Y İ R M İ N C İ B Ö L Ü M

37.2K 1.3K 210
                                    

             SAPLANTI - 20. BÖLÜM

"Ben senden bir karşılık beklemeden seni seviyorum sarı krizantem"

dedikten sonra kollarını benden çekip arabaya doğru ilerledi. Bana sarı krizantem demişti. Sarı krizantem Karşılıksız sevgi anlamına geliyordu. Gözlerim dolmuştu acı çekişini şimdi daha iyi anlıyordum. Gözümden bir damla yaş akarken arkasından bağırdım.

"Beni böyle bırakıyormusun Ateş Karan. Üstelik senden hoşlanmaya başlamışken"

Dedikten sonra gözümden düşen yaşı elimin tersiyle sildim. Söylediğim kelimelerle ateş olduğu yerde kalmıştı. Resmen çivilenmiş bir şekilde arkası dönük duruyordu.

Yavaş hareketlerle bana dönünce ne diyeceğini merak ediyordum. Şaşkın bakışları altında bende hüzün le gülümsedim ona. Hızla bana yaklaşınca elim ayağım birbirine dolandı. Yanımda durduktan sonra bana anlamaz bakışlar atıyordu.

"Ne dedin az önce sen." diyince demin söylediğim kelimeleri tekrar söyleyemeyeceği mi anlamıştım. Başımı önüme eğip ona bakmamaya çalıştım. Birden gelen utangaçlık duygusu yüzümü kıp kırmızı etmişti. Çenemden nazikçe tuttup başımı kaldırınca direk olarak siyahlarına baktım. Gözleri pırıl pırıldı. Ne diyeceğini bilmez haldeydi. Demin söylediklerimi tekrar dile getirmemi istediği gözlerinden okunuyordu. Sessizce konuştum

"B. beni bırakacakmsın. H. hemde senden H. hoşlanmaya başlamışken" diye kekeleyerek konuştum. Vucudum heyecandan alev almıştı resmen. Konuşmayı bile unutmuştum. Ateş'in şaşıran yüz hali bu sefer pırıl pırıl oldu. Gülmeye başladı. Sanki kendine inandıramıyor gibi sordu

"Benden hoşlanmaya mı başladın." diyip kocaman kahkaha attı.

"Benden" diyip iki eliyle de kendini gösterdi. Kafamı hızlıca evet anlamında salladım. Ne diyeceğini bilmiyor gibiydi. Bir anda beni kolları arasına alıp sarıldı.

"Allah'ım bu bir rüyaysa beni uyandırma." diye fısıldadı. Sadece hoşlanmam bile onu bu hale getirdiyse ileride başka duygular hissedersem ne yapardı acaba. Bende kollarımı onun beline sardıktan sonra bir süre öyle durduk. Daha sonra ayrılınca elimden tutup arabaya doğru ilerletti beni. O Kapıyı açınca bende arabaya bindim. Kendisi de sürücü koltuğuna oturduktan sonra arabayı çalıştırdı. İkimizde bir şey diyemiyorduk. O kadar garip bir durumdaydık ki. O yaşadığı şoku atlatırken bende kendime inandırdığım şeyi ona itiraf ettiğim için durgundum.

Eve kadar hiç konuşmadık. Eve vardıktan sonra arabadan inip eve doğru ilerledim o da yanıma gelip kapıyı açtıktan sonra içeri geçtik. Montumu ve ayakkabımı çıkardıktan sonra içeriye geçtim. Kendimi salonda ki koltuğa attıktan sonra Ateş'te yanıma gelip oturdu. Beni kendine çekince tekrar hızlanan kalbimle ne yapacağımı şaşırdım. Ona çaktırmamak için soru sormaya başladım.

"Şarkı söyleyip gitar çaldığını bilmiyordum. Ne zaman öğrendin? ."

"Eskiden bir grubumuz vardı." diyince hızla kafamı göğsünden kaldırdım. Bu dediğine aşırı şaşırmıştım.

"Gerçekten mi? Hiç düşünmemiştim bir grubunuz olduğunu" deyince cevap vermedi.

"Bana biraz geçmişinden bahsedermisin"

"Bu güzel geceyi benim geçmişimle bozmayalım." diyince bende bir şey demedim. Daha sonra ikimizde sustuk. Karanlık ikimizi de ele geçirdikten sonra gözlerimi uykuya kapattım.

SaplantıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin