18. Bölüm

8.6K 864 239
                                    

''Nerede olduklarını tespit edebildiniz mi?'' diye endişeyle soran Bay Lee, Park Soo Yun'un acil çağrısıyla şirkete geldiğinde büyük bir karmaşayla karşılaşmıştı. Bilgisayarları başında çalışan Kim Sae Jin ve Ah Yoo Na, Bay Lee'yi duymamışlardı bile.

Sorusunu, ''Daha bulamadılar,'' diye yanıtladı güçsüz çıkan bir ses. Park Soo Yun duvara yansıtılmış bilgileri incelerken mahvolmuş görünüyordu. ''Nerede olduklarını bir türlü tespit edemiyoruz.''

''Soo Yun sen iyi misin evlat?'' Bay Lee onun için de çok endişeleniyordu. Böyle bir kriz durumuyla ilk kez karşı karşıya kalmış olmalarına rağmen birçok kötü sorun yaşamışlardı. Kollarını göğsünde bağlayan genç adamın yanına doğru ilerlediğinde elini omzuna koydu. ''Hiç uyudun mu?'' diye sorduğunda son 48 saattir gram uyku uyumamış olan Park Soo Yun'un kan çanağına dönmüş gözleri Bay Lee'ye çevrildi. Ekranlardan yansıyan ışıklar bile rahatsız hissetmesine yetiyordu, Park Soo Yun'un. Üçüncü bir günü tamamlatmaya niyeti olmayan adam gözlerini dahi kırpmadan Bay Lee'nin sorusunu yanıtladı.

''İyiyim, Bay Lee.'' Park Soo Yun uykusuzluğa ya da yorgunluğa aldırış etmiyordu. Onun tek düşündüğü şey Masal'dı. ''İyiyim.''

Ah Yoo Na nasıl olduysa Bay Lee'yi duymuştu. Tekerlekli sandalyesinde hızla arkasına doğru döndüğünde ellerini birleştirip, kollarını öne hafifçe uzatarak esnedi. ''Bay Park iki gündür hiç uyumuyor, acuşşi. Tüm gününü burada geçiriyor ve yemek yerken bile görmedim. Bu gidişle hasta olacak.''

''Ah Yoo Na!'' diye sertçe bağıran Park Soo Yun kollarını çözerek masasına giderken öfkelenmişti. Ellerini masaya yaslayıp, gözlerini birkaç saniyeliğine yumdu. Omuzlarını geriye atarken fazlasıyla gerilmişti. ''Acuşşi, sen bir şeyler bulabildin mi? Bir iz, ipucu ya da herhangi bir şey?''

Yaşlı adam duraksadı. Bu genç adama diyeceği her şeyi iyice düşünmeliydi. Eğer iki gündür çalışanlarını bulamıyorlarsa büyük bir problem var demekti. Hafifçe boğazını temizledi ve masaya güç almak için yaslanmış CEO'ya yaklaştı. ''Soo Yun kendini toplamalısın. Neyle karşılaşacağımızı bilmiyoruz,'' dedi.

Öfkeden kasılan Park Soo Yun inledi. ''Bana olumlu şeyler söyle! İki çalışanı nasıl bulamayız?! Bunu bile yapamıyorsak Özeller niye oluşturuldu, acuşşi?''

Arka planda Park Soo Yun'un adamları neredeyse tüm Kore'yi didik arıyordu. Fakat öyle kolay değildi. Masal ve Joo Hyuk'tan ne zaman bir işaret bulsalar bir anda yok oluyordu.

''Bay Choi da araştırıyor, buraya gelmeden önce onunla konuştum.''

Dişlerini sıkan genç adam ellerini masadan çekerek doğruldu. Bay Lee ile yüz yüze geldiğinde öfkesi katlanarak artıyordu.

''Ben de konuştum. İnanabiliyor musun polis bile nerede olduklarını, kimin onları rehin aldığını bilmiyor!''

''Soo Yun, Bay Choi hedef alınan kişinin Masal olduğunu söyledi.'' Yarısı yanmış bir kağıdı cebinden çıkaran Bay Lee notu sahibine uzattı. Kuruyan dudaklarını ıslatan Park Soo Yun kaşlarını çatarak notu aldı. Hızlıca notta yazan birkaç cümleyi okurken yumruğunu bir duvara geçirmek istedi.


Nişanlın oldukça iyi ve çok da güzel, Bay Park. Ama arkadaşı fazla sorun çıkarıyor ve nişanlın da onun gibi yaramaz. Canımı sıkmalarına rağmen birlikte gayet iyi eğleniyoruz. Bizi bulmaya çalışmaman için de bir not bırakıyorum sana.

Yakında seni arayacağız.

Sakın yanlış bir şey yapmaya kalkışma, Bay Park.


AŞK SINIR TANIMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin