Yoksunluk

2.3K 271 221
                                    

Keyifli okumalar dilerim. Selametle! 


9 Aralık 1950 Soğuk Savaş: Harry Gold, II. Dünya Savaşı sırasında atom bombasının sırlarını Sovyetler Birliği'ne verdiği için 30 yıl hapisle cezalandırıldı.

***

Zaman geçmekte acele etmiyordu son zamanlarda Gülilzar için. Öyle yavaş geçiyordu ki artık delirtiyordu onu. Ne yaptığı işten tatmin oluyor, ne de yediği yemekten tat alabiliyordu. Kasım ayı koskoca bir yıl gibi uzamıştı gözünde. Artık kış yavaş yavaş kendini hissettirir olmuş; toprağın kucağına oturmuştu. Geçen bu zamanda çok şey değişmişti. Ahmet, Abdullah'ı öldürdüğüne dair bir itirafta bulunmuş; Kadir Bey'i hiçbir şekilde ilgilendirmeyen bir beyanda bulunmuştu. Bu esnada Ayşe artık Rıfat ve kız kardeşini okula göndermeyi bırakmış; Ahmet'in yakalanmasından ötürü Gülilzar'a karşı kin beslemeye başlamıştı. Nihayetinde evini ersiz bırakmıştı Gülilzar. Bundan büyük suç mu olurdu onun için?

Okula devam etmeyen sadece Rıfat ve kardeşi değildi elbette. Kadir Bey'in, marabalarım dediği ebeveynler de çocuklarını okula göndermeyi bırakmış; Gülilzar'ı keder içinde bırakmışlardı. Sadece bununla kalınsa iyiydi, bazı geceler okulun etrafında dolanıp duran birilerinin olduğuna dair yemin edebilirdi Gülilzar. Kendini emniyette hissetmiyordu. Rıza ise o son gidişinden beridir köye uğramaz olmuştu. Bunu Fatma Hanım'ın, iğne için her gün kendisine geliyor oluşundan biliyordu. Terk edilmiş hissinden sıyrılamıyordu Gülilzar.

Saate bakıp bir avuç çocuğa dersin bitmiş olduğunu haber verdi. Çocuklar toparlanarak kapıyı açtığında dışarıda bekleşen hanımlar doluştu bu sefer içeriye. Gülilzar artık sobanın yanıyor oluşundan kaynaklı öğle arasını ortadan kaldırmıştı. Tasarruflu olmak gerekirdi. Devletinin kendilerine sağladığı kaynağı en iyi şekilde kullanıp faydalanmalıydılar.

Nihayet çocukların yerini hanımlar doldurduğunda önce ödevler kontrol edilip derse başlandı. Tuhaftır, Gülilzar; Kadir Bey'i şikâyet ettikten sonra Hafsa Hanım, Halime'nin okumasına müsaade etmişti. Muhtemelen kendisi Kadir Bey'i sevmediğindendi. Eh, yine de Hafsa Hanım'ın artık kendisine sepirdek dememesinden memnundu.

Hanımlar, çocuklara göre daha geç öğreniyordu lakin Gülilzar, sıkılmıyor; aksine daha bir şevkle üstlerine eğiliyordu. Onları öğrettiği harfi tekrar etmek için bir başlarına bıraktığında kendi de masasına oturup çekmeceleri karıştırdı. Boş bir sayfa bulup yoklama alacaktı ancak eline gelen mektuplar olmuştu. Nasıl da unutmuştu bunları Gülilzar! Halası kim bilir neler düşünmüştü. Bir altındaki zarf ise malum olandı. 'Keşke bu kadar ertelememiş olsaydım,' diye düşünürken sınıfın kapısı açıldı. Fatma Hanım dersi önemsemeden Gülilzar'ın yanına geldiğinde o da ayaklandı. İğne zamanı gelmişti ve Fatma Hanım bekleyecek bir kadın değildi. Birlikte Gülilzar'ın odasına geçtiklerinde Fatma Hanım yerini alıp hazır bir halde bekledi. Gülilzar işini yaparken Fatma Hanım boş durmayıp,

"İlçeye gidiversene," dediğinde bu kadının, apaçık olan niyetini kırık ümitleriyle gördü. Gülilzar, iğneyi batırıp ilacı zerk etti yorgun bedene.

"Bir işim yok ki. Neden gideyim?" Fatma Hanım, eli kalçasında doğrulurken Gülilzar'a aptalmışçasına baktı.

"Gidip evladımın yanına var, halledin aranızdaki soğuğu." Fatma Hanımın emir veren ses tonu, zerrece gocundurmadı Gülilzar'ı. Nihayetinde bu hanımın tabiatı buydu. Gülilzar aşikâr olanı reddetti.

"Aramızda bir soğukluk yok. İçiniz rahat olsun." Fatma Hanım bu cevap üzerine,

"Hah, aralarında soğukluk yokmuş! Sen onu benim külahıma anlat," dediğinde Gülilzar uzun bir aradan sonra ilk defa güldü. En son bu odada Rıza ile birlikte oturup gülüşmüşlerdi. O anın sıcaklığı yüreğine çarptığında hüzne bulandı. Hal böyleyken bir cevap vermedi, vermek istemedi. Zira ne söylese inanmayacaktı Fatma Hanım. Hoş kendisini nasıl inandıracaktı ki? Bir yanıt vermeden boşalmış ilaçları çöpe atıp Fatma Hanımın toparlanarak dışarı çıkmasını izledi. Sonunda hanımlarla baş başa kaldığında onlarla ilgilendi. Dersten sonra tekrar ilçeye gidip Rıza'yı görecekti. Bu sefer bahanesi de hazırdı. Halasına mektup ve Ankara Savcılığına göndereceği dilekçe...

GÜLİLZAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin