39.Bölüm

5.6K 740 618
                                    

Medya için Ayşenur'a yeniden teşekkür etmek istiyorum 😘

NOT: Yazmaya henüz başladığım fakat en iyi kurgum olmaya aday "Awake" kurgusuna da beklerim sizi 🌸 Orada da JK♡Jieun mevcut 🥰

(Jungkook)

Jieun'un tüm gece uyumamak adına yaptığı teklifi büyük bir istekle kabul etmiştim. Tabii her durumda her isteğine koşulsuz şartsız "evet" diyebilme potansiyeline sahiptim fakat bunu açıkça ifade edemezdim.

"Bayan Kang evde olmadığımızı fark eder mi sence?" diye soran Jieun'a karşılık başımı olumsuzca salladım. "Şimdi bilmem kaçıncı uykusundadır."

Gece gece canım alıştırmalık bir şeyler çektiği için Jieun ile birlikte 7/24 açık bir market bulup kocaman bir alışveriş arabası seçmiştik. Malum bir miktar tuhaf bir ikiliydik ve birbirimize uyduğumuz müddetçe bu durum geçerliliğini asla yitiremeyecekti.

"Daha fazla çikolata almaya devam ederken regl olduğunu düşüneceğim" diyerek kocaman gülümseyen Jieun'a döndüm.

"Sen seviyorsun diye alıyorum" dediğimde bitter çikolatalardan birini seçip göz mesafesine kadar havaya kaldırdı. "Ben bitter seviyorum."

"Peki madem sen seç öyleyse" dediğimde aklına muzip bir fikir geldiği zamanlarda yaptığı gibi dudaklarını birbirine bastırıp önce bana ardından alışveriş arabasına baktı.

"Korkmaya başlamalı mıyım?" diye sorduğumda başını olumsuzca sallayarak içten bir gülüş savurdu. Delirtiyordu beni. Gülüşüne hapsediyordu.

"Arabaya sığar mısın diye düşünüyorum ve bence sığarsın."

Kaşlarım şaşkınlıkla havalandı. Bu işte bir terslik yok muydu?

"Fantezi dünyanı sorgulamaya başlıyorum Jieun. Çok istiyorsan arabaya sen geç" dediğimde bana Çoko bakışları atmaya ve aramızdaki mesafeyi kapatmaya başladı. Tam karşımda durduğunda elleri ceketimin yakalarına tutundu. Ama her seferinde gardımı düşürmeme sebep olacak davranışlarda bulunması büyük haksızlıktı!

"Ben etek giydim bu yüzden arabaya sen geçmelisin. Lütfen."

Gözlerini birkaç kez kırpıştırıp bakışlarını benimkilere sabitleyip şirin bir tavırla beklemeye başladığında yenilgiyle omuzlarımı düşürdüm ve alışveriş arabasına hüzünlü bir bakış attım.

Derin bir iç geçirerek bacaklarım dışarıya sarkacak şekilde büyük bir zorlukla arabaya geçtiğimde Jieun'un gülüşünü saklamaya çalışan ifadesine karşılık gözlerimi devirdim.

"Etrafta kimse var mı?" diye çaresizce sorduğumda Jieun omuzlarını kaldırıp indirdi. "Birkaç önemsiz güvenlik kamerası dışında herhangi bir tehlike yok" dediğinde elimle yüzümü kapatmaya çalıştım. Jieun ise arabayı sürmeye başlamıştı.

"Ağır değil miyim? Yetmez mi bu kadar işkence?"

"Değilsin" dedikten sonra kucağıma seçtiği birkaç çikolata, muzlu süt ve kurabiyeleri sıraladı.

"Dur! Biraz da ramen alalım. Acıkırız gece."

Beni onaylayarak birkaç tane ramen seçip kucağıma attı. Araba bir miktar sendeliyor olsa da Jieun inadından vazgeçmiyor, sürmeye devam ediyordu. Artık sırtım ve bacaklarım ağrımaya başlamıştı.

"Jieun, güzelim yetmez mi?" diye sorduğumda birkaç saniyeliğine bakışlarımız kesişti ve o bir süre bekledikten sonra yan tarafıma doğru geçip elini uzattı.

Euphoria ❧ KookUWhere stories live. Discover now