olay örgüsünde. O gün kalbini sesini dinleyip karşına çıkması, sana yol göstermesi ve yıllar boyu kalbinde sana dair taşıdığı aşkı sunması ve Lima'nın da yardımıyla kalbini ona açman ve daha birçok şey birbiriyle ilintiliydi. Lima, ona ait taşıdığın her bir benzerliğin hakkını verebilmen için hayatına girdi diyebilirim. İkinizde tuttuğunu koparan, gelişmeye açık ve hayallerine sahip çıkan iki insanın birleşimisiniz. Trans seansları boyunca birbirinize fiziki ve mizaç olarak ne kadar benzediğinizi gördüm. Sen ona yardım ederken o da sana yardım ediyordu aslında. Rüyalarla hayatına girdiği müddetçe sana bilmeceler bırakırken, aslında kendi özünü bulmana da yardımcı oluyordu. İki aşkını; Arkeoloji ve Tuna'yı bulduktan sonra onun senin üzerindeki görevi bitti. Ve söz verdiği gibi benim esaretimi de sonlandırdı. Aslında bu esaret bir bedel de denilebilir. Homeros'un kaleminden, Yunan mitolojisindeki Artemis'in hikayesini bilirsin. Agamemnon, Artemis'e ait öldürdüğü kutsal geyiğe karşılık kızını feda etmek zorundaydı. Ben de o mitolojiye benzer bir şekilde uzun bir süre herkesten gizlenmek zorundaydım. Ve yıllar boyu senin buraya geleceğin günü iple çektim. Neden seni aramadığımı ya da babanı ele vermediğimi merak ediyorsun eminim. Her bir detay aslında Zeugma'nın sırrını ve kendi sırrını çözmen içindi. Yani Lima'nın ölümsüzlüğe hapsettiği aşkını kurtarman ve de hayatını kendi isteğin doğrultusunda şekillendirmen için... Başkalarının müdahaleleri doğrultusunda şekillenen hiçbir bir yaşam tarzı, insana mutluluk getirmez, unutma Aleda! Sorumluluğunu üstlenerek, kendi aklınla hareket ederek ve de tırnaklarınla kazıyarak edindiğin tecrübeler sayesinde kendi özünü buldun ve kendi hayatının dizginlerini sıkı sıkıya tuttun. Hayaller ve umutlar... Bu ikisi olmadan ömür denilen tatlı ırmak, akıp yolunu bulamaz. Her an şekil değiştirmeye elverişli ruhumuzu ancak onlar ayakta tutar. Tüm bunları başaramayan milyonlarca insan arasında belki de onlara öncü olasın diye sen seçildin..."

Aleda, şaşkın ve gözleri dolu dolu olduğu halde annesinin her bir cümlesini zihninine yansıtılan sinema perdesinde izliyordu resmen. Her bir ayrıntı hem çok tuhaf ve doğaüstü hem de bir o kadar mantıklı... Neden sonra annesinin suya yansıyan güzel yüzünün yok olup tekrar yıldızların belirginleştiğini fark etti. Halbuki anlamadığı ve duymak istediği ne çok şey vardı. Bundan da önemli annesini tekrar kaybetme korkusuyla içinden bir feryat koptu.

"Hayır anne tam sana kavuşmuşken tekrar beni bırakma! Tüm bunlar birer hayal ya da rüya olmasın! Yalvarıyorum beni bırakma!"

Tam küçük bir kız gibi annesinin gidişinin ardından bırakamadığı hıçkırıklarını koyvermeye hazırlanıyordu ki, o melodik ezgi imdadına yetişti.

"Sen beni iyi dinlemedin galiba küçükhanım! Artık hasret bitti dememiş miydim?"

Omzuna dokunan elle birlikte ne olduğunu anlamayan Aleda, kalbinin yerinden kopup çıkacağını sandı. Refleksle ayağa kalkmasıyla annesiyle göz göze gelmesi bir oldu. Yıllar, onu hiçbir şekilde incitmemiş gibi son rüyasında gördüğü şekliyle karşısında duruyordu. Gecenin iyice koyulaştırdığı dalgalı saçları, mavi uçuş uçuş bir elbiseyle ve menekşe gözleriyle karşısında duruyordu işte. Onu şoka uğratan ve oradan oraya sürükleyen son rüyası son evresine gelmişti. Tuna ile birlikte akıl hastanesinden çıkıp oturdukları çay bahçesinde, ona anlattığı ayrıntıları anımsayınca, aslında birçok detayı unuttuğunu ve bazı kısımları ise ondan sakladığını yeni yeni idrak ediyordu. Adı 'Çingene Kızı' koyulan eserin başında Tuna ile el ele oturduğunu, birden eserin binlerce parçaya bölündüğünü ve babasının şuh kahkahaları eşliğinde karanlık yüzlü adamlarla pazarlık yaparken çantasına attığı keseleri. Koşuşturmacaları, Lima'yı, annesine kavuşuşunu ve daha birçok ayrıntıyı şimdi daha net hatırlıyordu.

Karşısında duran annesini bir hayal olmadığını teyit etmek ister gibi gözlerini ovuşturup tekrar açtı. Hayır kaybolmamıştı! Dakikalar boyu yaşadığı her şey rüya değildi, her biri gerçekti işte! Kal gelmiş gibi ne yapacağını bilemez bir halde, hortlak görmüşçesine buğulu gözlerle öylece annesine bakıyordu. Annesi ise geniş bir gülümsemeyle komutunu verdi.

"Merak etme, hiç olmadığım kadar gerçeğim. Annene sarılmayı düşünmüyor musun?"

Aynı anda birbirinin boynuna atılırken ikisi de gözyaşları eşliğinde ıslanan yanaklarını doyasıya öpmek için yarışıyorlardı. Bir an da henüz çok küçükken, çok güzel bir bahar sabahı, başlarına taç yaptıkları çiceklerin arasındaki kır gezisinde hissettikleri anlatılmaz duygulara geri döndüler. Dakikalar boyunca konuşmadan aynı hasret giderişin tablosunu yineleyip durdular. Dile kolaydı; onca yılın hasretinin dinmesi saatlere bile sığmazdı. Artık annesi yere oturmuş, Aleda ise çocukluğunu tazeler gibi onun dizlerine uzanıp ellerini sıkı sıkı tutmuştu. Bıraksa sanki annesini yeniden kaybedecekmiş gibi bir tedirginlikle anlattıklarını dinlerken doya doya onun yüzünü izliyordu.. Neden sonra yanlarından geçen meczup kılıklı, genç ama bir o kadar da yaşlı görünen bir kadına takıldı gözleri. Bu Vesta'nın ta kendisiydi. Görevini layıkıyla yapmış olmanın mutluluğu okunuyordu yüzünde. İçten bir gülümsemeyle onları selamlayıp yanlarından uzaklaşırken, anne kız da birbirine bakıp gülümsediler. Ömür denilen garip döngünün onlara sunduğu bilinmezliklerin ve derslerin bilinciyle ve dış etkenlerden uzak, rotalarını sadece kendilerinin belirleyecekleri ve de yüreklerinin sesiyle hareket edecekleri yepyeni bir hayatı inşa etme yolundaki hayalleri paylaşıyorlardı... 'Çingene Kızı' denilen eserin mozaiklerinin her bir parçasında saklı olan sırrı Tuna hariç, onu ziyarete gelen her bir kişiden saklamak kolay olmayacak olsa da, Aleda o esere her baktığında Lima ve Adras'ın ölümsüz aşkını ve ondan bir parça taşıdığını ve de ona kattıklarını anımsayıp, hayallerine ve ideallerine daha da sıkı sıkıya bağlanması gerektiğini her seferinde hatırlayacaktı. Her bir tarihi dokunun yanından geçerken, onun geçmişinde saklı olan sırları, yaşanmışlıkları merak etmekten yoksun, hatta onları sıradanlaştırmaya çalışan ve ona hak ettiğinden daha sığ değerler biçen ve de sessiz haykırışlarını duymayan bakışların ve de zihinlerin körlüğüne ise yapılacak bir şey yoktu...

SON

ZEUGMA'NIN SIRRI (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin