Bir gece yarısı arkadaşlarıyla birlikte bardan sarhoş halde çıkan ve arkadaşının yağmurun altında kullanmış olduğu aracın içinde ağır yaralanıp komaya düşen Kıvanç'ın yanına bir genç kız girer. Genç kızın anlattığı hikayeyle karşısında uyuyan yaralı...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
On Beşinci Bölüm |Beklenmedik Kayıp
Yağmur gözlerini birkaç dakika sonra açtığında gözyaşlarımı sildim, yanına dizlerimin üstüne düşüp oturarak oturdum. Yağmur kaşlarını çatarak bana korku dolu gözlerle baktığında yerden kalkıp bana sıkıca sarılırken bende ona ağlayarak sarıldım.
Bizim arkamızdan Sertan, Yağmur'a sesini yükselterek bağırdı. "Yağmur!" Yanımıza geldiğinde Yağmur'u benden ayırmaya çalıştı. Yağmur'la sıkıca birbirimize sarılmış ağlarken Sertan'ı ikimiz de umursamıyorduk.
"Sertan, siz Yağmur hadi gidin." Furkan onlara doğru ilerleyip konuşurken Rena'ya Yağmur dediklerini anladım ve sonra umursamadan tekrar Yağmur'a sarılmaya devam ettim.
"Üzülme! Ağlama da Kıvanç." Yağmur hıçkırıklarının ardından konuşurken başımı sallamakla yetindim ama ağlamamı durduramıyordum.
Sertan ile Rena yanımızdan ayrıldığı zaman Yağmur'u hızla kucağıma aldım. Barın kapısının tam karşısında oturup hıçkırarak birbirimize bırakmadan sarılarak ağladık.
"Hep burada kalsak." Kaşlarımı çatıp başımı Yağmur'un omzuna koydum. "Çünkü ben, kankamı bir daha kaybetmek istemiyorum. Onun beni bırakmasını istemiyorum. Ona çok bağlandım galiba."
Bizimkiler kızlarla beraber gülerken Yağmur'da gülmeye başladı.
"Ben ciddiyim!" dedim ciddiyetle.
Yağmur benden kollarını ayırırken ellerimle kollarını tuttum. "Beni bırakma lan!" dedim sinirli bir tavırla. Yağmur oflayıp tekrar bana sarıldı. "Kanka mıyız hâla?"
"Bilmem, öyle miyiz?" Yağmur'un sesi normal çıkarken nefesimi verdim.
"Ama sarhoşluğumuz geçince yine seninle bunları unutup kavga edeceğiz. Sen benim soruma cevap vermedin bir kere." Yağmur'un beni dinlediğinden emin oldum. "Kankanı neden dudağından öptün? Yoksa sen benden mi hoşlanıyorsun? İlki benim hatamdı, kabul ediyorum. Peki, ya ikincisi?"
Yağmur boğazını temizledi. "O da herhalde içimden geldiği için öyle olmuştur. Belki de sarhoşluğun verdiği etkidir. Merak etme, ikimiz de en kısa zamanda unuturuz."
Kaşlarımı yukarı kaldırdım.
"Ama ilkini unutamayız." Başımı ağır bir şekilde omzundan kaldırıp yüzüne baktım. "Keşke onu da unutabilsek."
