1. Bölüm

56K 2.3K 846
                                    

İstanbul bir metropoldü. Araba gürültüsü, topuk sesleri, bağırışılar çağırışlar eksik olmazdı. İşe giden herkes tüm yolları kaplıyor, toplantılar ofiste değil, telefonda başlamış oluyordu. Bu yüzden çalışanların dünyası kalabalıktan ve gürültüden ibaret oluyordu.

Yüksek topuklularıyla asfaltı döven genç kadın hiç şüphesiz bu kargaşadan oldukça rahatsızdı. Ah, belki de Masal Okur'un rahatsız olduğu tek şey o yüksek topuklu ayakkabıları da olabilirdi.

Siyah kalem eteği, beyaz gömleği, yine kıyafetine uygun kullandığı siyah ayakkabıları ve büyük kol çantasıyla şirkete giren genç kadın bugün şeytanın bacağını kıracaktı. Uzun zamandır üzerinde çalıştığı sunumu yapacaktı ve işler beklediği gibi gerçekleşirse Masal istediği o zammı alacaktı. Çok bilmiş Nevra Hanım'a haddini elinin emeği ve durmaksızın çalışan beyninin hakkıyla bildirecekti.

Çıkacağı katın düğmesine basarken yanında sıraya dizilen çalışanların gözü genç kadının üzerindeydi. Masal zeki, güzel ve oldukça hoş bir kadındı. O da bunun farkındaydı. Lakin Masal Okur'un hırsla çalışmasının ardında ne ego vardı, ne de kibir. Masal babasının tedavi masraflarını üstlenmiş, üniversiteyi bitirir bitirmez çalışma hayatına atılmış biriydi. Onun özel ilişkilerle veya evlilikle işi olmazdı. Asansörün içerisinde adının fısıltısını duyabiliyordu. Hakkında konuşan erkeklerin ona taktığı lakapları da biliyordu.

Erkek kaçıran.
El değmemiş karadul.
Buz kütlesi.

Yüzünde oluşan gülümseme kesinlikle hayra alamet değildi. Erkeklerin hepsinden nefret ediyordu, Masal. Her kadına asılabilecek kadar karaktersiz, aşağılık ve pisliktiler. Aslında bir bakıma genç kadın böyle düşünmekte haklıydı. Üniversitede tanıştığı eski nişanlısı Yaman, Masal'ı en yakın arkadaşıyla aldatmıştı. Geçen yıllar Masal'ın içindeki acıyı yok etmiş, öfkeyi sonsuza dek körüklemişti. En yakın arkadaşım dediği kızdan, evleneceği adamdan hatrı sayılır bir kazık yemişti. Genç kadın artık erkeklere güvenini yitirmiş, kendini ailesine adamıştı. Haftanın üç günü aynı giysileri giymek zorunda kalsa dahi şu anki halinden memnundu. Ay sonunu bu kıt kanaat bütçesiyle zor çıkarsa da mutluydu. Bir gün ailesiyle küçücük bir ev yerine her odası güneş alan, minik bir balkonu, rengarenk çiçekleri olan bir ev alacaktı. Babasının hastalığı geçecek, annesi ağlamayacak, ağabeyi de inşallah bir iş bulabilecekti. Alacağı o güzel evde güzel günler yaşayacaklardı, her şeye, her zorluğa, her sıkıntıya rağmen.

Asansörün kapısı açılıp, reklam bölümünün çok çalışkan, aşırı zeki çalışanlarının olduğu bölüme adımlarken gözlerini devirmeden edemedi. Masal en alt kademede görev almış sayılabilecek biriydi. Medya, iletişim, halkla ilişkilerden ve reklama kadar durmaksızın mekik dokuyan Masal hak ettiği maaşın ancak üçte birini alıyordu. Reklamcılık okuyup, nasıl bu kadar çok alanda çalıştığını anlayamıyordu. Anlayamadığı gibi neden az maaş verdiklerini de bilmiyordu. Ekrandaki hemen hemen her reklamın arkasında onun fikirleri vardı. Ekrana çıkacak yeni yüzlerin tanıtımını da o üstleniyordu. Birçok kanalın yeni yayın döneminde reyting rekoru kıran programlarını bile o hazırlıyordu. Çok uluslu bir medya şirketinde çalıştığı için şanslı olduğunu düşünürdü, Masal. Ta ki aldığı maaşın onun konumundaki çalışanlardan daha düşük olduğunu fark eden kadar. Yine de itiraz etmedi, Masal. İhtiyacı vardı, bakması gereken bir ailesi vardı. Her ay ilaçlarını karşılaması gereken dünyalar tatlısı bir babası vardı.

Masal iş için Fizan'a gidebilirdi. Ah, yok artık dedi içinden. En azından Şişli sınırları içinden çıkmamak en iyisiydi. İşi için bu trafiğe katlanması bile mucizeydi.

Birbiriyle bitişik masalardan kendine ait olana yürürken cam kenarında ellerinde kupalarla sohbet eden arkadaşlarına(!) baktı. Sözde bu sunumu takım ruhuyla hazırlayacaklardı, lakin bütün işi Masal'a yıkmak ve hiç yorulmadan prim yapmak onlara kolay geliyordu. Nasıl olsa Masal yapardı. Nasıl olsa Masal karşı çıkmazdı. Nasıl olsa Masal sunumun sonunda her birinin ismini söyler, teşekkürlerini iletir, yine işin tamamını Masal'ın yapmasına rağmen alkışları toplarlardı.

AŞK SINIR TANIMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin