A L T I N C I B Ö L Ü M

63.4K 1.9K 317
                                    

                                    SAPLANTI - 6. BÖLÜM

Bölüm Şarkısı : Mavi gri - Odamda Hayalin Saklı

Bölüm Şarkısı : Mavi gri - Odamda Hayalin Saklı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Yazar'dan

  Genç adam ellerine bulaşmış sevdiğinin kanıyla ne yapacağını  bilmez bir haldeydi. Kızı kucakladığı gibi biraz ötede ki arabasına doğru koşmaya başladı.

Kızı arka koltuğa uzatıp kendisi de sürücü koltuğuna geçip arabayı çalıştırdı. Gazı kökledi. Aynı zamanda da telefonundan Levent'in numarasını tuşladı.  Telefonun açılmasıyla Ateş bağıra bağıra bağıra konuşmaya başladı.

"Levent senin hastaneye geliyorum. Sedye felan geldiğimde kapıda olsun. En iyi doktorlarını ayarla."

Ateş daha adamın konuşmasına izin vermeden telefonu kapattı. Telefonu yandaki koltuğa fırlatıp güzel gözlüsüne seslenmeye devam etti. Ama genç kız onu duymuyordu bile.  İşte Ateş'in asıl içini yakan da buydu işte. Onun sesini duymamak, mavi gözlerini görmemek içini yakıp kavuruyor du.

Genç adam acısını yerdeki asfalttan çıkarıyormuş gibi gaza biraz daha basıyor, asfaltın anasını ağlatıyordu. Aynadan sevdiği kıza baktı. Hareketsiz bir şekilde yatıyordu. Onun kafasını o kayaya çarpması hala gözlerinin önündeydi. Elini kaldırıp direksiyonu yumruklamaya başladı. Ona bir şey olsaydı nasıl yaşayacaktı. Onu zaten yanında istediği için kaçırmıştı. Şimdi ölüyormuydu?

Arabasının hızını iyice artırdı. Şuan son gaz ilerliyordu. Şuan sürgünü bir kaybederse arabadan canlı çıkmaları imkansız gibi bir şeydi. Ama genç adam için şuan önemli olan o hastaneye varmak tı.

*

Yarım saatin ardından ateş hastaneye varmıştı. O kadar hızlı sürmüştü ki. Bir saatlik yolu yarım saatte gelmişti. Hemen arabadan inip arka kapıyı açtı. Sevdiğini kucağına alıp kapıda hazır bekleyen sedyeye yatırdı. Hızlı bir şekilde doktorlar Miray'ı ameliyathane ye aldılar.

Genç adam saatlerdir kapı da bekliyordu. Artık daha fazla dayanamayıp ameliyathane nin kapısına gidip kapıya vurmaya başladı.

"Yeter lan biriniz de çıkıp bir şey söylesin. Deli etmeyin adamı." Ateş'in bağırmalarına karşı amaliyathanenin kapısı açıldı. Levent dışarı çıkıp genç adamı sakinleştirmeye çalıştı.

"Tamam ateş birazdan doktorlar çıkıcak sana neler olduğunu anlatacağız."  Ateş adamın yakasına yapıştı.

"Başlarım lan birazdanızdan. Şimdi anlatıyorsun. İyi mi o."

"iyi." dedi levent. "Kafasını vurunca beyin sarsıntısı geçirmiş. Hasta beyin kanaması yaşamasın diye saatlerdir uğraşıyoruz içeride. Şuan durumu iyi. Uyutuyoruz. Yarin sabah ilaçları kesip uyanmasını bekleyeceğiz. Uyanıp uyanmamak ona kalmış. Ne kadar erken uyanır bilmiyoruz. Böyle hastalarda en geç beş ayda uyanan var."

Ateş'in içi rahatlamıştı derken yine içinde fırtınalar kopmuştu.

" Ne demek bu uyanmayacakmı şimdi" Endişe yine ateşin vucudumu ele geçirdi

"Uyanmayacak demedim Ateş. Bu hastalar en geç beş ay içinde uyanır dedim. Yarin sabahta uyana bilir."

"Görebilirmiyim peki " dedi ateş. Doktor levent kafasını hayır anlamında salladı.

"Göremezsin. Şimdi değil. Camın arkasından bakabilirsin sadece."

"Lan ne demek göremem. Ben kaç saattir delirmek üzereyim senin haberinin varmı. Kokusuna ihtiyacım var lan benim.  Nefessizlikten ölecek gibiyim. Boğuluyorum ulan boğuluyorum. Ona bir şey olacak diye ne kadar korktum lan."

Genç adam bitkin bir şekilde sırtını duvara yasladı. Levent kardeşi gibi gördüğü bu adamın ne hale geldiğini göre biliyordu. Gözlerinin altı çökmüştü şu bir kaç saatte. Ateş'i omuzlarından tutup kendine çekti. Sıkıca erkekçe sarıldı kardeşine.

"Ateş bak kardeşim şimdi görmen onun sağlığı için iyi değil. Hem sen onun iyiliğini istersin değil mi?" diye sordu levent. Ateş kafasını evet anlamında salladı.

"O zaman sadece onu camın arkasından izleye bilirsin. Yarın sabah hemen onu göre bilirsin. Sadece sabah olmasını bekle" dedi.

Genç adam napsın el mahkum kabul etti. Bu durum güzel gözlüsü için iyiyse o başka bir şey istemezdi zaten.

*

Miray özel odaya alınmıştı. Ateş'se Miray' ın odasının önünde onu izliyordu. Beyaz teni iyice beyazlamıştı.  Göz altları mor mor olmuştu. Ama Hala Ateş'e güzel di.

Ateş için şuan tek eksik onun kokusu ve gökyüzlü gözleriydi. Zaten o ilk onun gözlerine aşık olmamışmıydı. Elini kaldırıp camın üstünden güzeline dokundu. Şuan onunla arasına girmiş bu camı parçalara ayırmak istiyordu. Ama hepsi Miray'ının iyiliği içindi. Hem yarin görecek ti o güzel gözlerini, koklayacaktı o güzelim kokusunu. Yine çiçekler açacaktı ciğerlerinde.

O an gözlerini kapatıp Miray'ı düşündü. Gözlerinin önüne o maviler geldi. Ciğerleri onunun kokusuyla doldu sanki. O tek bir saniye için neler yapardı acaba Ateş.

Gözlerini açıp tekrar sevdi camın arkasından taptığı o yüzü.

Saatler geçti Ateş gözlerini ayırmadı kadınından. Taki artık kederli gözleri dayanamayana kadar.

*

Sabah olmuştu saat On sularıydı. Ateş hale eli camda uyuyordu. Bilseydi güzel gözlüsünün normal odaya alındığını uyanmazmıydı.

Miray'ı uyuması için verilen ilaçlar kesilmiş doktorlar onun uyanmasını bekliyorlardı.  Levent Miray odaya alındıktan sonra Ateş'i uyandırmaya gitmişti.

Miray'ın odaya alındığını duyan ateş kendini Miray'ın odasında bulmuştu.

Odaya girdiği ilk an vucudu onun kokusuyla sanki sarhoş olmuştu. Yatağa doğru ilerleyip kadınının solgun yüzüne baktı. Yanındaki sandalyeye oturup elini tutu. Eline değen elle içini bir titreme tutu.

Hep böyle olmuyormuyormuydu. Ona her dokunduğunda içi titriyordu. Dokunmaya kıyamıyordu. Kızın minik  Elini kaldırıp dudaklarına götürdü. Derin derin öptü. Kafasını kızın saçlarına gömüp onun kokusunu soludu. Şuan onun mavilerini görmeye ne de çok ihtiyacı vardı oysa. Neden açmıyordu gözlerini.

"Özür dilerim..." diye fısıldadı. Ateş.  "Çok özür dilerim senin bu hale gelmendeki bütün sorumlusu benim. Çok özür dilerim. Seni yanıma almasaydım böyle olmazdı. Ama artık dayanamıyordum. Sensizliğe dayanam Miray. Sensiz benim yaşamama bile gerek yok. Lütfen aç gözlerini güzelim. Lütfen göreyim o taptığım gözlerini"

Kafasını kızın saçlarından kaldırınca siyahlarına iki cift mavi göz çarptı. Sevdiği onu duymuştu işte. Açmıştı gözlerini. Ateş kendine bakan mavilere aşk ve sevinçle baktı. Kızı tutup kolları arasına aldı. Sıkıca sarıldı onun bedenine.

                                         «BÖLÜM SONU »

Herkese merhaba.

Bir bölümün daha sonuna geldik. Aslında yazar ağzından yazmak içime pek sinmedi. Ama Ateş'in ağzından yazmak istemedim. Çünkü Ateş' in o güzel duygularını dayanamaz yazardım. Ateş'in ağzımdan yazacağım bölüm çok özel ve duygu yüklü olsun istiyorum. Neyse çok konuştum.

Vote ve yorumlarınızı bekliyorum.

Sevgilerimle, Asya

       İnstagram| Yldz_asya

SaplantıWhere stories live. Discover now