O T U Z B E Ş İ N C İ B Ö L Ü M

16.1K 716 198
                                    

Yeni hikayem Dolunay |Nuntius 1|'a hepinizi bekliyorum
Konu olarak Fantastik bir kurgu. Seveceğinize eminim.

Ve buradan @buneyiaa Ayşe'ye selamlar, sevgiler. Öpüldün tatlım

Keyifli okumalar

SAPLANTI - 35. BÖLÜM

"Ben yine geleceğim güzel gözlüm. Ama bir daha ki gelişimde bana o maviş gözlerini göstereceksin. Söz mü?"

Zihnimde yankılanan Ateş'in boğuk sesiyle gözlerimi açmaya çabaladım. Ama nafileydi. Başıma giren sancıları ve ağrıyan göğüs kafesimin ağrısını hissede biliyordum.

Noluyordu bana. Gözlerimi açamıyordum. Vücudumun her santimine iğne batırıyorlar gibi hissediyordum.

"Lütfen bu diğer seferki gelişimde uyan. Nolur uyan. Miray'ım ben artık dayanamıyorum. Nolur uyan. Yalvarırım..."

Ateş'in boğuk sesi tekrar yankılnadığında kalbime bir ağrı girdi. Uyanmam için yalvarıyordu resmen. Neden böyle olmuştum. Ne olmuştu bana böyle.

" Dayanacak gücüm kalmadı. Kalk artık. " diye tekrar yankılnadı sesi. Ardından sa elime düşen ıslaklıkla kalbime tekrar bir ağrı girdi.

Ağlıyormuydu. Kalbim sıkışmaya başladı. Ağlaması içimi parçalıyordu.

Onun ağlamasına dayanamazdım. Gözlerimi açmaya zorladım ama yine olmadı. Bir kere daha kuvvetle denediğimde az da olsa aça bilmiştim.

"A.ateş" diye fısıldadığımda hızla gözleri gözlerimi buldu. Ama bir anda beni unutmuş olduğu aklıma dank etti. Unuttuysa böyle konuşamazdı. Demek ki hatırlıyordu.

"Beni hatırlıyorsun. İnanmıyorum beni hatırlıyorsun." diyerek merakla gözlerine baktığımda bulunıklaşan görüntüsüyle korkuyla yataktan kalktım.

"Neler oluyor? " dediğimde Ateş'in görüntüsü iyice silikleşmeye başladı.

"Ateş, Ne oluyor? Ateş gitme" dediğimde bütün görüntüsünün kaybolmasıyla çığlık attım.

"Ateş! "

"Ateş."

"Ateş!" diyerek çığlık attığımda hızla yatağımdan fırladım. Benim yataktan fırlamamla odanın kapısının açılması bir oldu.

"Miray. Canım." diyerek içeriye giren Dolunay'la birlikte hüngür hüngür ağlamaya başladım.

Dolunay'ın gelip bana sarılmasıyla bende kollarımı sımsıkı ona sardım.

"Sakin ol canım benim. Herşey geçecek sakin ol." dedikten sonra eliyle sırtımı sıvazladı.

"Beni hatırlamayacak işte. Hatırlamayacak! Ya bir hafta oldu. Bir haftadır beni görmek istemiyor. Arıyorum açmıyor. Kapısına gidiyorum kapıyı kimse açmıyor. Mert'i bile yanına almıyor. Ben burada ölüyorum ama adam beni görmüyor bile" diyip Dolunay'dan ayrıldım.

Bacaklarımı kendime çekip deli gibi ağlamaya başladım.

Kaldıramıyordum artık. Olanları kaldıramıyordum. Herşey bitti mutlu olduk dediğim an onun beni unutması bana ağır geliyordu. İlişkimiz zaten değişik bir halde başlamışken şimdi bunların olması yaralı omuzlarıma ağır geliyordu.

Hayatım boyunca o kadar şey yaşadım ki. Başkası olsa dayanamazdı bu acılara. Ailemi daha küçük, korunmasız bir çocukken kaybedişim. Yurda verilmem. Yurtta yaşadığım iğrenç anılar. İlk zamanlar hırçınlığım yüzünden yediğim dayaklar. Dolunay'la birbirimize sahip çıkmaya çabalamamız. Bunların hepsi o kadar ağırdı ki... Yaşamayan kimse beni anlayamazdı.

SaplantıWhere stories live. Discover now