6 - KAL YA DA KAÇ

23.9K 1.5K 1.3K
                                    

"Beklemek bir seçenek olsa da, asla yürümeyi bırakma

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Beklemek bir seçenek olsa da, asla yürümeyi bırakma."

"Konuşsana kızım!" Doğa bu sessizliğe dayanamıyor Beril'in konuşmasını beklemeyi reddediyordu. Beril'i sertçe kolundan tutup kendine çeviren Doğa, "Bir yalan uydurmadan önce konuşmaya başla." Keskince söylediği bu cümle sesinde tehdit barındırıyordu. Beril yorgun ama daha önce onda hiç görmediğim bir bakışla Doğa'ya gözlerini dikmiş bir şekilde, "Bırak kolumu." derken ortamdaki gergin havayı ikiye katlamıştı. Sabırsız ve de öfkeli bir halde onları izliyordum. Kendimi müdahale edecek kadar dinç görmüyordum. Doğa zaten gerekeni yapacak gibi duruyordu. Beril'in uyarısıyla Doğa tuttuğu kolu daha da sıkmıştı. Birdenbire Beril'in kolunu koltuğunun altına alıp kilitlediğinde diğer eliyle de sıkıştırdığı kolun bileğini kavramıştı. Yapacağı hamleyi engellemek için bir adım atsam da çoktan kolu yere doğru çekip kırılmasına sebep olmuştu. O kadar hızlıydı ki bunu yapmasını asla beklemiyordum. Beril yere düştüğünde Doğa da onun üzerine eğilmişti.

Beril acıyla bağırdığında Doğa hemen eliyle ağzını kapatıp onun sesini bastırmıştı. "Bırak demiştin." diyen Doğa acıyla çırpınan Beril'in üzerindeydi. Kolunu ya kırmıştı ya da çıkartmıştı tehlikeli bir teknikti bu. Acıdan ağzını açsa koridoru inletecek sesi bastırmak için Doğa var gücüyle onun ağzını kapatıyordu. "Askerleri başımıza toplamadan önce söyle! Ahsen nerede?" Etrafı kontrol ederken buradan çıkışımızın canımızı bayağı yakacağı aklıma geldikçe göğsüm daralıyordu. "Merdivenlerde kan, senin elinde de silah var. Ahsen'e bir şey mi yaptın?" Doğa sabırsızca sorduğu sorulardan bir cevap almayı umuyordu. "Şimdi ağzını açacağım. Sen de sorularıma cevap vereceksin." Gerginlik içime işlerken yerde kıvranan Beril yardım isteyen gözlerle bakıyordu bana. Silahı elimden aldığında ben de çaresizdim. Buraya getirildiğim günden beri gördüğüm işkencelere ses çıkarmamıştı. Şimdi Doğa'nın ellerinde olması umurumda değildi. Benim onunla ayrı bir hesabım olacaktı.

Güçlükle ağzını aralayıp konuşmaya çalışan Beril öfkeyle, "Bilmiyorum." demişti. Doğa bunca zamandır alacağı hıncı daha fazla erteleyemeyerek ellerini Beril'in boğazına kenetlemişti. Boğazını sıkarken boğulan Beril'e, "Nasıl inanacağım sana?" derken psikopat gibi görünüyordu. Ciddi ciddi boğazını sıkmaya devam ederken Beril'in rengi değiştiğinde Doğa'yı üzerinden almak için var gücümle geriye atmıştım. Sadece bir kaç adım geriye sendeleyen Doğa tekrar Beril'in üzerine yürüdüğünde karşısına geçtim. "Bu böyle gitmez. Dur." dediğimde yerde yatan Beril öksürüklere boğulmuş nefes almaya çalışıyordu. Ayak seslerini duymamızla etrafımıza baktığımızda bir kalabalığın içimizden geçeceğini biliyordum. "Doğa koş!" Yerde yatan Beril'e öldürmek ister gibi bakan Doğa'yı iterek tekrar "Koş!" dememle koridorun sonuna doğru koşmaya başladık. Burada daha fazla duramazdık. Bu binadan çıkmazsak eğer başımıza gelecekleri düşünmek bile istemiyordum.

Çıkışa doğru yönelen Doğa'ya, "Yangın merdiveni olmaz! Anında enselerler bizi." dediğimde nefes nefese kalmıştı. Hala gözlerinde atamadığı hararetin izleri vardı. "Başka nereden çıkacağız Hesna?" Sesini kontrol edemiyor adrenalinden dolayı benimle yüksek konuşuyordu. "Bu tarafa gel!" diyerek koştuğumda peşimden koşmaya devam etti. Yangın merdiveni olmazdı. Kapıda karşılanmayı istemiyordum. Geçende kaçmaya çalıştığımda gözüme takılan bir yere doğru gitmeyi denedim. Koridor boyu koşuyor aralardan dönerken hızımızı alamıyor düşecek gibi oluyorduk. Peşimizden gelen askerlerin sesi de kaybolmuyordu. Hızımı arttırdığımda yere düşen Doğa'ya geri dönüp kaldıramadan, "Hadi!" demem üzerine hızla kalktığında durmadım. Koşmaya devam ettim. Başka bir koridora dönerken geçtiğim yerden açılan bir kapı irkilmeme sebep oldu.

KIŞ GÜNDÖNÜMÜ Where stories live. Discover now