O T U Z Y E D İ N C İ B Ö L Ü M

17.3K 745 112
                                    

36. Bölüm 2. Partında yazmış olduğum Her şey çok güzel olacak cümlesi siyasi bir amaçla yazılmamıştır. Yanlış anlaşılma olmasın...

Keyifli okumalar dilerim ❤

          SAPLANTI - 37. BÖLÜM

    Ben öylece gökyüzüne dalmışken belimde hissettiğim elle ona doğru döndüm. Beni belimden tutarak kendine doğru çektiğinde kalbim hızla atmaya başladı. Birbirimize değen vucudumuzla titrek bir nefes aldım.

Ateş, beklemediğim bir anda başını boyun girintime koyup derin bir nefes aldı. Gözlerim dolmaya başladığında sıkıca kapattım gözlerimi.

Ateş, boynumda ki başını yavaşça geri çektiğinde hala yakınımda olduğu belliydi.

" Zihnim seni unutmuş olabilir ama kalbim senin için atıyor. Unutmuşluğumun ardından bildiğim tek şey var. O da seni sevdiğim." dediğinde kalbim ağzımda atmaya başladı.

Ne yapacağımı bilmez bir halde sadece evrene pozitif enerjimi yollaya bildim. Herşey çok güzel olacak diye düşünürken içimden bir ses yankılandı.

Herşey çok güzel olacak...

Onun o sözlerinden sonra tepkisiz kalırken kapalı gözlerimi yavaşça açtım. Karşımda pırıl pırıl duran siyahlar bana öyle güzel bakıyordu ki ne yapacağımı şaşırıyordum.

Onun o güzel gözlerine bir süre daha bakarken tekrar gözlerimin dolması bir oldu. Vucudumu tekrar ağlama isteği doldururken kendimi bu kez tutamadım. Benden izinsiz sol gözümden düşen bir damlayla diğerleri de peş peşe akmaya başladı.

"Şşş sakın. Ağlama!" diyerek ateş gözyaşlarımı silerken kendimi durduramıyordum. Kollarımı hızla boynuna sarıp kafamı onun göğsüne gömüp ağlamaya başladım. Ona sığınarak saklanmak, yok olmak istiyordum. Ağlamam iyice şiddetlenirken Ateş'in saçımı okşayıp beni iyice kendine çekmesi kalbimi sızlatıyordu.

Ağlamaktan acıyan gözlerim artık son noktasına ulaşmıştı ki Ateş'in beni kucağına alarak kaldırmasıyla gözlerimi çok az bir şekilde açtım. Beni sıkıca tuttuğunda bende kollarımı daha sıkı boynuna doladım.

Merdivenlerden indiğimizde vucudumu ele geçiren soğuklukla iyice sarıldım ona.

Onun kendine has kokusu ve sıcaklığıyla iyice uykum gelmeye başlamıştı. Eve girdiğimizde direk benim  odama doğru ilerlediğinde sesimi çıkarmadım. Odadan içeriye girdiğimizde yatağın örtüsünü kaldırıp beni yavaşça yatağa bıraktı. Üzerimi örttüğünde hızla elini tuttum. Bana dönen bakışlarıyla yarım açık bakışlarımla ona baktım.

"Yanımda kal." dediğimde gece gibi karanlık olan gözleri ben hariç heryerde dolandıktan sonra örtüyü tekrar kaldırdı.

Kayabildiğim kadar uzağa kaydığımda yatağa yavaşça girdi.  Daha sonra örtüyü ikimizin de üzerine sıkıca örttü.  Kollarımı beline sarıp iyice ona yaklaştım. Onun yanında olmak çok güzel, çok özeldi.  Anlatılamazdı. Ama eğer anlatacak olsaydım. Bir çocuğun annesine olan ihtiyacı gibi açıklardım. Bir çocuk annesine ne kadar düşkünse o kadar düşkündüm ona. Çocuğun annesine ne kadar ihtiyacı varsa o kadar lazımdı bana Ateş. Olmazsa olmazdı.

Onun kokusunu iyice içime çekerken sonkez fısıldadım ona.

"Gitme.. Yanımda uyu." dedikten sonra gözlerimi kapattım. Son hissettiğimse belime sarılan kollardı.

SaplantıWhere stories live. Discover now