Otuz Dördüncü Bölüm |Kazılmış Gerçekler

84 54 0
                                    

Okumaya başladığınız tarih ve 🌧️ emojisi bırakın.

Keyifli okumalaar!

🌧

Otuz Dördüncü Bölüm |Kazılmış Gerçekler

Otuz Dördüncü Bölüm |Kazılmış Gerçekler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gecenin 10.30'u, ben şu an yalnız başıma kaldırımda sessiz sedasız bir sokakta ellerimi ceketimin cebine koymuş dalgın gözlerle başım yere eğik halde yürüyordum. Kulağımda kulaklık, telefonumdan çalan ve sürekli değişen fakat benim düşüncelerimden o şarkıların kaçıncı şarkı olduğunu hesaplayamadığım zihnim...

Sarı ışıkların sokakları aydınlattığı yerde hiç de tenha olmayan aralar. Fazla kalabalık olmayan sarhoş insanlar, kendinden geçmiş bir genç...

Arkamdan gelen birinin yere yansıyan gölgesini gördüğümde aniden kaşlarımı çattım. Uzun saçları arasında uzun boyu ve elleri kollarına sarılmış bir halde telaşlı bir şekilde olduğunu hissettim. Neredeyse dibimden yürüyordu.

Aniden yerimde durup arkama omuzumun üstünden başımı yavaşça çevirerek gözlerim kısık halde ona bakarken karşımda Yağmur'u gördüm. Kaşlarımı çatarak sesimi çıkarmadan bir süre onu izledim. Kahve gözleri dolmuştu hatta bana bakarken bile dolan gözlerinden yaşlar akıp gidiyordu. Karşımda korkarak duruyordu ve bedeni titremekten tüylerinin diken diken olmuştu.

İkimiz de olduğumuz yerde bekliyorduk. Ne o bana gelebiliyordu, ne de ben ona gidebiliyordum.

Yalnız anlamadığım bir şey vardı. Neden beni takip ediyordu?

Arkamı ona döndüm ve sakin adımlarımla yürümeye başladım. Yağmur arkamdan hıçkırdığı an, "Gitme!" diye bağırdı.

Kaşlarım hâla çatıktı, gözlerim de birdenbire dolu dolu olmuştu. Başımı yere eğip burnumu çektim. Gözlerimi kapatıp olduğum yerde bekledim. Yağmur'un topuklu ayakkabılarından çıkan sesi duyduğumda gözlerimi yavaşça açtım. Arkamdan beni sarsarak sarıldığında nefesini kesik kesik verdi.

"Neler oluyor, bilmiyorum ama bana ihtiyacın var. Bunu biliyorum şu an!" dedi titreyen ses tonuyla.

Gözlerimden yaşları akıttım. "Sana hiçbir şey anlatmıyorum çünkü..." Başımı omuzumdan ona çevirdim, başını sırtıma yaslamıştı, düz saçları yüzünü kapatmıştı. "Benim için üzülmeni istemiyorum. Seni bu işlere sokmak istemiyorum. Arkadaşlarımın bile haberi yok. Lütfen karışma."

Yağmur sırtıma yasladığı başını salladı.

Gözlerimi kapatıp açtım.

"DNA olayı mı?" diye sordu kısık sesle.

Onu duyduğum gibi başımı salladım.

Sırtımdan başını kaldırıp omuzuma çenesini yasladı ve gözlerini irice açıp bana dikti. "Çiçek Teyze ile Ümit Amca'dan bir haber var mı?"

YAĞMURUN ALTINDA (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin