4

2.4K 120 32
                                    

Bir saniye... Ben hiç futbol oynamamıştım ki.
Top bana geldiğinde olabildiğince uzağa kaçmıştım "toptan kaçma vur şuna!" diye haykıran Kerime baktığımda suratı sinirden kıpkırmızı olmuştu.

Funda denen kız önüme geçip omzuyla beni yere ittiğinde sol kolumun üstüne düşüp, yerde birkaç tur yuvarlandıktan sonra. Yerde kalmadan hemen ayağa kalkmıştım "vay canına ne yaptım gördünüz mü?" diye sordum.

Kırmızılar resmen siyahların üstünden geçiyordu. Şimdi 'bizim usulümüzce' dedikleri şeyi anlamıştım. Can yakmak serbestti.

İsminin Cihan olduğunu öğrendiğim kırmızı takım liderinin ayağına çelme taktığım an yüzünün üstüne yere yapışmıştı. Topu aldım ve kırmızıların kalesine doğru ilerledim.

Kaleci sağa sola hareket ederken Allah ne verdiyse vurdum ve topun kaleye girişini izledim. Kollarımı havaya kaldırdım "hooo gol attım... Gol attım!" sırtımdan aldığım darbeyle yüzümün üstüne düştüm çünkü kollarım havadaydı.

Çimenlerin üstüne oturdum, burnum kanıyordu. Düdük çaldığında Selim bağırdı "kalk ayağa çabuk. Oyun başladı." burnumu tutarak kalktım ve topun peşine koştum.

Tam ayağıma gelecekken, karşı takımın kızlarından biri topu aldı "Allah belanı versin!" diye bağırdım ve kızın peşinden koşarken Sultanla çarpışıp, yere düştük.

Son hız üstüme gelen Kerimi görünce sağa doğru yuvarlandım "gel birde ez!" kendi kalktı ve beni de kaldırdı.
"şu topa odaklan lütfen!" kaybetmek istemediği belliydi.

Afet topu bana atmıştı. Ayağıma gelen topa (belki bir daha gol olur hesabı) vurdum. İleride piknik yapan kel ve göbekli ağabeyin kafasına gelince öfkeyle topu tuttu ve bu tarafa yürüdü.

Elimle Fundayı gösterdim "bu yaptı ağabey. Sanki bilerek seni hedef aldı gibi bir hali vardı!" Funda bana doğru koşup, üstüme atladığında sırtımın üstüne düşmüştüm.

"nefes alamıyorum kalk üstümden seni canavar." bana yumruk atmak üzereyken elini havada yakaladım ve kolunu büküp, sırtına yapıştırdım "işte bana bunlarla gel güzelim." dizimle sırtına vurdum ve düşmesini sağladım.

Mustafada olan topu görünce ona doğru koştum. Bana pas verdiğinde üçüncü kez topa vurdum. Şans eseri bu da gol olmuştu. Kerim bağırarak yanıma geldi "aferin lan sana." omzuma eliyle vurmuştu. Dizine tekmeyi geçirdim "bir kişi daha bana dokunmasın..." demeye kalmadan kaybetmek üzere olduğu için sinirlenen Cihan, belimden tutup havaya kaldırmıştı beni.

"sakın yapma!" diye haykırsamda var gücüyle beni kaleye fırlatmıştı. Belimi direğe çarpıp, yere düştüm.
Acı içinde kıvranırken alay eder bir tavırla "baktın topla gol atamıyorum, şansını bende mi denedin?" dedim.

Tekrar üstüme yürüdüğünde kasıklarına attığım tekmeyle iki büklüm olmuş, yere çökmüştü. Kahkaha attım "pardon top sandım" dedim. Ellerimi yere bastırdım ve ayağa kalktım. Bu gibi durumlara eğitimimde sıkça rastladığım için acı kontrolüm vardı.

Tekrar düdük çaldığında oyuna geri dönmüştük. Funda ve yanına aldığı iki kız beni köşeye sıkıştırmışken Afet "yetim canım arkadaşım!" diye bağırarak buraya koşmuş, topu Fundanın kafasına atmıştı.

Fundanın bakışlarından korkan Afet, hızla arkama saklandı. Sayı kaybetmiştik sanırım yoksa Kerimin kendini yerlere atmasını başka şekilde tanımlayamazdım.

Hakem bağırdı "son oyun. Siyah takım sayı alırsa oyunu kazanırlar ve biter. Kırmızı takım sayı alırsa berabere kalırlar ve oyun son set için devam eder." düdüğü tekrar çaldı. Bizim takımdaki kızlar pes etmiş, yerine erkekler gelmişti.

UYANIŞ Where stories live. Discover now