4 - ASKERİ DİKTATÖRLÜK

26.7K 1.6K 637
                                    


"Herkes seni bir kalıbın içinde görmeyi ister, onlara daha fazlası olduğunu göster

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Herkes seni bir kalıbın içinde görmeyi ister, onlara daha fazlası olduğunu göster."

"Her şey durdu sanki. Anlamı yokmuş gibi. Hiçbir şeyin bir anlamı kalmamış gibi. Bazen durup düşünüyorum neyin mücadelesi bu diye. Çırpındığım şeylerin hiçbir sonuç vermediğini görünce duruyorum yerimde. Ne yapacağımı bilmiyorum. Bazen olayları bir sonuca bağlayamıyorum. Nedenleri düşünüyorum. Neden diye çok soruyorum. Neyi yanlış yapıyorum mesela. Yeterli olmayan ne? Ellerimi açıyorum. Bakıyorum bir şey yok, bomboş. İnandığım şeylerin beni yaraladığını görünce neye tutunacağımı bilmiyorum. Olmasını umduğum, gerçekleşeceğine çok inandığım şeyler neden benimle değil? Çok mu istemiyorum, az mı çalışıyorum. Ne yapıyorum ben?

Kendime duyduğum şu suçluluk duygusundan kurtulamıyorum. Sardı zihnimi, yapıştı ruhuma. Pes etmek istemiyorum. Başka bir yol da bulamıyorum. Alışamam. İstemediğim şeyleri yapmaya alışamam. Robot değilim ben. Duygularımı her zaman yönetemem. Bazılarına uymuyor diye fikirlerimi değiştiremem. Ben olmak istiyorum. Bir kere de ben kabul görülmek istiyorum. Çok mu zor? Saygısızlıktan, zorbalıktan çok sıkıldım. Bir yol arıyorum. Beni ışığa çıkaracak yollar arıyorum. Bir şeylerin değiştiğini görmek istiyorum sadece. İlerlediğimi görmek istiyorum. Kanatlarımı keserlerse nasıl uçacağım?"

Cümlelerim devam ettikçe göz yaşlarıma engel olamadım. Aslında çok zor ağlayan bir insanımdır. Çok nadir anlarda ağlardım. Ağlayamadığım günlerin acısı çıkıyordur belki de. Doğa karşımdaydı. Yerde bağdaş kurmuş oturuyorduk. Yanağımdan süzülen bir yaşa elini uzattığında, "Ağlayınca insan olduğumu hatırlıyorum." dedim. Ona içimi boşaltmayı seviyordum. Bazen anlatmak lazımdı. Neticede insan, sıkıştığında anlaşılmayı umar.

"Hesna. Dünya böyle bir yer. Zorluklarıyla var olacak. Sınırlı ömürler, sınırlı insanlar. Ölene dek sıkıntılar devam edecek. Asla eksilmez aksine çoğalır. Sadece nasıl mücadele edeceğini öğrenirsin. Hayat böyle öğretir, sınayarak." Sözleri üzerine daha şiddetli ağlamaya başladım. Ağlarken bir yandan da konuşmaya çalışıyordum.

"Önümü göremiyorum. Neler olacak tahmin edemiyorum. Yürüyorum ama bunun sonu nereye çıkacak? Vardığım yerde değdi mi diye sorarsam kendime, alacağım cevap beni üzer mi diye düşünmeden edemiyorum. Hiçliğin, yokluğun, boşluğun içinde yürüyorum sanki. Kırılıyorum günden güne. Eksiliyorum. Gücümü yitiriyorum." Konuştukça daha çok ağlarken Doğa'nın göğsüne yasladım başımı. İçli içli ağlarken kollarıyla sardı beni. Başımı okşadı. Saçlarımı düzeltti. Konuşmaya devam ettim. "Bir kişi çok kişiye yeter mi Doğa?" Durdu bir süre. Başımı göğsünden kaldırarak yüzümü elleri arasına aldı. Gözlerimin içine bakarak konuşmaya başladı. "Yeter. Güçlü bir kalp güçlü bir zihin karşısında kimse duramaz. Burayı koru." diyerek elini kalbimin üzerine koydu. Diğer eliyle işaret parmağını şakağıma dokundurarak, "Ve burayı da koru." dedi. "Ayrıca yalnız değilsin." diyerek de ekledi.

KIŞ GÜNDÖNÜMÜ Where stories live. Discover now