33 - GERÇEĞE SARIL

7.4K 622 1K
                                    

Merhaba, nasılsınız? Özledik mi?

Bazı zamanlar iki haftada bir bölüm gelebilir. Bu benim müsaitliğime göre olacak. Etkileşimleriniz de bu durumu etkiliyor. Sizden çok aşırı bir heves ve destek görünce daha bir aşkla devam ediyorum. Beni hiç bırakmayın.

Gerçek sandığımız şeyler bazen bir yanılsamadan ibaret olabilir. Bu yüzden bazen kalbin bildiğini akla tercih ederiz.

Oy vermeyi unutmayalım ve 800 yorumun altına düşmeyelim. Keyifli okumalar.

"Bu kış kafesinin içinde hapsedilmiş olmak ruhumu acıtıyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bu kış kafesinin içinde hapsedilmiş olmak ruhumu acıtıyor."

Yapmadı. Elbette yapmadı. "Doğa," dedim. Omzuna dokunduğumda bana bakmasını sağladım. "Şimdi güçlü ol ve sadece bekle. Ne olduğunu anlamamız için biraz zaman ver." Başını olumsuz anlamda iki yana salladı. Dişlerini sıkarak konuştu. "Beni hücreye kapattılar Hesna." Saf öfkeyi gözlerinde görüyordum. "Bu sadece önlem. Üzerinde bir cihaz olabilir," dediğimde Doğa histerik bir gülüşle bana bakmaya devam etti. "Kontrollerimizi yaptık Hesna. Dinleme cihazı olmadığını sen de biliyorsun. Biri beni hedef gösteriyor." Şaşkınlık ve korkudan akan göz yaşları artık durmuştu. Onun yerine şimdi gözlerinde gördüğüm tek duygu öfkeydi.

Hala arkamızda duran Matteo, "Hesna, seni geri çağırıyorlar. Toplantı devam ediyor," dedi. Ona dönmeden önce Doğa'ya bir şeyler daha söylemeliydim. Ellerini tuttum. "Bu işi halledeceğiz. Güven bana. Üzülmene değecek bir şey yok." Onun onaylar bakışlarından sonra ayağa kalktım. Kapıya doğru dönerek, "Gidelim," dedim. Doğa'nın şimdilik burada kalması gerekecekti. Olanları anlamamız için zaman gerekiyordu. Matteo, Doğa'ya baktı. "Şimdi bu kapı kapanacak ve seninle bir süre iletişimimiz olamayacak. Senden daha büyük şeyler dönüyor. Mesele sadece sen değilsin, inan bana. Sakin kal ve yanlış düşüncelere kapılma. Hücrede olman senin de güvenliğin için. Senden şüphemiz yok. Bunu bilmen gerekiyordu. Fakat şimdi gitmeliyiz," dedi.

Doğa dizleri üzerinden kalkarak doğruldu. Kararlı bir duruş takındığında, "Tamam," dedi. "Umarım beni buradan kimseye öfke beslemeyecek kadar kısa bir süre içinde çıkarırsınız." Matteo bu sözü de başıyla onayladığında, "Sandığından daha kısa sürecek," dedi ve kapıya doğru ilerledi. Ben de aynısını yaptım. Kapıyı kapatırken Doğa'ya sorun yok der gibi bakıyordum. Aldığım derin nefesi geri verip kapıyı kapattığımda buradan çıkmak için koridora döndüm. Matteo, "Acele etmeliyiz Hesna. Lee ailesi biraz stresli," dedi. Kaşlarını kaldırdığında olayın biraz nazik olduğunu anladım. Hızlı adımlarla yürüyorduk. Belli ki Doğa ve benim çıkmamın ardından bir şeyler olmuştu.

"Seo ve Jun rahat durmadı mı?" dedim. Aynı zamanda toplantı odasına çabuk bir şekilde yürümeye devam ediyorduk. "Tepkilerini yargılamıyorum. Yumuşak davranılmaması gereken bir konu." Cümlesinin bitimiyle ona baktım. Bu bakışım ciddi olup olmadığını sorguluyordu. "İlk hain elemesinde Seo'nun, Doğa'nın ismini verdiğini bilmediğini farz ediyorum," dedim ve tek kaşını kaldırarak konuştu. "Öyle mi yaptı?" Sonra ciddi olmayan kısa bir gülüşün ardından, "Dua edelim de şu iş çabuk sonlansın. Yoksa uzun süre sağduyulu davranamayabilirim," dedi. Şu an bile sabırlı davranmasına şaşırıyordum. Bir yanım ikizlere kızmak da istemiyordu. Bir bildiklerinin olduğunu düşünmek istiyordum. Sonunda toplantı odasının kapısını görünce hızlıca içeri girdik.

KIŞ GÜNDÖNÜMÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin