Y İ R M İ B E Ş İ N C İ B Ö L Ü M

36.6K 1.3K 314
                                    

       SAPLANTI - 25. BÖLÜM

   Uzandığımız hamakta rahat bir konum bulamayınca yerimden rahatsızca kıpırdandım. Benim kıpırdanmamla Ateş beni kolunun altına biraz daha aldı.

"Rahat mısın, üşüyormusun sevgilim." diyen Ateş'le alttan alttan güldüm.

"Rahatım ve hayır üşümüyorum" dedim

Biraz önce Ateş'le yıldızları izlemek için dışarı çıkmıştık. Ondan önceyse Ateş'in hazırladığı yemeklerden yemiş. Ateş'in hayal ettiği şekilde şöminenin yanında bir birimize sarılıp oturmuştuk. Sonra boş evin içinde durmak istemeyip dışarı çıkmıştık.

Şuan ki durumumuza geçersek ikimizde mutluyduk ama Ateş'in mutluluğu tarif edilmezdi. Gözlerinin parıldayışı çok farklıydı.

Şuan ki suskunluğuysa ne diyeceğini bilmez bir halde oluşunun kanıtıydı.
Bakışlarımı ona çevirdiğimde yüzünde küçük bir gülümsemeyle gökyüzüne bakıyordu. Bende kafamı gökyüzüne çevirdiğim. Bir süre inceledim yıldızları ve ayı.
Ay benim sevdiğim sekildeydi. İlk haliydi. İnce ve zarif halindeydi.
O an Ateş'in sesiyle ona döndüm.

"Senin hakkında tek bir şey bilmiyorum" diyince tek kaşımı kaldırarak ona baktım.

"Hala hala. Neymiş o bilmediğin tek şey." diyip tek kelimesinin üstüne bastırarak söyledim. Benim bu halime gözlerini kısarak baktı ama sonra bakışlarını gökyüzüne çıkardı.

"Neden ayın ilk halini seviyorsun?" dediğinde sorduğu soruyla gülümsedim. Sonra Bakışlarımı ondan çekip kafamı göğsüne koydum.

"Neden olduğunu bilmiyorum ama ilk kez yurttayken anladım ayın ilk haline bir hayranlığım olduğunu. Yurdun bahçesindeydim. Güneş yeni yeni batmıştı. Ağaçların altında oturuyordum. Sonra yurttan seslendiler. Kalktım ayağı bir kaç adım attım o an gözüme çarptı. Böyle incecik çok zarif duruyordu. İşte o an hayran kaldım. " dedim. Bir süre ateş sesiz kaldıktan sonra

"Ulan sanki aşık olmuş. " diye dalga geçti benimle. Onun bu cümlesiyle hızla kafamı göğsünden kaldırdım.

"Bir daha sana hiçbir şey anlatmayacağım" diyip hamaktan inmeye yeltenmiştim ki beni belimden tutup kendine çekti.

"Sana da şaka yapılmıyor güzelim." dediğinde göğsüne vurdum bir iki kere

"Yapma bana şaka felan." diyip dudak büzdüm. Kollarımı bir birine sarıp resmen trip moduna geçtim. Daha sonra keskin Bakışlarımı ona çıkardım.

"Hem sen benim hakkımda her şeyi biliyorsun. Bense senin hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyorum. Kendini hiç anlatmıyorsun." diyip sorar gibi baktım siyahlarına.

Bir süre bana cevap vermedi.

"Neden bana kendini anlatamıyorsun?"

"Korkuyorum çünkü." dediğinde gözlerimi kısarak ona baktım.

"Beni geçmişimle yargılamandan. Benim geçmişte yaptıklarımdan iğrenip, benden uzak durmandan korkuyorum."
dediğinde hamaktan hızla kalktım. Bu tepkime şaşırıp o da hızla kalktı hamaktan. İkimizde karşı karşıya dururken yavaşça ona yaklaştım. Elini tutup iki elimin arasına aldım.

" Seni geçmişinle yargılamam,Yargılayamam. Yaptığın her neyse geçmişte kaldı. Hem konuşmalarına göre yaptıklarından pişmansında. Gerisi kimseyi alakadar etmez."

SaplantıWhere stories live. Discover now