Otuz Dokuzuncu Bölüm |Kayıp Parça

107 62 1
                                    

Okumaya başladığınız tarih ve 🌧️ emojisi bırakın.

Keyifli okumalaar!

🌧

Otuz Dokuzuncu Bölüm |Kayıp Parça

Eve girip odamdaki eşyaları toparlamaya başlarken burada olan anılarım aklıma geldi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Eve girip odamdaki eşyaları toparlamaya başlarken burada olan anılarım aklıma geldi. Buradaki odamı seviyordum. Her bir köşesini. Çekmecemden zarfı alıp çantama koydum ve parfümlerimi toparlayıp hepsini sırt çantama yerleştirdim.

Kıyafetlerimi de bavuluma koyup yerleştirdikten sonra odama son kez baktım. Odamdaki her eşyayı toparlamıştım. Dizüstü laptopumu, kitaplarımı, defterlerimi, kıyafetlerimi... Odamı eşyalarımdan arındırıp dışarı çıktım. Son kez odalara bakarken Furkan elini omzuma koydu.

Furkan ve Murat'la evden çıktığımızda sitenin bahçesine indik. Büyük siyah bir aracı görünce tepesinde polis lambasını gördüm. Oraya doğru ilerleyip arabaya baktık. Arabanın içinden polisler inerek bize güldü.

"Zafer Abimin çocukları sizler olmalısınız," dedi gülerek adam. Bu abiyi tanıyordum. Bu Sinan abiydi. Zafer yani babamın kardeşi ve bizim amcamızdı.

Başımızı salladık ve ellerimizdeki eşyaları ona verdik. Hepimiz arabaya bindiğimiz sırada Furkan arabanın içine bakıyordu.

"Polis olmak ne kadar da zor bir şey. Arabaları çok geniş ama meslekleri zor." dedi etrafına bakınarak.

Sinan amca güldü. "Öyledir!"

Villaya gidene kadar Sinan Amca'yla sürekli konuştuk. Sinan Amca, babamdan sonra bu mesleğe girmiş ve onun izinden gitmek istediği için bu mesleği seçtiğini söylemişti. Aynı babama benziyordu yüzü, gülüşü, gözleri...

Villaya geldiğimizde kapıyı tekrar aynı kadın açtı ve biz içeri eşyalarımızla girerken arkadan da Sinan amca diğer eşyalarımızı getiriyordu. Eşyalarımızı kapının yanında bırakıp içeri geçtim ve Yağmur'u görünce hızla ona sarıldım.

"Güzelim!" Boynundan öptüğümde gözlerimi kapattım. "Seni özledim."

"İyi misin?"

Başımı yukarı aşağı salladım. "İyiyim. Ailemin yanındayım. Sizin yanınızdayım." Başımı kaldırıp ona baktım.

Dudağından öptüğüm sırada bizimkiler kıkırdamaya ve söylenmeye başlamıştı.

"Ohoo abi bu böyle giderse hep... Olmaz yani! Seni de coşturduk bu zamana kadar herhalde!" dedi Rüzgar itiraz edercesine.

Dudaklarımı gülerek Yağmur'dan ayırıp arkasından erkeklere baktım. "Coşturdunuz lan! Coşturdunuz anasını satayım!" dedim kıkırdayarak ama Yağmur kıkırdamama izin vermeden gülerek dudaklarımdan tekrar öptü.

YAĞMURUN ALTINDA (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now