32.Bölüm

7.6K 982 684
                                    

Medya: @felinax editi ♡

(Jieun)

"Jieun, Jungkook abimin kıyafetleri mi bunlar?"

YuBi gülümseyerek yanıma ulaştığında "komik olduğunu biliyorum," dedim. Sesim oldukça ciddi bir tınıda olsa da YuBi başını olumsuz bir şekilde iki yana salladı.

"Sevimli görünüyorsun."

Al işte!

Jimin neden MiNa'ya aşık olmamıştı? Doğru dürüst nefret etme şansım olabilirdi.

"Teşekkür ederim," diyerek gülümsediğim sırada Jungkook'tan giyinmek için kıyafet isteyen MiNa'ya karşılık bu kez göz devirmemek için büyük bir çaba gösterdim.

Jungkook MiNa'yı az önce girdiğimiz odaya yönlendirirken Jungkook'un kolundan tuttum, fısıltıyla karışık "kendi kıyafetlerini verirsen ölürsün," diye bir tehdit savurdum.

MiNa'ya aldırmadan burnumun ucunu hafifçe sıkan Jungkook, gözleri kısılana kadar güldü.

"Bu evde başka kimsenin kıyafeti yok ki."

Duyduğum kıkırdamanın ardından YuBi "Benim yanıma aldığım çantada yedek kıyafetler var. Sana da benimkilerden veririm," diyerek MiNa'nın yüz ifadesinin değişmesine sebep oldu. Böylece sırf Jungkook'un kıyafetlerini giymek için yaptığına bir kez daha emin oldum. Gerçi benim kadar olmasa da ıslanmıştı ama yanına bir şeyler alsaydı canım!

YuBi, MiNa'yı da alıp odaya doğru ilerlerken YuBi arkasına dönüp bana göz kırptı ve ben istemsizce gülümsedim.

Artık emindim.

YuBi'ye karşı asla kötü hisler barındıramayacaktım ve sanırım bu da benim cezamdı.

"Sudan çıkmış balığa dönmüşsün yine."

Ne ara yanımıza geldiğini anlamadığım Jimin ıslak saçlarımı karıştırdı. Bunu hep yapıyordu fakat ben bu kez zoraki bir gülümseyiş sunmuştum. Aramızdaki yeni duruma ne zaman tam olarak alışacağımı bilmiyordum ve asıl sıkıntı aramızda yeni bir durum oluştuğundan Jimin'in haberinin olmamasıydı. O yine bana oldukça yakın davranıyor, yine aynı bakıyor, gülümsüyordu. Ben ise alışmaya, kabullenmeye çalışıyordum.

"Sen kendine bak! Çakma civciv."

"Ne demek çakma civciv?" diyerek yanaklarımı avuçlarının arasına hapsedip sıkıştıran Jimin'e karşılık Jungkook araya girip beni kolunun altına aldı.

"Biz en iyisi Jieun ile sıcak bir şeyler hazırlayalım."

"Bu da çok kıskanç," diyerek başını olumsuzca sallayan Jimin'i başını hafif öne eğip gülümseyene dek izledim. O sırada Jungkook beni mutfağa doğru çekiştirirken bakışlarım koltuklardan birine oturup öylece bize bakan Taehyung'u buldu. O bakışlarını aniden benden çekerken yüz ifadesi yutkunmama sebep oldu. Gerçekten söylediklerim onu üzmüş müydü? Birlikte vakit bile geçirmediği birine öylece kapılmış olmayacağını düşünsem de az önce gördüğüm yüz ifadesi buruk hissetmeme sebep olmuştu.

Mutfak tezgahının ardına geçtiğimizde bakışlarımı yeniden Taehyung'a yönelttim. Telefonunu çıkarmış, asık surat ifadesiyle bir şeylere bakıyordu. Ya da sadece bir şeylere bakıyor gibi görünüyordu.

Neden her şey bu kadar karmaşık olmak zorundaydı?

Son günlerde ne düşüneceğimi, ne hissedeceğimi şaşırmış durumdaydım.

Euphoria ❧ KookUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin