41 - ARENA

2.4K 237 854
                                    

Merhaba. Nasılsınız?

Bu bölümde yorum yapmayı unutmayalım. Her paragrafta yorum bekliyorum. Bol heyecan ve aksiyonun olduğu bir bölüm olacak.

Gecikme için üzgünüm. Ben yazmayı ve bu hikayeyi çok seviyorum. Eğer bölümler gecikiyorsa ihmalkârlıktan değil, bir şeylerin yolunda gitmemesindendir. Hepinizi çok seviyorum ve bölümsüz bırakmamaya çalışıyorum. Ben ne kadar Kış Gündönümüne öncelik versem de bazı yoğunluklar olabiliyor. Sabırla bekleyen ve benden hiç gitmeyen herkese çok teşekkür ederim.

Bin yorumun altına düşmeyelim. Oy vermeyi unutmayın. Keyifli okumalar.

"Başarısızlığı kabul etme

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Başarısızlığı kabul etme." 

"Gilda, nasıl oldun?" Akşam saatleriydi. Tegaklis'e gitme düşüncesi herkesi geriyordu. "İyileşiyorum." Güçsüz ama inatçı bir ses. Gilda yolculuk yapabilecek durumda değildi. Onun sadece kendi canını düşünmesini istiyordum ama olaylardan haberi vardı. Leyan, Gilda'nın yanı başında oturuyordu. Anlaşılan ortadan kaybolduğu sırada hep Gilda'nın yanında kalmıştı. 

Leyan'ın aklı Davina'nın konuştuklarındaydı. Ağzını bıçak açmadığına göre bu böyleydi. Çok uzun sürmedi. Düşüncelerimi doğrulayan cümlesi sessizliğin arasına girdi. "Ben gelmesem daha iyi olur." Hâlâ bir sır saklama düşüncesiyle mahcup hissediyordu. "Senin bir hatan yok Leyan," dedim. Oldukça yumuşak çıkan sesim onu cesaretlendirmek içindi. 

"Doğa mı hatalı?" dedi. Gülümsedim. "Hayır, kimsenin suçu yok." Gözleri cevabımla parladı. Devam ettim. "Zor kararlara mecbur bırakıldığımızda yalnız düşünmek bazen doğru sonuçlara çıkmaz. Öğreniyoruz. Bunun için kimse kimseyi suçlamıyor. Bu olay birlikte hareket etmemiz için bize ders oldu." 

Gilda en azından daha az susuyor ve konuşulanlara tepki veriyordu. O sırada odanın kapısı açıldı. Kapıya döndüğümde Çağan ve Medusa bu tarafa geliyordu. Çağan bize doğru yaklaştığında kardeşine baktı. "Leyan, biraz konuşabilir miyiz?" Leyan ifadesiz bir suratla bakınca abisi derin nefes aldı ve, "Benden kaçmana gerek yok. Seni azarlamayacağım," dedi.

"Senden kaçmıyorum. Anlatacak bir şeyim yok. Herkes yeterince meşgul. Hastalık zaten tedavi ediliyordu." Leyan sözlerinin peşine yine ortadan ayırdığı saçlarının altına saklanabilirmiş gibi yüzünü gizliyordu. Çağan bir şey demeden ona yaklaştı. Önüne düşen saçlarının bir yanını kulağının arkasına sıkıştırdı. Açılan yüzünün yanına rağmen başını kaldırmayan Leyan'ın çenesinin altına parmaklarıyla dokundu. Ona bakması için kaldırdı. Yatağın kenarında oturan kardeşine doğru eğilmişti.

"Ne kadar büyürsen büyü, her zaman benim küçük kardeşim olacaksın. Senin varlığının benim için ne kadar değerli olduğunu anlamıyor musun? Ailemizden geriye kalan sadece bizken, nasıl sana tutunmayayım söylesene. Hiçbir meşguliyet senden önce gelmiyor. Benden asla saklanma." Çağan'ın sözleri üzerine Leyan ona baktı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 14 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

KIŞ GÜNDÖNÜMÜ Where stories live. Discover now