O T U Z A L T I N C I B Ö L Ü M /Part 1

15.8K 704 73
                                    

                   SAPLANTI - 36. BÖLÜM/ Part 1

Daha sonra yavaşça ayağa kalkıp bana doğru yaklaştı. Ona doğru uzattığım elimi tutunca kalbim hızla atmaya başladı.

Elimi tutup bir süre durduktan sonra yüzüğümü yavaşça parmağımdan çıkardı.

"Napıyorsun?" diyerek hayretle sordum. Yüzüğü elinin ortasına getirdikten sonra bakışları beni buldu. Öyle garip bakıyordu ki ne tepki vereceğimi şaşırıyordum.

Yüzüğü elinin içerisinde salladıktan sonra keskin siyahlarını mavilerime çıkardı.

"Boşuna uğraşma. Hatırlamıyorum işte. Ve..." diyerek bir süre durduktan sonra devam etti.

"Ve seni hatırlamayan bir adamın yüzüğünü artık takma." dedikten sonra yüzüğümü geniş salonun bir köşesine fırlattı.

Ve artık tamamen kalbimi ayaklar altına altı...

Dolan gözlerimle keskin siyahlarına baktım. Ateş, böyle birisi olamazdı. Ateş bu kadar acımasız olamazdı. O bana böyle cümleler söylemezdi.

"Sen... Sen" diyerek fısıldadım ama ne diye bilirdim ki. Kalbimin üzerine kocaman bir taş konulmuş gibiydi. Nefes almamı engelliyordu.

"Hala gitmiyor musun?" dediğinde kendimi kaybedip suratına tokat attım.

Yan tarafa düşen başıyla birlikte bir kaç saniye öylece kaldıktan  sonra gülmeye başladı. Ardından sa yavaş yavaş yanıma yaklaştı.

"En azından Ebru gibi değilmişsin." dediğinde kan beynime sıçradı. Hızla göğsünden itip onu kendimden uzaklaştırdım.

"Sakın beni o kadınla aynı kefeye koyma. Sakın!" dediğimde iyice gülmeye başaldı.

İyice beni sinirlensiriyordu. Bu kadar farklı birisi olması aklımı karıştırıyordu. Benim tanıdığım Ateş'le şimdi ki Ateş'in hiç bir benzerliği yoktu.

Böyle neden davranıyordu bilmiyorum ama pes etmeyecektim. Ona kendimi hatırlatacaktım.

Yavaş yavaş ona yaklaştığımda gülen yüzü yavaşça silindi. Aramızda çok az bir mesafe kalınca durdum. Mavilerimi, aşık olduğum siyahlara çıkarıp bir süre onu izledim. Hiçbir tepki vermiyordu.

Elimi yavaşça kaldırıp kalbinin üzerine koydum. Bu ses benim için herşey demekti. Eşsiz bir şeydi.

Elim kalbinin üzerindeyken yavaş hareketlerle ona yaklaşmaya devam ettim. Kafamı boyun girintisine gömüp bir kaç saniye derin nefesler aldım. Daha sonra ise burnumu boynuna sürterek kafamı kulak hizasına getirdim.

Yaptığım hareket ile kalp atışı hızlanmıştı. Kesik kesik nefesler alıyordu.

"Kalbin beni hala hatırlıyor. Ve ben elimden geleni yapıp sana kendimi hatırlayacağım. Bunu yapacağım Karan. Sen istemesen de yapacağım." diyerek sessizce fısıldadım kulağına doğru.

Ardından sa hızla yanından uzaklaşıp yanımda ki koltuğa oturdum. O ise hala aynı halde ayakta dikiliyordu.

~

Sıkıntıyla saçımı arkama doğru savurdum. On dakikaya yakındır Ateş'i bekliyordum. En sonun da onu ikna etmiştim. Birlikte bir yerlere gidecektik. Onu ikna edene kadar neler yapmıştım. Ama en sonunda pes etmiş, üzerini değiştirmek için odasına gitmişti.

SaplantıWhere stories live. Discover now