O N D O K U Z U N C U B Ö L Ü M

41K 1.4K 431
                                    

            SAPLANTI - 19. BÖLÜM

Bölüm şarkısı: Mavi gri- Ben Sende Yandım

    İlk önce kapıya sonra birbirimize baktık. İkimiz de ayağa kalktıktan sonra ateş işaret parmağını dudağına götürüp susmamı işaret etti. Kim gelirdi ki buraya.

Ateş kapıya doğru ilerlerken bende mutfağa girdim. Ateş kapıyı açtıktan sonra bir kaç saniye ses gelmedi. Ben mutfakta olduğum için gelen kişiyi göremiyordum.

"Mert madem geleceksin niye haber vermiyorsun lan" diyen Ateş'in sesini duyunca gelenin Mert olduğunu anladım. Tam mutfaktan çıkıyordum ki Ateş'in keskin ve sinirli sesi kulağıma ulaştı.

"Bunun burada ne işi var?"

  Merak duygum iyice artmıştı ki bu sefer bir kız sesi duydum.

"Nerelerdesin sen... " dedikten sonra içeriye doğru adım seslerini duydum. Mert ve gelen kız salona geçmişti. "... Bir buçuk aydır ortalıkta yoksun. Seni çok merak ettik." Ateş'in sinirli sesi yine odada yankılandı.

" Lan Mert dövecem şimdi seni. Niye getirdin lan Yeşim' i buraya?" diyince duyduğum isimle olduğum yerde durdum. Ateş'in kardeşi buradaydı.

" Abi Mert'e kızma gelmek için ben çok ısrar ettim." dedi.

Merakla kafamı kapıdan hafif uzatıp Yeşim'e baktım. Çok güzel bir kızdı. Kahverengi saçları ve kahverengi gözleri vardı. Saçları beline kadar uzanıyordu ve aşağı yukarı benim boylarımdaydı. Çok tatlı bir kıza benziyordu.
Ateş'in koluna tutulmuş ona masum masum bakıyordu. Bu sırada kendini koltuğa atan Mert'e çevirdim bakışlarımı.

"Sanki sen kardeşinin çenesini bilmiyorsun. Onun şu çenesini çekmektense yalın ayak Şam'a kadar giderim." diyince yeşim koltuktan aldığı yastığı Mert' in suratına fırlattı. Bunu beklemeyen Mert yastığı yüzüne yiyince hafiften kıkırdadım. O an Yeşim'in bakışları ile benim bakışlarım çarpıştı. Kendimi kapıdan çekmek istedim ama Yeşim beni çoktan görmüştü.

Çatılan kaşları ve kısılan gözleri ile bir Ateş'e bir bana baktı. Ateş'in kolundan çıkıp yanıma doğru geldi. Bir bana bir de Ateş'e şaşkın şaşkın bakıyordu.

"Sen de kimsin?" diyince ne dicemi şaşırdım.

"B. ben şeyy " diye kekeleyince kendime lanetler savurdum. Kötü bir şey yapmışım gibi sanki kekeliyordum. Kendimi toparlayıp cevap verdim

"Ben arkadaşıyım." dedim. Yeşim kollarını birleştirerek bana pek inanmamış bir bakış attı.

"Nasıl bir arkadaş?" diye sorunca iyice telaşlanmaya başladım.

"Bildiğin normal arkadaş. " diyince yeşim hmmm diye bir ses çıkardı. Tekrar Ateş'e doğru yürümeye başladı. Kendini koltuğa atınca bende onların yanına gittim.

"Neden ben bu arkadaşını daha önce hiç görmedim abi." diyince Ateş kaşlarını çatıp ona baktı.

"Sana ne yeşim. İlla herşeyi bilmek, görmek zorundamısın." diyince yeşim yüzünü asıp dudak büzdü. Mert bu hareketine boş boş bakarken ateş de yandan gülüyordu.

~~~

Yeşim ve Mert sabahtan beri buradaydı. Yeşim'i çok sevmiştim. Tatlı ve enerjik bir yapısı vardı. Geldiğinden beri hiç yerinde durmamıştı. Bir süre oturup konuştuktan sonra canı birden pasta istemişti ve istediği pastayı öyle bir anlatıyordu ki yanımızda oturan Mert'in bile bir ara canı istedi ve bizi mutfağa göndermişti. Onun ısrarı sonucu ile elimizdeki malzemelerle küçük bir pasta yapmıştık.
Daha sonra içeriden Biz acıktık pasta yerine yemek yapın diye bağırıp öküzlüğünü kanıtlayan Ateş sayesinde de yemek yapmaya başlamıştık.

SaplantıWhere stories live. Discover now