26 - GECE YARISI İLLÜZYONU

10.6K 719 1.2K
                                    

Merhaba... Nasılsınız? Bundan sonraki bölümlerimiz biraz sabır göstermemiz gereken bölümler olacak. Bu bölümde kafanız karışabilir. Zamanla bir şeyleri anlayacaksınız.

İşler biraz farklılaşacak. Yeni bir seriye giriş yapıyoruz. Lütfen yorum yapmayı unutmayalım. 500 yorumun altında yorumlar olduğu müddetçe bölüm atmayacağım. Fikirleriniz, teorileriniz, duygularınız benim için önemli. Beni bundan mahrum bırakmayın.

O halde başlayalım. KG okurları sizleri çok seviyorum. Sizler sayesinde yazmaya daha çok gayret ediyorum. Bazen bazı şeyler zorlaşsa da sizin benden beklentileriniz beni bu kitaba daha çok bağlıyor. Hikayemizden ve benden vazgeçmeyin...

 Hikayemizden ve benden vazgeçmeyin

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Cesur kararlar bekletilmez..."

O belirsizlik... Kalbimi baltalıyor sanki her duygu. İstemediğim ve hayalime yaklaşmayan olaylar dönüyor etrafımda. Vücudum terliyor. Zihnim bulanıklaşıyor. Korkuyorum üstelik. Açlığı ve susuzluğu hissetmeye başlıyorum. Saatlerce savaşmamış gibi şimdi iki büklüm bir kafesin içinde kımıldayamıyorum. Öfke duyuyorum en çok da... Bu kadar mücadelenin bunu hak etmemesi gerekiyordu. Mantıklı değildi olanlar. Hem de hiç değildi... Ruhum her yere saldırmak istiyor fakat bedenim bu haykırışa cevap veremiyor. Artık bitti diyorum. Bittim... Maalesef biliyorum ki bu her sıkıntıya tekrar başlayacağımızın bir yolculuğu. Eskisi gibi güçlü davranamamaktan korkuyorum. Bunun için çok yorgunum. İnat ettiğim, değişmesi için mücadele verdiğim hiçbir şey gerçek olmadı. Yine de hayallerimi canlı tutmaya çalışıyorum. Ağır imtihanlardan geçeceğimizi öngörebiliyorum. Yine çalışırım ama nereye kadar dayanabilirim? Tek bildiğim, umutlarıma ihanet etmek istemediğim. Sonra bu cümleyi zihnimde tekrarlıyorum. Umutlarıma ihanet etmek istemiyorum...

Aracın durduğunu anladığımda kafesin açılma sesiyle irkildim. Bağlı olan ayak bileklerimden tutuldu ve sertçe kafesin dışına çekildim. Yere sürtünen bedenim uzun yolculuğun getirdiği ağrılarla canımı acıtmıştı. Günler mi geçmişti? Sadece tuvalet ihtiyaçları için günde iki defa çok az bir zaman durmuş ve yola devam etmiştik. Bunun ne kadar sürdüğünü, geceyi ya da gündüzü hissedememiştik. Hala gözlerim bağlıydı ve Kwang'ın da kafesten çıkarıldığını duymamla bazı gürültüler koptu. Kimse konuşmuyor ama duyduğum zincir sesleri ve şiddetli hareketlenmeler birilerinin boğuştuğunu belli ediyordu. "Ona zarar vermeyin," dediğimde cılız çıkan sesim beni şaşırtmıştı. Ne bekliyordum ki? Günlerdir aç ve susuzdum. Kwang en sonunda önümde dizleri üzerine düşürüldü. Hemen toparladığı güçlü çıkan sesinden anlaşılıyordu. "Zarar gören onlar olacak ayçiçeği. Telaş etme," dediğinde kafesten çıkarılınca bağlı el ve ayaklarına rağmen onlara zorluk çıkaranın o olduğu belli oldu. Gözlerimden sertçe çekilen bezle görüşüm aydınlandı. Bu aydınlıkla gözlerim karanlığa alıştığından göz kapaklarımı sıkıca kapattım. Hafifçe aralamaya çalıştığımda Kwang'ın da gözlerine bağladıkları bezi çekmişlerdi. Çok solgun görünüyordu. İkimizi de yerden kaldırdıklarında araçtan dışarı fırlatır gibi çıkardılar.

KIŞ GÜNDÖNÜMÜ Where stories live. Discover now