14

1.4K 94 83
                                    

Faris:

Derse girdiğimde arkadaşı Afetle birlikte bir şeyler yaptığını gördüm. İçeri girdiğimi görünce gülümsedi ve ayağa kalktı. Masaya geçip, oturmalarını söyledim.

Bu kız parfümünü mü değişmişti? Hiç onluk bir koku değildi bu. Yüzümü ekşittim. Defteri yazarken üzerimde ki bakışlarını hissettim. Başımı kalırmadan "hayırdır Karahan bir şey mi söyleyeceksin?" diye sordum.

Bana hissettirmeden yaptığı bir şeyi anladığımda verdiği tepki hoşuma gidiyordu. Ayağa kalktım ve öğrencilere tek tek baktım.
"bugün sizinle biraz sohbet edelim. Mesela sevgi ya da aşk hakkında ne düşünüyorsunuz?"

Sınıftan ses seda çıkmazken Gamze iç çekti. Sanırım bu kızın Karahana olan düşmanlığı benden kaynaklıydı. Fakat bilmediği bir şey vardı Karahan gibiler aşktan sevgiden anlamazdı. Kendimden bilirim.

"bu soruyu bize sorarak çok büyük hata ettiniz hocam çünkü bizim sınıf tam bir sap topluluğu." yayık ağızlı konuşmasına sadece kendi ekibi gülen Semih, bana bakınca içimden küftermek gelsede dişimi sıktım.

Tüm dikkatiyle beni izleyen sınıfa göz gezdirdim "neden öyle dedin Semih? Sevgiliniz olmaması birini sevemeyeceğiniz anlamına gelmez." Hakan lafa girdi "bizim gibilerin kalbi çöldür hocam."

Hakanın söylediği sözler bana birini hatırlatmıştı. Başımı Karahana çevirdim "Herkesin kalbi çöldür, içinden Leylası geçene kadar!" bana bakarak gülüyordu.

Yaptığımın yanlış olduğu kanısındaydım. Başımı hızla çevirdim. Bunu ona yapamazdım. Evet belki babamın isteğinden dolayı ona iyi davranmıyordum. Kesinlikle içimden geldiği için yapmıştım her şeyi ama yine de olur da bir gün babamın söylediklerini öğrenirse üzülürdü.

Zaten kesiklerle büyümüş birinin yarasını deşmek Faris Çakarhana yakışmazdı. Telefonuma mesaj gelince babamdan olduğunu anlamıştım. Çünkü onun dışında kimse bu saatler içerisinde beni rahatsız etmezdi.

Masajı açtım "okulun gizli bölümlerini gösteren harita çalınmış. Şimdi nedenini sorma ve Efsar Karahanı gördüğün yerde öldür. Sonra bana haber ver cesedi temizleteyim." bakışlarım ona kaymıştı "bunu nasıl yaparsın?"

Kendi kendime konuşuyordum. Bunu nasıl yapardım ben? Önce Karahanın ismini babama vermiş sonra da ondan şüphelendiğimi defalarca söylemiştim.

O zamanlar sinir bozucu ve gıcık bir tipti. Üstelik geveze olması da beni benden alıyordu. Fakat son bir buçuk aydır ona kanım çok ısınmıştı. Sanki onu birkaç ay değil de yıllardır tanıyor gibiydim.

Gözlerini kocaman açmış bana bakan kızı görünce yutkundum 'nasıl masum bir insanın canını alabilirim ki?' Karahan belki birçok şey olabilirdi ama asla Ahmetin ajanı olacak kadar kötü biri değildi.

Dengesiz tavırları ve düşünmeden konuşması çektiği acıdan kaynaklanıyordu. Bunu asla yapamazdım, yapmazdım! Sandalyeye astığım ceketimi aldım "serbestisiniz. Sesiniz çıkmasın!" diyerek sınıftan ayrıldım.

Onun masum olduğunu ve artık şüphelenmediğimi babama söylemek zorundaydım.
------------------------------------------

Efsar:

"bunu nasıl yaparsın?" diyince yerimde kaskatı kesilmiştim. Ne öğrendiğini bilmiyordum ama deli gibi merak ediyordum.

Beni öldürdüğü ya da babasının önüne attığı sahneler zihnimde canlandıkça boğulacak gibi oluyordum. Gözlerim dehşetle açıldı "ya intikam için kolumu bacağımı kesip elime verirlerse? Sonra da dilenci yaparlar belki!" saçmalama o kadar da cani değildirler herhalde Efsar.

UYANIŞ Where stories live. Discover now