| YETİŞKİN İÇERİKLİDİR. +18 |
"Sana ne demiştim? Vücudun ve sen, sadece bana aitsiniz." Ağzımın içinde homurdanma benzeri bir ses çıkardım ve kalçama sert bir şaplak aniden indiğinde gözlerimi kocaman açtım. Yaramazlık yaparken yakalanmışım gibi, "İ...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
"Bırak beni!" Kolumu elinden kurtarmak için debeleniyor, sürekli hareket ediyordum ama onu yerinden kıpırdatmayı dahi başaramıyordum. Bir dağı yerinden oynatmak gibi, imkânsızdı. "Senin yüzünü bile görmek istemiyorum!" Boştaki elimle kolumu kurtarmaya çalışsam da boşunaydı. Tek yaptığım kendimi yormaktı. Pes ederek nefes nefese bir hâlde başımı yukarı kaldırıp bir taş kadar sert ve duygusuz görünen yüzüne öfkeyle baktım. "İstediğin kadınla gidip buluşabilirsin! Senden nefret ediyorum! Anlıyor musun?! Nefret ediyorum!"
"Saçmalamaya devam edeceksin, değil mi?" Bileğimi tutan elini sıktı ve gözlerini vücudumda ağır ağır gezdirdi. "Bu güzel vücuda sahip olduğum için çok şanslı bir adamım." Ağzımı açıp ona söylenmeye devam edeceğim sırada kendimi bir anda havada, bir çuval gibi omzuna atılmış bir hâlde, tepetaklak aşağıya bakarken buldum. Çığlık atmak bir yana, sesimi tamamen kaybetmiş gibiydim. Kalçama yediğim şaplakla çığlığı bastığımda Soo Yun'un elleri ve sert avuç içleri onun kontrolüne geçmiş olan vücudumun her yerine dokunuyordu. "Ağzını her açtığında bir şaplak yiyeceksin, duydun mu?" İtiraz edeceğim sırada kalçama bir şaplak daha attı. "Uslu bir kız olup sadece beni dinleyeceksin." Başım ve kollarım aşağı sarkmış bir hâlde omzunda taşınırken dudaklarımı birbirine bastırdım. Sıcacık avuç içiyle az önce vurduğu yeri okşarken düşmemem için belimi tutan koluyla beni omzuna iyice sabitledi. "Sana ne demiştim? Vücudun ve sen, sadece bana aitsiniz." Ağzımın içinde homurdanma benzeri bir ses çıkardım ve kalçama sert bir şaplak aniden indiğinde gözlerimi kocaman açtım. Yaramazlık yaparken yakalanmışım gibi, "İtiraz mı ediyorsun yoksa?" diye sorduğunda ses çıkarmamaya özen göstererek gözlerimi bu utanç verici an yüzünden kapadım. "Güzel, böyle uslu durmaya devam edersen seni ödüllendireceğim, karıcığım."
Karıcığım mı?
***
İstanbul'dan Güney Kore'ye uzanan tutku dolu ve tehlikeli bir aşk hikâyesi...
Masal Okur genç, güzel ve başarılı bir iş kadınıdır. Ancak kalbi de karakteri gibi sert ve soğuktur. Yıllar önce yaşadığı ihanetten sonra kalbini aşka kapatmıştır. Kendini ailesine adamış, hayatı yalnızca çalışmaktan ibaret olan Masal'ın hayatında aşkın yeri yoktur.
Fakat kaderin Masal Okur için çok daha büyük planları vardı. Şirketi tarafından üç ay boyunca çalışmak için Güney Kore'ye gönderileceğini öğrendiğinde gitmekten vazgeçmesi neredeyse imkansızdı.
Bu işe ihtiyacı vardı ve Masal, Güney Kore'ye gitmek zorundaydı. Masal, PSY Entertainment'ın CEO'su ile tanıştığında işler tamamen çığrından çıkacaktı. Buz kütlesinden bir farkı olmayan bu yakışıklı Koreli tarafından ele geçirilmesi kaçınılmazdı.
Park Soo Yun çok zeki bir adamdır. Gizemli ve tehlikeliydi. Masal Okur'u baştan çıkarmak için özel olarak yaratılmış gibiydi. Park Soo Yun, karşı koymak için fazla çekiciydi. Ve onun tek amacı Masal Okur'la evlenmekti.
Gözü kara Türk kızı Masal Okur, Güney Kore'de maceradan maceraya koşarken kalbini bu tutku dolu aşktan korumayı başarabilecek miydi?
