O T U Z Ü Ç Ü N C Ü B Ö L Ü M

19.9K 718 321
                                    

           SAPLANTI - 33. BÖLÜM

~ 1 hafta sonra ~

'Mutsuzluk elbet geçer, elbet  sen mutsuzluğunu unutursun ama önemli olan o gün sana destek olanları unutmamaktır.'

Okuduğum kelimelerle birlikte buruk bir gülümsemeyle elimde ki kitabı masanın üzerine bırakıp ayaklandım. Yavaş adımlarla mutfağa doğru ilerledim.

Şuan saat 14.27 civarıydı. Ateş'in ailesi ile tanışmamın üzerinden bir hafta geçmişti.  Bir kez Funda Hanım ve Yeşim'le bir kafede buluşmuş, bol bol sohbet etmiştik. Funda Hanım, bana çok iyi davranıyordu. Konuşması çok samimiydi. O görüşmeden sonra mutlu bir şekilde eve dönmüş Ateş'e o güzel günden bahsetmiştim.

Yani mutluluğum devam ediyordu. Ve ben onca yaşadığım mutsuzluktan sonra korkuyordum. Mutluluğumun bozulmasından korkuyordum. Ama biliyordum da Ateş yanımdayken böyle bişey saçmalıktı.

Bir anda çalan kapıyla yerimden sıçrayarak derin düşüncelerimden arındım.

Hızlı adımlarla kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açtığımda gördüğüm kişiyle ağzım bir karış açıldı. Gözlerim dolmaya başladı.

"Beyza" diye fısıldadığımda beni kendine çeken ve sarılan Beyza'yla öylece kala kaldım. Kollarım iki yana düşüktü. Ne yapacağımı şaşırmıştım.

Beyza'nın benden ayrılmasıyla hala öylece ona bakıyordum.

"Kızım şoka mı girdin kendine gel?" dediğinle hızla Beyza'nın üzerine atladım.

"Çok özledim, çok çok özledim seni" diyerek sıkıca ona sarıldım. Kahkaha attıktan sonra hızla kollarını belime sardı.

"Bende seni çok çok özledim canımın içi ama beni biraz daha sıkmaya devam edersen patlayacağım" dediğinde gülerek ondan ayrıldım.

"Kızım neden haber vermiyorsun geleceğini."

"Sürpriz de yapmak suç arkadaş"

"Bak sen bak. Dilin uzamış senin" dediğimde gülerek yavaşça salona doğru ilerledi. Bende kapıyı kapatıp yanına doğru ilerledim.

"Burayı nasıl buldun?" dediğimde bana sinsice sırıttı.

"Dolunay aşkım sağ olsun."

"Bana söylemeyin zaten." diyip küçük bir trip attıktan sonra Beyza'nın yanına oturdum.

Beyza, Dolunay'ın ve benim liseden en yakın arkadaşıydı. Lisede tanışmış ve ayrılamaz olmuştuk. Ama lise 3 te Beyza ve ailesinin taşınmasıyla ayrılmıştık ama hiç kopmamıştık. Telefonda konuşurduk ama bir yıldır yüz yüze gelmiyorduk.  Beyza'nın;

"Bayadır konuşamıyoruz ve sen neler neler yaşamışsın. Çabuk bana anlatıyorsun." demesiyle derin bir nefes alıp anlatmaya başladım.

~

"Yaa inanmıyorum. Senin adına çok sevindim canım. Dediğin gibi biriyse Ateş ben şimdiden sevdim eniştemi. Ama içimde kalmasın söylemeden edemeyeceğim seni kaçırması ile 10 üzerinden 8 puan aldı benden."

"Manyak ya" diyerek kahvemden bir yudum almıştım ki kapının çalmasıyla oturduğum kanepeden kalktım. Benle birlikte peşimden Beyza'da kalktı. Peşimde ki Beyza'yla hızlı adımlarla kapıya ulaştık.

Kapıyı açmamla "Yengecim çok acıktım. Bana geçen yaptığın o böreğinden yap.." Mert daha sözünü tamamlayamadan öylece kalırken ilk önce karşımda öylece ağzı açık kalan Mert'e baktım. Daha sonra ise Mert'in bakışlarını takip ederek ulaştığım Beyza'ya baktım. Mert, ona garip bir şekilde baktığımı görünce bakışlarını Beyza'dan çekip bana döndü.

SaplantıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin