Bir Düşkünlük, Bir Merak

3.7K 340 240
                                    

İyi geceler sayın okur. Keyifli okumalar dilerim. Selametle!


***

Kalbinin atışı dışarıdan duyuluyor muydu? Peki ya hali? Başka bir göz tarafından heyecanı anlaşılıyor muydu? Doktor Rıza'nın ona hissettirdiği bu tarifi mümkün olmayan hislerden haberi olsa ne düşünürdü? Kendisini yine dalgaya alıp güler miydi? Titremekte olan ellerini ardına saklayıp kasılan yüzüne sahte bir gülücük kondurdu. Niyeti, gerginliğini bu gülüşün ardına gizlemekti. Doktor Rıza ise Gülilzar'ın içindeki tufandan bihaber neşe saçmaya devam ediyordu.

"İlk gün hayırlı uğurlu olsun bakalım. Nereye bırakmamı istersiniz?" Gülilzar bulunduğu tutuk durumdan kurtularak okulu işaret etti. Ardından Murat'ı hatırlayıp eliyle selamladı genç adamı. Genç adam da kendisine aynı karşılığı verip yoluna gitti. Gülilzar bir süre Murat'ın arkasından bakakaldı. 'Gitme!' demek istiyordu. 'Beni Doktor ile yalnız bırakma,' diye kollarına yapışası geliyordu. Lakin ne peşinden koşabildi ne de seslendi. Yaptığı, Doktor Rıza'ya kapıyı açıp getirdiklerini mutluluk ile harmanlamış hüzünle dolaplara yerleştirdi. Artık çocukların okuyabileceği kitaplar mevcuttu ve Gülilzar bunun için Doktor Rıza'ya teşekkür etmesi gerektiğinin farkındaydı. "Gelmemden memnun değil gibi bir haliniz var."

Gülilzar Doktor Rıza'nın bu haklı sitemine karşılık ne söyleyeceğini bilemediğinden bir süre suskun kaldı. Fakat sonra bunu inkâr etmenin bir anlamı olmadığını düşünerek,

"Sizi beklemiyordum. Vaziyetimi buna yorun," dediğinde Doktor Rıza anlayışla yanıtladı.

"Haklısınız. Getirdiklerim teşekkürümü sunmak içindi." Çapkınca, "Ayrıca ziyaret etmem gereken bir hanım vardı. Gelmişken sizi de görmek istedim," deyince Gülilzar bu hanımı merak etmeden duramadı. Merakı, dilini süzgeçten geçiremeden atılmasına sebep oldu.

"Kimmiş bu hanım?" Doktor Rıza pırıl pırıl bir yüz ile,

"Ah, ismi Fatma. Güzel olduğu kadar hamarattır da," diyerek daha çok düşkünlüğe sebep oldu. Gülilzar ellerini arkasında birleştirerek ayak parmakları üzerinde yükselip yaylandı.

"Fatma Hanım neyiniz olur?" Rıza Gülilzar'ın böyle bir heves göstermesini şaşkınlık içerisinde karşılarken takılmadan edemedi.

"Gülilzar Hanım bu tecessüsün kaynağı nereden geliyor?" Doktor Rıza'nın kendi hislerini anlamasından endişe eden Gülilzar tasa ile konuştu.

"Ne merak edecekmişim canım! Ben sadece..." Kapana kısılmış gibi hissediyordu Gülilzar, kendini rezil bir vaziyet içine sokmuştu. Doktor Rıza keyifle üstüne gitti.

"Sen sadece ne?" Gülilzar o anda aklına gelen ilk şeyi döktü dudaklarından.

"Fatma Hanım okuma yazma bilir mi merak ettim." Doktor Rıza bu cevapla bir süre düşünüp,

"Hayır, bilmiyor," diye mırıldandı. "Neden merak ettiniz?" Gülilzar muhataralı bölgeden kurtulduğu için içi rahat,

"Hanımlara da okuma yazma öğretiyorum, akşamüzeri. Kendisine iletir misiniz?" dediğinde Fatma Hanım'ın kim olduğunu da öğrenebileceği için şevkle parlamıştı çehresi. Doktor Rıza ise bunu öğretme aşkı olarak görmüş, genç kadının bu arzu dolu hali, içini okşamıştı. Başını salladı.

"Elbette söylerim." Gidecekken yoğurt dolu bakraca takıldı gözleri. İştahla yaklaşıp üzerindeki kaymaktan bir kısım alıp ağzına attı. "Hım. Bu lezzetli yoğurdu kim getirdi?" Gülilzar dümdüz,

GÜLİLZAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin