Y İ R M İ S E K İ Z İ N C İ B Ö L Ü M /Part 1

26.4K 1K 352
                                    

                    SAPLANTI - 28. BÖLÜM / Part 1

       Beraber girdiğimiz yeni yılın mutluluğuyla Ateş'in gözlerine mutlulukla bakıyordum. O ise gözlerinde ki şaşkınlıkla şoka girmiş gibi bakıyordu bana.

Onun bu şaşkın haline bakıp kahkaha attım. Kendini yavaşça toparlayıp bir kaç adım geriledi

"S.sen beni." diyip derin bir nefes aldı "Seviyormusun?"  dediğinde kafamı yavaşça evet anlamında salladım. Halla dediklerimi anlamıyor gibiydi.

Gözlerinin içine bakıyordum artık birşey söylemesi için ama ondan beklenmeyen bir hareketle hızla beni kucağına aldı.

Aniden yaptığı hararetle çığlık attım.

" Seviyor ulan. Beni seviyor." diye bağırmaya başlayıp beni kucağında döndürmesiyle şaşkınlığımı üstümden atıp onu durdurmaya çalıştım.

"Ateş tamam dur! Dur düşeceğiz şimdi" diyerek kahkaha atmaya başladım. Zar zor durduktan sonra başım dönünce Ateş'e tutundum

"Delirdin mi be adam. Düşüyorduk."  dedim ama ciddi olmadığım yüzümden belliydi. Ağzım bir karış açık gülüyordum.

Bozulmuş saçlarımı eliyle düzeltip her zaman yaptığı gibi baş parmağıyla yanağımı okşadı

"Aşkından delirdim be kadın. Delin divanen oldum." dediğinde daha ne kadar beni sözleriyle mutlu edecek diye düşünmeyi bırakmıştım.

Yavaşça bana doğru eğildiğinde ne zaman ne de mekan  kavramını unutmuştum. Karnımın içindeki kelebekler uçuşa geçmiş, kalbim beni korkutacak kadar hızlı atmaya başlamıştı.

Tek yapabildiğim dudağımın kenarına değen dudaklarla gözlerimi kapatmak olmuştu.

*

~ 6 Ay sonra ~

Ateş'e onu sevdiğimi söylemenin ardından 6 ay geçmişti.

Koskoca 6 ay.

Muhteşem geçen bir 6 ay.

Onunla o kadar güzeldik ki. Onunla geçirdiğim zamanı hiç birşeye değişmezdim. İstanbulun gezilmedik yerini bırakmamıştık. Muhteşem mekanlar keşfetmiştik. Yüzlerce fotoğraf çekilmiştik. Yeşim ve Mert'lede zaman geçirmeyi ihmal etmemiştik.

Yani anlayacağınız birbirimiz hakkımızda çoğu şeyi öğrendiğimiz dopdolu bir 6 ay geçirmiştik.

Şimdiyse o odasında hala uyurken ben güzel bir kahvaltı hazırlamak için erken kalmıştım.

Banyoda ki  işlerimi halledip odamdan çıkıp mutfağa doğru ilerledim. Bugün de onunla yaşayacağımız muhteşem bir gündü. Ateş beni bir mahalleye götürecekti. O mahallenin çocuklarıyla futbol oynayacaktık. Kendimi futbol ile hiç bağdaştıramıyordum. Ben futbol sevmezdim.

Tamam takım tutuyordum. Ama ben oynamayı beceremezdim. Bakalım bugün ne yapacaktım.

Bu arada takım demişken Ateş'le aynı takımı tutmamız onu dahada mest ediyordu. Sırf bugün yapacağımız maç yüzünden alışverişe çıkıp Beşiktaş' a ait ne varsa almıştık.

İkimizde bugün Beşiktaş forması giyip gidecektik. İkimizin görüntüsü gözümde canlanınca yüzümde bir gülümseme oluştu.

Ben iyice hayallere dalmıştım ki çaydanlıkda ki kaynayan suyun taşmasıyla kendime geldim.

SaplantıWhere stories live. Discover now