On Sekizinci Bölüm |Konuşulmayan Doğrular

99 62 2
                                    

Okumaya başladığınız tarih ve 🌧️ emojisi bırakın.

Oy verip yorum yapmayı unutmayın.

Keyifli okumalar.

🌧

On Sekizinci Bölüm |Konuşulmayan Doğrular

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

On Sekizinci Bölüm |Konuşulmayan Doğrular

Furkan'a nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum. Burcu'nun öldüğünü ona söylediğim zaman yüzünün alacağı tepkiyi merak etmiyordum sadece düşünüyordum. Furkan karşımda, kapıda dururken boğazımı temizleyerek ona yaklaştım. Furkan kaşlarını çatarak anlamsız bakışlarla yüzüme bakıyordu.

"Furkan," dedim normal ses tonumla. Furkan nefesini verdi, şüphelenmeye başladığını mavi gözlerinden rahatça okuyabiliyordum. "Sana bir şey söyleyeceğim ama ne tepki vereceğini bilmiyorum. Belki üzüleceksin, belki kızacaksın."

"Kıvanç ne oluyor? Şimdi niye böyle anlamsız cümleler kuruyorsun?"

Bende bu sırada elimi alnıma götürüp bu baş ağrıtıcı konu yüzünden sakince masaj yaparmış gibi ovuşturdum. Nasıl söyleyeceğimi hala daha bilmiyordum.

Furkan karşımda hala her şeyden habersiz davranarak, "Burcu'ya mı bir şey oldu? Kıvanç konuşsana, öldü mü? Hayatta mı?" dediğinde sesi hem yüksek hem de titremiş bir şekilde çıkmıştı.

Elimi alnımdan çekip gözlerimi yüzüme doğru korku bakışları salan gözlerinden kaçırdım. "Öldü." Gözlerimi hemen yüzüne çevirdim.

Gözleri gözlerime bakarken bir anda dolduğunda dudaklarını araladı, kırıcı bir ses çıkarıp tekrar kapattığında çenesinin titrediğini gördüm. Karşımda dışarı burnundan verdiği sıcak nefesi çeneme çarparken odamın kapısından ayrıldı, arkasını bana dönüp kendi odasına gitti ve kapıyı sertçe çarparak kapattı. Bu irkilmeme sebep olduğunda gözlerimi sıkıca kapattım ve dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Allah kahretsin!" Furkan odasında bağırdığı sırada eşyaları yere gürültüyle attığını duydum. O da benim gibi daha demin yaptığımın aynısını yapıyordu.

Babamla annem gürültüyü duyar duymaz koridora hızlı adımlarla çıktıklarını duydum ve birkaç saniye geçmeden odamın kapısına gelip yüzüme korkuyla baktılar.

Babam, "Söyledin mi?" diye mırıldanıp burnundan solurken annem bir şey anlamamıştı. Annem kapıdan uzaklaşıp Furkan'ın odasına ilerledi, elini kapının koluna koyup diğer eliyle kapıyı çalmaya başladı.

"Ben gidiyorum." Onları izlemeyi bırakıp odamdan aceleyle çıktığım an babam koridorda kolumdan tuttu. Başımı ona çevirip yüzüne baktığımda yüzüme aynı bakışlarla bakıyordu. "Baba bırak!" Kolumu gevşeyen elinden hızla çekecektim ki yapamadım.

YAĞMURUN ALTINDA (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now