Aşktan Kör

3.1K 294 259
                                    

Keyifli okumalar dilerim sayın okur. Selametle!


 14 Ekim 1950 Kore'ye Türk askeri birliği ulaştı.  

17 Ekim 1950 Türkiye'nin de Kore savaşı'na katılmasıyla 500 kişilik ilk Türk askeri birliği Kore'ye ulaştı ve Pusan'da karaya çıktı.

***

Göz gözü görmez bu aydınlık sabahta

Görmez ki uçan kuşu, gökte asılı bulutu.

Gözler aşktan kör artık

Ne ayan günü bilir ne kararan göğü...

Nazım'ın dizeleri, Gülilzar'da can bulmuştu sanki. Yaşadığı duygular öylesine yoğundu ki hafiflemiş hissediyordu kendisini. Suya bıraksalar üstünde durur, oynaşırdı hisleri. İnsan aşktan uçmak ister miydi, artık biliyordu. Köye geldiklerinde hava çoktan kararmıştı. Köyden kimse görmesin duaları eşliğinde koltuğa iyice sinen Gülilzar'ın derdini Rıza da anlamıştı. Bu sebeple yolu uzatmayı göze alarak köyün etrafından dolaşıp mektebin önünde durdu. Gülilzar rahatlarcasına nefes aldığında Rıza, genç kadının bu haline gülmeden edemedi.

"Gören de kötü bir iş etmekten geliyorsun zanneder." Gülilzar, Rıza'nın dilinden dökülen bu korkunç düşünceyi iri gözlerle karşıladı. Fakat cevap dahi vermeden şaşkınlığını üzerinden atmaya çalıştı. Kendisine kalırsa zaten kötü bir iş etmişti. Köylü o halde görmüş olsaydı onları muhtemelen taşa tutarlardı aracı. Zihninde canlanan bu görüntü ile gülmeden edemedi. Rıza, bu neşenin kaynağını merak ededursun Gülilzar çoktan arabadan inmiş, şoför mahallinin tarafına yönelmişti. Başını eğip,

"İyi geceler Rıza. Görüşmek üzere," dediğinde Rıza hınzırlık etmeden duramadı.

"İyi geceler öpücüğü almadan olmaz ki!" Genç kadının alayla kalkan kaşları, aslında cevabı da vermiş oldu. Fakat Rıza, ayak diretmeye devam edince Gülilzar ne yapacağını bilemedi. Bu tatlı halleri, Rıza'nın pek hoşuna gidiyordu. Araçtan çıkmaya yeltendiğinde Gülilzar geri çekildi. Tedirginlikle karışık arzu, onu sararken Rıza'nın kolları kendisini sardı önce. Ardından yanağına bırakılan sıcacık, içten öpücük içini titretti. Rıza, çenesinden kavrayıp başını kaldırdığında gözler selamladı birbirini, ışıkları oynaştı. "Şimdi iyi geceler Gülilzar." Göz kırpıp, "Rüyanda beni gör derdim ama..." dediğinde Gülilzar hışımla ondan uzaklaşıp koluna sahte bir kızgınlığın ürünü olan yumruğunu geçirdi.

"Hiç deme! İyi geceler Rıza." Ardından okulun bahçesine girdiğinde Rıza seslendi.

"Sen yine de bir düşün!" Gülilzar gerilen yanaklarının ağrısını hissederken kapının açık olduğunu gördü. Unutkanlığına verdi. Rıza'nın hala orada olduğunu biliyordu. Lambayı açmadan gitmezdi ve bu kendisini güvende hissettiriyordu. Genç adamın daha fazla beklemesine gönlü razı gelmediğinden el yordamıyla lambayı bulmaya çalıştı. Fakat ne olduğunu anlamadığı bir şeye takılıp düştüğünde dudaklarından çıkan çığlığa mani olamadı.

Rıza, sesi işittiği an mektebe fırladı. Gülilzar'ın sesini duyduğunda içinden bir şey kopuvermişti sanki. O heyecan ile içeriye girdiğinde gözü bir şeyi seçemediğinden cebinden ayırmadığı kibriti çakıverdi. Gülilzar'ı doğrulmaya çalışırken gördüğünde boylu boyunca uzanan Murat'ı da fark etti.

GÜLİLZAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin