Euphoria ❧ KookU

59.Bölüm

(Jungkook)

İyi kötü geçirdiğimiz vize haftası sonunda bizi bekleyen ilk haftasonunu her ne kadar Jieun ile yalnız geçirmek istesem de çok sevgili arkadaşlarımız yüzünden bu pek mümkün olmamıştı.

Hep birlikte kamp yapmak kesinlikle YuBi'nin fikri olmalıydı.

"Mezarından kalkıp gelmek senin için çok zor olmalı," diyerek henüz gelen YoungHa'ya sahte bir gülümseyiş sunduğumda bakışlarını kaçırıp Taehyung'un yanındaki boşluğa yavaşça oturdu.

"Senin için zor biliyorum ama Taehyung için katlanamaz mısın?" diyerek parmakları usulca elimde dolaşan Jieun'un dokunuşları beni bir nebze rahatlatırken kafamı yavaşça sallamakla yetindim.

Taehyung'un koskoca Seoul'de hoşlanmak için YoungHa'yı seçtiğine hâlâ inanmak istemiyordum.

Daha olayları henüz sindirebilmiştim ama YoungHa'yı gördükçe istemsizce geriliyordum.

"Jieun, bileğini bir uzatsana."

Jieun'un sağında oturan Jimin'e tek kaşımı havalandırarak baktım fakat o hiç oralı olmayıp gömleğinin cebinden çıkardığı el yapımı bilekliği Jieun'un bileğinden geçirdi.

"YuBi ile birlikte yaptık," dediğinde YuBi de Jimin'in omzuna yasladığı başını kaldırıp kendi bilekliğini gösterdi. Onunki de tıpkı Jieun'un kolundaki gibi rengarenk boncuklardan oluşuyordu. Tek farkı Jieun'un bileğindeki çilekli bir figür taşıyorken YuBi'ninkinde minik bir fil figürü vardı.

"Ben senin için kurabiye figürlü bileklik yaparım, onu çıkar," diye mırıldandığımda Jieun kolumu parmakları arasında sıkıştırıp Jimin'e teşekkür etti.

Acıyla inlememek için dudaklarımı birbirine bastırdığımda kısık bakışları eşliğinde bana bakıp "Hâlâ Jimin'i kıskandığını söyleme sakın," diye tehdit eder bir ses tonuyla fısıldadı.

Ne kıskanacaktım canım (!) Alt tarafı ilk öpücüğünü almak istediği bir listede ilk sırada ismi yer alıyordu, çocukluktan beri Jieun'un yanındaydı ve aynı zamanda ilk aşkıydı!

"Kıskanmak değil bu," diye inkar moduna geçip "daha iyisini yapabilirim diye söylüyorum," dedim. Hatta kurabiyenin yanına muzlu süt figürleri bile ekleyebilirdim.

"Onunla yarışıp durmayı bırak. Arkadaşım ve sevgilim arasında kalmak istemiyorum."

Jieun'un net tavrı yüzünden dudaklarımı birbirine bastırıp bakışlarımı bileğinden çektim. Kendimi törpülemem gereken konulara her gün bir yenisini ekliyordum.

"Kim benimle odun toplamaya gelmek ister?"

Hoseok Hyung'un sorduğu soru ile birlikte ayaklanan tek kişi Namjoon Hyung oldu.

"Biraz yürümek iyi gelecek."

Namjoon Hyung'un aksine Yoongi Hyung uzandığı yerde gayet mutlu görünüyordu. Değil yürümek, yerinden kalkmaya bile niyeti yoktu.

"Jieun, biz de biraz yalnız mı kalsak?" diye küçük harflerle sorduğum soruya karşılık düşünür gibi bir hâl alan Jieun, gülümseyerek beni onayladı. "Yaprak baskı yapacaksak olur."

En son yatılı okulda yaptığımı hayal meyal hatırlıyordum. Pek bana göre bir aktivite olmasa da Jieun oldukça hevesli göründüğü için "olur, en sevdiğim" diye yanıt verdim.