22 - CESARETİN SINAVI

11.3K 943 1K
                                    

Merhabalar... Geçen bölümden sonra kendimize gelebildik mi? Arkadaşlar şunun açıklamasını da yapmak istemiyordum ama bununla ilgili çok yorum geldiği için şu baş köşeye yazayım. Kwang ve Hesna'nın dini nikahı var. Medusa ve Çağan'ın da dini nikahı var. Bu iki yerde de geçti. Kwang, Hesna ile avluda evlilikleri yapıldıktan bir kaç gün içerisinde dini nikahlarının da olması için birilerini ayarlamıştı. O günler aralığında zaten aralarında bir yakınlık söz konusu değildi. Şubelerde 2500 kişi olduğunu düşünürsek ve Kwang'ın da haliyle tanıdığı Müslüman kimseler de olduğundan, herkes her şeyi korkudan dolayı gizlese de Kwang'ın nikah işini kendi gücü neticesinde yaptırdığını Hesna'nın ağzından okudunuz. Ne uzun bir cümle kurdum. Daha sonra bunu Medusa ve Çağan için de sağlamışlardı. Tabi bu bilgiyi bir kaç bölüm sonra vermiştim. Bu yüzden bu kadar soruldu. Her neyse bu konudan şüphelerimizi çekelim artık. Savaş geliyor...

Ben akla gelebilecek her soruyu aynı bölüm içerisinde verseydim eğer gelecek bölümlere olan beklentiler emin olun ki azalırdı. Bu yüzden bir sorunun cevabını bir kaç bölüm sonra verdiğim oluyor. Kitap bittiğinde elbette baştan değerlendirme ve düzenlemelerim olacak. Bir yayınevine gönderirken en iyi haliyle atmak istiyorum. Instagram grubumuz hala devam ediyor @fairymits hesabından bana yazabilirsiniz.

Sizden yine bol yorum bekliyorum ben bin yorumları da gördüm. Siz yaparsınız. Bence o sayıya çıkmaya çalışalım. Oy vermeyi de unutmayalım. Şaşkınlıklarınızı okumak beni aşırı keyiflendiriyor. Her yorumu okuyorum. Bazı yorumlar çok isabetli oluyor. O zaman bölümümüze başlayalım...

 O zaman bölümümüze başlayalım

Hoppsan! Denna bild följer inte våra riktliner för innehåll. Försök att ta bort den eller ladda upp en annan bild för att fortsätta.

"Kendi gerçeğini yaşa ."

Dün geceki yağmur biraz olsun hafiflese de yağmaya devam ediyordu. Pencereye vuran yağmur damlalarının dinlendirici bir etkisi vardı. Tabi bunda Kwang'ın da etkisi büyüktü. Hemen yanımda bana gülümseyen yüzüyle uyanmak huzurlu hissettirmişti. Dudaklarından dökülen o sözcükler de kalp ritimlerimle oynuyordu. "Günaydın ayçiçeğim." Bu adam benim sonum olacağa benziyordu. Ayçiçeğim mi dedi o? Öyle güzel gülümsersen ben sana nasıl bakabilirim ki? Bu hitabı üzerine kocaman bir gülümseme sundum ona. Ben de, "Günaydın," dediğimde bugün bu odadan çıkmayı hiç istemediğimi fark ettim. "Sadece günaydın mı?" sorusu üzerine şaşkınca ona baktım. "Nasıl hitap etmemi istersin?" Düşünür gibi oldu. "Onu sen bulacaksın. Yakışıklı kocam demekle başlayabilirsin," dediğinde sesli bir şekilde gülmeme engel olamadım. Benim keyifli halime o da katıldığında bu uzun bir gülüşmeye dönüştü. Gece duş aldığım için saçlarım hala biraz ıslaktı. Birazdan hazırlanacaktık. Fakat duyduğumuz hiddetli ses bizi yataktan fırlatır gibi çıkardığında aceleyle giyinmeye başladık.

"Senden nefret ediyorum!" Doğa'nın baskın çıkan sesini duymam üzerine içime bir endişe doğmuştu. Hemen odadan çıkıp koridorda ne olduğuna bakmalıydım. Yine Matteo ile rutin haline gelen kavgalarından biri olmalıydı. Matteo'nun Doğa'ya hiç vurduğu olmamıştı ama Doğa'nın sert sözlerinin onu delirtmesinden korkuyordum. Kavgaları şiddetli oluyor ve Doğa'ya bir şey yapabileceğini düşünmeden edemiyordum. Sonuçta ilk karşılaşmaları çok sıkıntılı zamanlardan geçmişti. Peşine Matteo'nun da sesi duyuldu. "Tam isabet! Ben de senden nefret ediyorum!" Bunun Doğa'yı daha da sinirlendireceğine emindim. "O zaman neden benimle evlendin?" Üniformamı giyip saçlarımı toplayarak kapıya doğru ilerledim. Sesleri o kadar yüksek çıkıyordu ki sanki kafamın içinde kavga ediyorlardı. Kwang son olarak üniformasının düğmelerini iliklediğinde kapıyı açtı. İkimiz de odadan çıktığımızda Matteo ve Doğa koridorun ortasında karşı karşıya duruyordu. Onların sesine bir kaç kapı daha açılmıştı. Bir kenarda Medusa ve Çağan'ı da gördüm. Herkes kavga eden ikiliye bakıyordu.

KIŞ GÜNDÖNÜMÜ Där berättelser lever. Upptäck nu