14. Bölüm

11.1K 997 204
                                    

Polis memurunun tam karşısında oturan iki kadın da korkuyla etrafını inceliyordu. İçip içip sarhoş olduklarından ne yaptığını hatırlamayan insanların itirazları ile ufak kazalara sebep olmuş bir otobüs şoförünün kendini aklama çabaları büyük bir karmaşa yaratıyordu. Elleriyle kulaklarını kapayan Masal, bir kâbus gördüğünü düşünüyordu. Çok, çok kötü bir kâbustu bu!

"Düzgün dur." Ah Yoo Na, alkolün etkisini hâlâ hissediyor olsa da olayların şokuyla çoktan ayılmıştı. Masal Okur'u korumak için bir şeyler düşünüyordu fakat bu oldukça ince bir konuydu. Görgü tanıklarının da polis sorgusunda farklı cevaplar verdiğini öğrendiğinden beri endişeleniyordu. "Aklı başında davranmalısın." Karşılarındaki polis memuru bilgisayarıyla ilgilenirken Ah Yoo Na, stresten kendini kemiren Masal'ın elini tuttu. "Herhangi bir suç işlemedin. Aleyhinde ne söylerlerse reddet ve yalnızca olanları anlat." Uyarmak için başka şeyler de söylemek istiyordu ama polisin gözü önündeyken yapamazdı. Masal Okur ve sapık sanık, Bayan Ah ise kurbandı. Oysaki Masal'ın suçu yoktu, yardım etmek isterken başına bela almıştı.

Saatler süren sorgular, gelip giden polisler, hazırlanan evraklar zamanı tüketiyordu. Bayan Ah'ın birazdan geleceğim deyip birilerini aramak için gitmesinin üzerinden neredeyse bir saat geçmişti. Masal, yalnız başına denetim altında otururken çoktan suçlu ilan edildiğini biliyordu. Sapık adamın hiçbir şeyi yoktu, polislerden birine onu sorduğunda başından yaralandığını ama durumunun iyi olduğunu, yarın sabaha kadar uyutulduğunu öğrenmişti. Bu içini rahatlatsa da endişelerini gidermiyordu. Sapığın kendine gelip olayı anlatması gerekiyordu, hem de bir an önce. İfadeler eşleştiği vakit Masal serbest kalabilirdi. Peki sapık, uyandığında hafıza kaybı yaşarsa ne olurdu? Masal, polisin dediklerini dinlerken epey düşünmüştü. Haklı dahi olsa çalışmak için geldiği ülkenin bir vatandaşına -sapık olması önemsizdi- zarar vermişti. Eğer gerçekleri anlatmadığı varsayılırsa Masal, sınır dışı edilebilirdi. Başını iki yana sallarken delirmiş gibiydi. Dağılan atkuyruğundan çıkan saçlar yüzüne dökülmüş, bir kısmı da kabarıp elektriklenmişti. Elleriyle daha da çok karıştırdığı saçlarını çekiştirdi. İyi bir avukata, doğru düzgün görgü tanıklarına ihtiyacı vardı. Gözlerini saate yavaşça çevirdi. Sabaha karşı dörttü ve Masal buradan kolay kolay çıkacağa benzemiyordu.

Öte yandan Bayan Ah, aramak için binlerce isim düşünürken aklına sadece Bay Park geliyordu. O tanınan, sözü geçen ve saygı duyulan bir adamdı. Ailesinin sahip olduğu birçok bağlantı vardı, üstelik tanıdığı yetkili kişiler olayın büyümesini engelleyebilirdi. Ah Yoo Na, şakaklarını ovuşturup başında bekleyen polis memurunun bıkkın ifadesini fark ederek numarayı hızla tuşladı. Birkaç kez çalan telefon açıldığında derin bir nefes alarak konuştu. "Bay Park, sizi rahatsız ediyorum ama... bir sorun var."

Hattın ucundaki adam yalnızca, "Bana nerede olduğunu ve sorunun ne olduğunu hızlıca söyle," dedi. Uykulu olduğu belliydi ama Park Soo Yun zaten çok uyuyan biri değildi. Sadece rahatsız edilmekten hoşlanmazdı, fakat çalışanları acil olmadığı sürece onu rahatsız etmezdi.

Elini alnına vuran Bayan Ah sıkıntıyla mırıldandı. "Gangnam Emniyet Müdürlüğü'ndeyiz. Bay Park, Masal çok kötü durumda. Hem de benim yüzümden..."

Evden çıkmak için üzerine ceketini geçiren adam durakladı. "Masal mı?"

Telaşla konuşan kadının sesi titriyordu. "Belki inanmayacaksınız ama Bay Park, yemin ederim ki Masal'ın hiçbir suçu yok. O beni korumak istedi ve şimdi bize sizden başka kimse yardım edemez."

"O... iyi mi?" diye sordu.

"Efendim, Masal'ın iyi olduğunu söylersem yalan söylemiş olurum. Oldukça bitkin ve korkmuş durumda. Bir de..." Konuşmasını bitirmesini işaret eden polis memuruna, işaret parmağını bir dakika dercesine kaldıran kadın yutkunarak devam etti: "Olayda o suçlu, Bay Park. Aslında suçlu değil, fakat öyle görünüyor. Lütfen çabuk olun! Şirket avukatları ya da tanıdığınız her kim varsa harekete geçirin! Masal benim yüzümden hapse girsin istemiyorum!"

AŞK SINIR TANIMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin