35 - GECEYE AĞLAYAN

5.4K 491 1.4K
                                    

Merhaba... Nasılsınız?

Arkamızda zor bir bölüm bırakmıştık... Bakalım bu bölümde yorumlarınız nasıl olacak, her bölüm bu yorum sayılarını arttırmaya çalışalım. Yıldıza basmayı unutmayın.

Bu bölüm 900 yorumun altına düşmeyelim. Bölüm sonunda nasıl hissettiğinizi soracağım. Geçtiğimiz bölümde olayları çok merak ettiniz ve yorumlarınızı esirgemediniz. Ben de bu bölümü bekletmeyeyim dedim...

Siz ne kadar istekliyseniz ben de o kadar yazmaya konsantre oluyorum. O halde bölümümüze geçelim...

"Geceye ağlayan anılar vardır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Geceye ağlayan anılar vardır. Hatırladıkça kanatır."

Önümdeki engeli ellerimle itmeye çalıştım. "Zorlama! Bekle." Medusa gayretle önümdeki parçayı kesmeye çalışıyordu. "Acele et!" dediğimde ikimiz de oldukça gergindik. Orada ne olduğunu bilmeliydim. Onların yanında olmalıydık. "Anne... Şimdi sakin ol ve derin nefes al. Ağır yaran yok. Başına darbe aldın ama kaskın kırılmamış. Seni buradan çıkaracağım. Hologramla ne olduğunu anlarız." Kwang'ın sözleri üzerine gözlerimi sıkıca kapattım. Şu üzerimdeki engelden çıkabilmek için sabrettim. "Hadi!" Medusa da kafayı yemek üzereydi. Makinenin kestiği yerden gelen kıvılcımlar gözümü alıyordu. "Elini ver." Üzerimdeki ağırlık biraz açılınca bacağımı kendime çekmeye çalıştım. Medusa'nın elini tutarak ondan güç aldım.

Nihayet kalktığımda onun omuzlarından destek alıp araçtan indim. "Ayakta durabiliyor musun? Bacaklarında bir sıkıntı var mı?" İki bacağıma da ağırlığımı vererek bunu kontrol ettiğimde bir sorun olmadığını anladım. "Gidelim!" Cevabım sorularına da yanıt olmuştu. Koşarak Kwang'ı bıraktığım yere gitmeden önce başka araca gittim. Medusa da beni takip ettiğinde araca binmemle yanımdaki koltuğa oturdu. Kwang'ın fikrine uyacaktım. "Kwang, aracı aldım." Ona doğru sürüyordum. Her yer birbirine karışmıştı. "Bana gel," dediğinde onu görmüştüm. 

Önüme çıkan düşman askerlerini ezerken çocuklarla karşılaşmamayı umdum. Bir yandan kaskımın hologramından bağlı olduğum robotlar beni savunsun diye onları kendime yakın tutuyordum. "Hesna, biraz gürültü çıkarabilir misin? Çocukları kendi tarafına çek ve tırların olduğu yere sür. Orada onları kelepçelemek için hazır bekleyen Gorkwon askerleri var." Kwang konuşurken tam olarak onlara doğru sürmeye devam ediyordum. Medusa oturduğu koltukta ayaklanarak, "O iş bende!" dedi ve tavandaki silah sistemini çalıştırmaya koyuldu. Aracın tavanından gövdesinin yarısını çıkardığında üstteki ağır makineyi ateşlemeye başladı. Nereye ateşlediğine baktığımda çocuklara yakın noktalara nişan alıyordu. "Gelin bakalım bu tarafa!" derken de benzer cümlelerle bağırmaya devam etti. 

Çocuklar bu tehdidi algılayarak aracın üzerine doğru nişan almaya başladı. Arkamızdan bir düzinesi koşmaya başlayınca bu başkalarının da dikkatini çekti. "Medusa dikkat et! Araca hedef alıyorlar kendini koru." Onun bedeninin yarısı dışarıda olunca pek de endişesiz hissedememiştim. Lütfen... Herkes çok dikkatli olsun. Kwang'a artık çok yakındım ve onu annesini kucağına alırken gördüm. Başka bir araca bindirmek için taşıyordu. Bir yandan sağlık alanında çalışan askerler onların yaralarının tehlike boyutuna çıkmaması için uğraşıyordu. Sayımız zaten azdı ve kurtarılabilir olanları da kaybedemezdik. Onların etrafından geçerek tırların olduğu yöne doğru sürdüm. Medusa onları kışkırtmaya devam ediyordu. 

KIŞ GÜNDÖNÜMÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin