Saplantı

O T U Z S E K İ Z İ N C İ B Ö L Ü M

Medya: Tuğkan - Sen benim. 
Şarkı bölümde geçiyor lütfen okumadan önce şarkıyı açın..

Vee diğer hikayem Dolunay'a hepinizi bekliyorum.

Keyifli okumalar ❤

        SAPLANTI - 38. BÖLÜM

"Kendine gel. Korkuyorum." diye bağırdığımda bir anda hızla kollarımı tutup beni sertçe kendine çekti. Göğsüm, onun sert göğsüne çarptığında ağzımdan ufak bir inilti döküldü ama o an bana Dünyaları verecek olan o sözleri fısıldadı.

"Hatırlıyorum. Seni hatırlıyorum."

Söylediği kelimeler zihnimde tek tek dolaştığında çığlık atarak Ateş'in kucağına atladım.

"Biliyordum. Beni hatırlayacağını biliyordum." dedim kollarımı ona sıkıca sararken. Onun da kolları sıkıca bel boşluğumu bulurken gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. O an gözümden süzülen bir damla yaş onun boynuna süzüldü.

Islaklığı hissedince benden biraz uzaklaşıp elini yüzüme çıkardı.

" Ağlama sakın. Bak hatırlıyorum." dediğinde yüzüme kocaman bir gülümseme kondurdum. Gözlerimin içi parlıyordu resmen.

Elleri yüzümü okşarken o da benim gibi gülümsedi.

"Seveceğim... Daima." dediğikten sonra dudağım ve yanağımın birleştiği o ince çizgiye dudaklarını değdirdi. Gözlerim mutlulukla kapanırken fısıldadım.

"Daima..."

*

Karşımda gülüşen Mert ve Beyza'ya gülümseyerek baktım. Çok yakışıyorlardı. Yan yana olduklarında etrafa yaydıkları pozitif enerji harikaydı.

Bakışlarımı bu sefer Dolunay ve Yeşim'e çevirdim. Bir konu hakkında konuşup gülüyorlardı.

Ateş'in hatırlama sürecinin üzerinden iki hafta geçmişti. Ailesi bu duruma çok sevinmişti. Daha sonra hep birlikte bir kutlama yemeği yemiştik. Günlerimiz eski haline kavuşmuştu. Mutlu ve huzurlu olduğumuz haline.

Bakışlarımı bu sefer parmaklarımla oynayan Ateş'e çevirdim. Ona dönmemle güzel gülümsemesini bana sundu. Bende ona aynı şekilde güldüğümde parmaklarımla oynamaya devam etti. Gülümseyerek bakışlarımı ellerimize çevirdim.

Güzeldik.

Çok güzeldik.

Ben ellerimize öylece dalmışken Ateş'in boyun girintime bıraktığı öpücüklerle kıkırdadım. Hadi ama tikim vardı benim. Ve o, bu tikimi kullanarak bana çok güzel işkence ediyordu.

O, benim kıkırdamamla öpücüklerini kulak arkama doğru çıkardı.

"Çok güzelsin." dediğinde huzurla gözlerimi kapattım. Beni çok değerli hissettiriyordu. O sıra kulağıma fısıldadığı sözlerle kollarımı onun kollarına sardım.

"Sen benim söylenmeyen sözlerim,
Sen benim unutamadığım ilklerim,
Sen benim içemediğim son kadeh.."

Söylediği kelimeler bittiğinde gözlerimi açarak ona baktım. Gözlerine her çeşit duygu saklıyordu. Bende tıpkı onun gibi ona yaklaştım. İlk önce dudaklarımı boynuna değdirdim. Daha sonra yavaş yavaş kulağına yaklaşıp fısıldadım.

"Uzun yolum,
Şarkılarım,
Sevdiğim..."

Kendi kendimize söylediğimiz şarkının o özel ruhuyla alınlarımızı bir birine değdirerek gözlerimizi kapattık.