39. Ateş & Barut

3.5K 188 108
                                    

Yeni bölümde son dakika düzenlemesi yaptım ve bu yüzden birkaç gün gecikti ama sorun değil, yeni bölümü erken yayınlayarak telafi edeceğim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yeni bölümde son dakika düzenlemesi yaptım ve bu yüzden birkaç gün gecikti ama sorun değil, yeni bölümü erken yayınlayarak telafi edeceğim. Alıntıların olduğu bölüm, gelecek yeni bölümde yer alacak. Bu bölümde aşk çiftimize doyacağız. Sizleri Masal & Soo Yun'la baş başa bırakıyorum. Onları çook özlediğinizi biliyorum. 😍

Keyifli okumalar dilerim...

***

Kalbimi ve bedenimi yakıp kül eden arzu dolu ve tehlikeli, aynı zamanda tutkulu ve ateşli, asi duygularıma engel olamıyordum. Soo Yun'un kollarının arasında yavaş adımlarla eş zamanlı yürürken başları teker teker çevrilerek bize bakıp fısıldaşan insanlarına hiçbirine aldırmıyordum. Şu anda büyük bir fırtına veya kıyamet kopacak olsa korkacağımı da sanmıyordum. Kalp atışlarım öyle güçlü ve sesliydi ki gece kulübünün gürültünü bile bastırıyordu. Onunla olmak, onun olmak istiyordum. Nerede olduğumuzun, etrafımızın kalabalık olmasının hiçbir önemi yoktu. Her an onu durdurup kollarının arasında dönerek dudaklarına kapanabilirdim. Bir anlığına kendi düşüncelerimin edepsizliği yüzünden irkildim ve vücudumu bir ateş sinsice sararak kasıp kavurdu. Bana ne oluyordu böyle? Neden hem ölecekmiş gibi hem de hayata ilk kez gelmişim gibi, hem korku hem de heyecan doluydum? Bedenimi dahi zorlukla kontrol altında tutuyordum. Onunla yalnız kalır kalmaz neler yapabileceğimi düşündükçe utançtan yüzüm alev alev yanıyordu. Hayatım boyunca deneyimlemediğim bu hisler, bir çığ gibi büyüyerek apansız bir şekilde üzerime düşmüştü. Bir kar fırtınasına hazırlıklı olabilirdik ama bir çığa karşı hiç kimse kendini koruyamazdı. İşte ben de çığ gibi büyüyen arzularıma ve duygularıma karşı hazırlıksız yakalandım.

''Sen avuç içimi okşadıkça parmaklarını tam olarak nerede hissettiğimi bilmek ister misin?''

Kulağıma doğru nefesini üfleyerek fısıldamasıyla birlikte aniden tökezledim ama Soo Yun kısık bir sesle gülerek belimi sıkıca kavradı ve birbirine karışan adımlarımı kolayca düzeltmemi sağladı. Karnımın üstünde duran elinin arasına parmaklarımı nasıl soktuğumu ya da avuç içini ne zamandır okşadığımı hatırlamıyordum. Kalabalığın içinden geçerken beni kendine daha çok çekti ve bu beklenmedik hareketiyle kalçamı erkekliğine hiç çekinmeden yasladı. O sertliği hisseder hissetmez gerildim ve heyecandan ne yapacağımı bilemeyip tekrar tökezledim. Soo Yun fırsatını bulmuş gibi sertleşmiş erkekliğine beni daha çok yaslayıp sıcak nefesini boynuma doğru savurdu.

''O gece istisnaydı, bir daha asla durmayacağım. Asla.''

Beni uyarıyor mu, gözdağı mı veriyor, bilemiyordum. O gece odama gitmemi söylediğinde öfkeden deliye döndüğümün farkındaydı. Artık açıkça, aramızda hiçbir engel ya da sır olmadan, korkup bahanelere sığınmadan bir ilişki yaşacağımız belliydi. Bir şeyler söylesem de ne bu kalabalığın ne de gürültülü müziğin karmaşasında sesimi asla duymayacaktı. Ancak susup onu dinlemek de kolay değildi. Bu artık... fırsattan istifade etmekti. Tehdit eder gibi konuşması bir yana, nasıl kendinden ve benden bu kadar emin olabiliyordu? Onunla gitmeyi gerçekten istiyordum ama aynı zamanda ondan ödüm kopuyordu. Biraz önce o loş koridorda, beni deli gibi öperken söylediği şeyleri bir kez daha düşününce aramızdaki ilişkinin geldiği durum kafa karıştırıcıydı. Her şey benim istediğim gibi olacaksa birkaç ay içinde ülkeme döndüğümde Soo Yun hayatımda olmayacaktı. Çünkü onunla son konuşmamızda bunu istediğimi açıkça söylemiştim. Tüm heyecanım bir anda söndü ve kalbim tuhaf, ince bir sızıyla sancıdı. Nefes almakta güçlük çeker gibi defalarca kez yutkunup dudaklarımı araladım. Bir sonu olduğunu bile bile bu ilişkiye başlamak akıl kârı değildi. Benim gibi delinin birinden başka hiç kimse böyle bir işe kalkışmazdı. Boyumu aşan karanlık bir suyun içindeydim ve yüzme bilip bilmemem bu noktada artık önemsizdi. Geri dönüşü yoktu, ya kararımın arkasında durup Soo Yun'la evlenecektim ya da kabul ettiği şekilde Kore'de günlerimi ve gecelerimi onunla geçirdikten sonra hiçbir şey yaşanmamış gibi ülkeme dönecektim.

AŞK SINIR TANIMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin