Üçüncü Bölüm |Yanlış Numara

313 103 114
                                    

Herkese selamlar!

Bölüme başladığınız tarihi ve 🌧️ bırakın.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Keyifli Okumalar.

🌧

Üçüncü Bölüm |Yanlış Numara

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üçüncü Bölüm |Yanlış Numara

Hava kasvetliydi ama bir o kadar da şehrin içine hoş bir görüntü katıyordu. İnsanlar her yerdeydi, koşuyorlardı sanki. Hepsinin yüzlerinde bir yere yetişeceklermiş gibi bir telaş vardı. Bulutlar gökyüzünü daha da fazla ele geçirmişti...

Barın kapısının önünde taksi durdu, parayı cebimden çıkarıp taksici abiye verirken bakışlarının dikiz aynasına dikili olduğunu gördüm. "Sevgilin uyudu yalnız!"

Sevgilim? Tebessüm ederek başımı arka koltuğa çevirip uyuyakalan Yağmur'a baktım. "Ha, yok biz arkadaşız sadece."

Taksici abi başını bana çevirip, "Yakışıyormuşsunuz," dedi.

Tebessüm ettim, kapıyı açıp taksiden yere indim. Kapıyı kapatır kapatmaz, "Ya bugün bu insanlar niye benimle sürekli Yağmur'u konuşup duruyor?" deyip ofladım.

Yavaşça taksinin arka kapısını açtım, Yağmur'un başını kollarımın arasına alıp onu hemen kucağıma aldım. Kapıyı kapattıktan hemen sonra taksi giderken bende kucağımda Yağmur'la kalıp etrafıma bakındım. Bir bank bulup oraya doğru ilerledim, oturup onun uyanmasını beklemeye başladım.

"Beni bırakma." Yağmur'un sesini duyduğumda uykusunda konuştuğunu anladım, başımı ona çevirip yüzüne baktım. Nedense bu cümleden sonra ona sıkı sıkı sarılmam gerektiğini anladım.

Yanağımı Yağmur'un saçlarına koyup gözlerimi yavaşça kapatırken bara girenin de çıkanın da bize bakmadan geçemediğini gördüm. Onları pek fazla umursamadım.

Gözlerim kapalıyken sadece nefes alıp verdim, burnuma Yağmur'un kendine has kokusu geldiğinde kendime engel olamadan tebessüm ettim.

"Kıvanç." Yağmur'un başını hareket ettirdiğini hissettiğimde başımı saçlarından kaldırıp yüzüne gözlerimi kırpmadan baktım. "Ne yapıyorsun?"

"Takside uyuya kalmışsın, ben de seni böyle içeri sokamazdım. Seni burada bırakıp içeriye de giremezdim. O yüzden uyanmanı bekledim."

Yağmur gözlerini gözlerimden kaçırıp tebessüm etti ve barın mor floresan ışıklarıyla yanan kapısına bakışlarını çevirdi. "Furkan ve çapkınlıkları!"

Yüzüne bakarak, "Maalesef," dedim.

Yağmur kucağımdan kalkarken bende oturduğum banktan ayağa kalktım. O önden yürümeye başlarken ben de arkasından ona yaklaşıp elini tuttum. Çünkü buraya sadece çiftler girebiliyordu. Yağmur'u bir bakıma yanımda getirmem iyi olmuştu.

YAĞMURUN ALTINDA (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin