Flashback

1.6K 111 0
                                    

Two Steps From Hell-Compass

1478

Kar hızını daha da arttırırken tepeyi aşmaya çalışıyordu. Tepenin aşağısına ulaşabilse kurtulacaktı. Fakat öyle yavaş ilerliyordu ki asla oraya ulaşamayacağını düşünmeye başlamıştı. Dev bir balonu andıran karnı önünü görmesini engelliyor, neredeyse her çukura düşüyordu. Bir süre, üzeri karla kaplı kayaya oturup ağrısının geçmesini bekledi. Fakat ağrı, geçmek bir yana daha da şiddetleniyordu. En son istediği şeyse kızını burada, yalnız başına dünyaya getirmekti. Onun bir kız olduğunu biliyordu. Kahin böyle söylemişti ve bildiği bir şey varsa o da kahinlerin asla yanılmadığıydı. Kar yüzünden etraf net olarak görünmüyordu. Burada kalırsa yardım isteyebileceği birini bulamayacaktı. Evden çıkmadan önce yaptığı büyü de etkisini kaybetmeye başlamıştı. Eğer şimdi harekete geçmezse bir daha buradan kalkamazdı. Bu yüzden bir elini karnına koyarak ayağa kalktı ve öne doğru birkaç adım attı. Bu soğukta bile sıcakladığını hissediyordu. Alnından damlayan birkaç damla ter de bunu kanıtlıyordu. Keşke yola daha erken çıksaydı! Şimdi çoktan varmış olacaktı, üstelik kızını güvenle dünyaya getirebilecekti. Dişlerini birbirine bastırarak adımlar attı. Vazgeçmek söz konusu değildi, bu yüzden bu ihtimali çoktan silip atmıştı aklından. Az önce bir dağ kadar yüksek gelen tepe adım attıkça küçülüyordu sanki. Ağaçlar seyrekleşmeye başladığında yaklaştığını biliyordu. Bu yüzden daha hızlı adımlar atmaya başladı. Tepeye ulaştığında endişe yerini mutluluğa bırakmıştı. Köye ulaşmasına çok az kaldığını biliyordu ki yolun zor olan kısmını atlattığına göre gerisi çocuk oyuncağıydı. Tepeden aşağıya kah ağaç gövdelerinden tutunarak kah karın üzerinde kayarak inmeyi başarmıştı. Köyün girişine geldiğinde ellerini sevinçle karnına koydu. "Seni her şeyden koruyacağım." diye mırıldandı kızının duyduğunu umarak. "Seni kaderinden koruyacağım Alexandra." 

İçgüdüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin