Y İ R M İ B İ R İ N C İ B Ö L Ü M /Part 2

32.9K 1.3K 166
                                    

         SAPLANTI - 21. BÖLÜM / PART 2

Miray'dan

"Bir yere mi gidiyordun?... "

Gözlerim kocaman açılmış bir şekilde karşımdaki adama bakıyordum. Ela gözlerini üzerime dikmiş. Tek kaşı havada bana bakıyordu.

Korkuyla bir adım geriledim ama gidecek yerim de yoktu ki. Daha doğrusu kaçacak bir yerim yoktu. Korkuyla etrafıma bakınıp kendimi koruyacak birşeyler aradım ama nafileydi.

Onun dalgın bakışları bana dik dik bakarken bir anda binanın merdivenlerine doğru koştum. Ama daha beş altı adım atmıştım ki kolumdan tutulmamla çırpınmaya başladım.

"İmdat. Kimse yokmu yardım edin. Adam kaçırıyorlar." diye bağırıyordum ama nafile. Hiç bir Allah'ın kulu sesimi duymuyordu. Ağzıma kapanan elle iyice kurtulmaya çalıştım

"Korkma. Bişey yapmayacağım. Seni yerde baygın buldum. Buraya getirip yardım ettim."  algıladığım kelimelerle çırpınmayı kestim. Beni bu adam mı bulmuştu baygınken.

"Elimi çekicem. Bağırma! Tamam mı?" diyince kafamı tamam anlamında salladım. Elini yavaşça ağzımdan çekince kolumu tutan elinden kurtulup bir kaç adım geri gittim.

"Beni sen mi kurtardın o adamın elinden." diyince kaşları çatıldı.

"Hangi adam? Ben seni bulduğumda yanında adam felan yoktu."  diyince bu sorusunu es geçip ben ona soru sordum.

"koluma serum takıp moraran yerleri saran da sen misin?"

"Gel bu konuları içeride konuşalım. Hem Yiyecek bir şeyler de hazırlamıştım." diyince acıkan karnıma ve yorgun bedenime yenik düşüp eve tekrar girdim.

***

Yaklaşık yarım saattir Can'ın evindeydim. Can, yani beni yerde baygın bulan adamdı. Sinemanın oradan geçerken beni bulmuş evine getirmişti. Kendisi doktor adayı olduğu içinde beni hastaneye götürme gibi bir durumda bulunmamış kendisi evde muayene etmişti.

Şimdiyse birlikte yemek masasında onun yaptığı aşırı lezzetli yemekleri yiyorduk. Çok iyi bir insan olduğunu daha şimdiden anlamıştım. Ama artık daha fazla burada duramazdım. Ateş'in beni aradığını biliyordum. Ben masadan kalkınca onun bakışları da bana döndü.

"Ne oldu?

" Ben artık gidiyim. Beni merak etmişlerdir. " O da masadan kalkınca kapıya doğru ilerledim. Can' da peşimden geliyordu.

"Bu halde tek başına bir yere gidemezsin. Ben seni gideceğin yere bırakırım."

"Hiç gerek yok. Ben giderim." desem de bir türlü can'ı ikna edemedim. Mecburen onun arabasına binip dağ evinin yolunu tarif etmeye başladım.

*

Yazardan

Ateş demir kapıdan içeriye seri adımlarla girdikten sonra ilk hedefi sandalyede bağlı olan Atakan oldu. Büyük ve hızlı adımlardan sonra İkisi de artık karşı karşıyaydı.

Ateş daha fazla kendini tutamayıp adamın omzundan tutup onu ayağa kaldırdı. Atakan Zaten buraya gelmeden önce dayak yediği için ayakta duracak hali bile yoktu. Bir anda Yüzüne yediği sert yumrukla sırt üstü yere düştü. Ağzından kan akmaya başlayınca kendini hafif toparlayıp ağzındaki kanı yere tükürdü. Daha sonra sanki yediği yumruk ona hiç değmemiş gibi gülmeye başladı.

SaplantıWhere stories live. Discover now