Ayrılık

2.2K 269 52
                                    

İyi günler, hayırlı kandiller dilerim sayın okur. Yeni bir bölümle merhabalar! Giderek sona yaklaşıyoruz. Hissediyor musun? Açıkçası bu bitireceğim ilk hikaye değil lakin ilki gibi heyecan veriyor. Bu arada medyadaki Barış Manço'nun sesinden, 'Ayrılık' şarkısı bölümle pek bir alakalı. Okurken dinlemeni tavsiye ederim. Dilerim severek okuyacağın bir bölüm olur sayın okur. Selametle!

12 Mayıs 1951 Yıkıcı gücü Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan bombaların 100 katı büyüklüğünde olan ilk Hidrojen Bombası denemesi, Büyük Okyanus'undaki Eniwetok Atolü'nde yapıldı.
***

Gülilzar ne dediğini duyuyor muydu? Bu söylediğini yüreği nasıl kaldırırdı? Rıza'nın göğsü sıkışır gibi olurken oturduğu yerden bir hışım kalkıverdi. Başını ellerinin arasına alıp patlatırcasına sıkmak istiyordu. Böyle bir ihtimali hep düşünmüştü. Gülilzar'ın bir gün bu olanlara dayanamayacağı, çekip gitmek isteyeceği ihtimali beyninde dönüp durmuştu. Şimdi korktuğu şeyin dile gelmesi delirtecek raddeye getirmişti onu. Geçemezdi ki Gülilzar'dan. Bu birinin, ona; 'Nefes almadan yaşa,' demesi gibiydi. İnsan soluk almadan yaşayabilir miydi?

Bir şeyleri parçalamalıydı. Şu an ihtiyacı olan tam da yakıp yıkmaktı. Öfke usul usul yüzüne doğru tırmanırken başparmağıyla işaret parmağını burun kemerine yasladı. Sakin kalmalıydı. Gülilzar'ı daha fazla yıpratmak istemiyordu. Bu sebeple derin soluklar çekti içine. Aldığı nefesler yetmeyecek gibi olduğunda kazağının altındaki gömleğin yakalarını açmaya başladı. Odada insanı delirtecek şekilde attığı adımlar da yetmiyordu. Pencereye kadar yürüyüp soğuk havayı içeriye aldı. Köydekinden daha keskin bir soğuk vardı. Rüzgâr yeryüzüne vurduğunda içi titriyordu. Lakin çekilmiyordu da.

Nihayet bir nebze sakinleştiğinde tek çareyi ayrılmakta gören Gülilzar'a döndü. O da kendisinden farklı değildi. Gözlerini parmaklarına dikmiş, ağlamamak için büyük bir özveri gösteriyordu. Çökmüş omuzları, biraz evvelki sevgi selinden dolayı dağılmış bukleleri ve sıkılı çenesi... Bu haliyle ne kadar da yabancıydı. O Gülilzar'ı böyle görmeye alışkın değildi. Öyle yenilmişçesine. Sanki, 'Artık kader ile başa çıkamıyorum,' der gibiydi. Fakat Rıza'nın pes etmek gibi bir fikri yoktu. Bencilceydi belki, biliyordu ama Gülilzar'dan cayarak ne onu ne de kendini ateşe atamazdı. O, Gülilzar ile hayata tutunmuştu ve biliyordu ki Gülilzar, kendisinden giderse eskiden olduğu gibi boş vermişlikle yaşardı hayatı.

Gülilzar... O toparlardı kendini. Çünkü onun, güçlü bir kadın olduğunu, yıkılmayacağını biliyordu. Kendisi gibi zayıf, aciz değildi. Yalnızca bir daha kimseye güvenmeyeceğini hissediyordu. İçindeki hodbin adam, bu düşünceyle rahatladı. Nasıl ki o Gülilzar'a aitti, Gülilzar da ona aitti işte. Başka bir şahsın bu aşkta yeri yoktu. Gözlerini yumup kalktığı yere oturdu yine. Gülilzar'ın yanına. Yanaklarını kavrayıp eğilmemesi gereken başı kaldırdı. Dolu doluydu gözleri. Sanki Rıza, ona; 'Tamam ayrılalım,' dese akıverecekti.

Bir yumru genç adamın boğazına kuruldu. Yutkunsa dahi bir türlü geçmeyecek olan bir yumru. İçinden gelen aşkla o nazarlara birer öpücük kondurdu. Küçük bir teselliydi belki fakat Gülilzar için bir cihan kadar vardı. Rıza'nın başparmağı yanağını usul usul okşarken o cihanın cennetten bir parça olduğunu gördü Gülilzar. Bu farkındalıkla ola ki Rıza isteğine uyar, kendisinden geçerse ona kalan cehennemin soğuk tarafından bir parça olurdu. Olmaz desin istiyordu. Vicdanına rağmen olmaz desin de yanında kalsın diliyordu. Bu onu kötü bir kadın yapar mıydı veyahut yüzsüz?

"Sen ne dediğinin farkında mısın? Bizden nasıl geçersin?" Başını sağa sola salladı Rıza. "Ben geçmem Gülilzar. İster ahlaksız de ister arsız, utanmaz de ama ben ölmek istemiyorum. Beni kefensiz mezara gömme. Üstüme toprak atma!" Rıza'nın lakırdıları o yüzsüz kadını sevince boğdu, vicdanını ise bir mengene gibi sıkıştırdı. Ne diyebilirdi ki. Bir şey söylese, yüreğinden geçeni haykırsa o küçük kız geliyordu hatırına. Nasıl da sığınmıştı Rıza'ya. İçi kanıyordu, içi kan ağlaya ağlaya o ellerden sıyrıldı. Ah, ne çok isterdi o avuçları buselere boğmayı!

GÜLİLZAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin