Bir gece yarısı arkadaşlarıyla birlikte bardan sarhoş halde çıkan ve arkadaşının yağmurun altında kullanmış olduğu aracın içinde ağır yaralanıp komaya düşen Kıvanç'ın yanına bir genç kız girer. Genç kızın anlattığı hikayeyle karşısında uyuyan yaralı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Altıncı Bölüm |Uçurum
Hayat karşımıza hiç beklemediğimiz anları çıkarırdı. Hiç yaşamadım dersin ve bir gün gelir o anı yaşamış olursun.
Polis abi yanımızdan ayrıldı. Görkem onların arkasından gözlerini dikmiş pis pis kıkırdayıp duruyordu. Yağmur'da bu andan oldukça utanç duyarcasına başını yere eğdi, yanımızdan adımlarını peş peşe atarak uzaklaştı.
Gözlerimi üstünden çekmeyip, "Yağmur!" diye arkasından seslendim. Olduğum yerden yanına koşar adımlarla ilerledim. Her ilerleyişimde adımlarını yavaşlattığını gördüm, arkasında durup elimi koluna uzatarak sıkıca tuttum, kendime çevirdim. Kaşlarımı çatarak yüzüne baktığımda, "Neden yalan söyledin?" diye sordum.
Gözlerini gözlerimden kaçırıp, "Mevzu uzamasın istedim çünkü," dedi titreyen sesiyle.
"Sevdiğin çocuk, o değildi de mi?" Başımı sağa çevirip uzağımızda duran Görkem'e baktım.
Yağmur gözlerini yüzüme sabitlediğinde başımı yavaşça ona çevirdim. Dişlerini sıkarak, "Uzatma Kıvanç!" dediğinde yüksek sesi kulaklarımda çınlamıştı.
Gözlerimi kısıp nemlenen irice açılmış kahve gözlerine baktım. "Pardon, ben mi uzatıyorum? Sen var ya cidden geri zekalısın! Lan herif gelmiş burada seni öp-"
Gözlerini kırpmadan gözlerimin içine bakarken, "Ben istedim, tamam mı?" dedi bağırarak. Karşımda nefes nefese kaldığında gözlerini kapatıp burnundan sıkkınca soluğunu verdi. "Taciz falan etmedi, ben istedim!"
Gözlerini açıp başını aramıza eğdi, gevşeyen elimden kolunu hızlıca çekip arkasını döndü, hızlı adımlarla benden uzaklaşırken onu arkasından şaşkın gözlerle izlemekle yetindim.
Başımı sağa çevirip Görkem'e öfkeli bakışlarla baktım. Ona doğru koşar adımlarla ilerleyip ellerimle gömleğinin yakasına yapıştım. "Konuş lan, o mu istedi? Konuş! Aranızda ne var?"
"Oha Yağmur'a bak!" Ayça'nın sesi kulaklarıma gelirken başımı ona çevirdim. "Kız döndü arkasını gidiyor." Yanımızdan koşmaya başlayarak Yağmur'un arkasından gitti.
"Demek sevgilisisin, öyle mi?" Görkem'in sesini duyar duymaz başımı ona çevirdim, kaşlarımı çatarak keyifle yumuşayan yüzünü izledim. "Hani bak, sevgilin yanında yok. Bak işte sevgilin beni korudu. Ayrıca sana bir şey açıklama zorunluluğum da yok. Kız benim, istediğimi yaparım."
