Yirmi Dokuzuncu Bölüm |Aile Gerginliği

75 51 0
                                    

Okumaya başladığınız tarih ve 🌧️ emojisi bırakın.

Keyifli okumalaar!

🌧

Yirmi Dokuzuncu Bölüm |Aile Gerginliği

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yirmi Dokuzuncu Bölüm |Aile Gerginliği

Lunaparktan çıkalı ve siteye geleli 1 saat olmuştu. Yağmur hızlı adımlarla apartmanına ilerlerken bende onun arkasından ilerledim. Aklım sürekli onda kalıyordu.

Yağmur eve girdiğinde hızlı adımlarla koridorda ilerlemeye başladı. Bende hemen içeri girip onun arkasından takip ettim. Yağmur hızlıca banyoya girip kapıyı kapattı ve içeriden kusma sesleri geliyordu.

Ev sessizdi. Kimse yoktu sanırsam. Ben kapıyı her tıklatışım da Yağmur'dan bir ses vermesini beklemiştim. Ses vermiyordu. Kusmasına devam ediyordu sürekli. "Yağmur!"

Yağmur'un içeriden sifonu çekme sesi ve lavabodan suyun akma sesi geldiğinde rahatladım. Kapı açıldığında Yağmur yavaşça banyodan çıktı ve gözlerindeki ıslaklıkları sildi iki eliyle. Çenesini iki parmağımın arasıyla tutup gözlerine baktım. "İyi misin?"

Başını sallayıp bana sarıldı. "Bir şey yemedim ya ondan midem bulanmıştır. Ben bir şeyler atıştırsam iyi olur." Benden kollarını ayırdı ve koridorda mutfağa doğru ilerledi.

Arkasından ilerlediğimde mutfağa onun arkasından girdim. Yağmur buzdolabını açıp eline bir nutella kavonozu aldı ve dolabın kapağını kapattı. Çekmeceden kaşık alıp Nutella kavonozunun kapağını açtı. Kaşığı içine daldırdığında çekmeceden bir tane daha da çıkardı. Onu da içine daldırdı sonra masaya koyup kaşığıyla çikolatayı yemeye başladı. Bende kıkırdayarak kaşıkla çikolatayı kavonozdan aldım ve ağzıma götürdüm.

Çikolatayı ikimiz de bir kavonozda bitirirken arkamıza ağır bir şekilde yaslandık. Yağmur'un dudaklarında çokça çikolata kalırken gülmeye başladım. Yağmur masadan kavonozu alıp ayağa kalkarken aniden elini masaya koydu.

Kavonoz elinden kayıp düştüğünde şaşırarak ona baktım. Hemen sandalyeden kalkıp yanına gittim, onu sandalyeye oturtup yerden kavonozu aldım ve tezgahın üstüne hızla bırakıverdim. Yanına gittiğimde panik olmuş halde yüzüne baktım. Elimi alnına koyduğumda hafif ateşi var gibiydi.

"Yağmur ateş ölçeriniz nerede?"

Kaşlarını çattı. "Benim ateşim yok!" diye savunmaya çalıştı kendini.

"Tamam, yok ama ölçmem lazım ateşini güzelim," diyerek ellerimin tersiyle yanaklarındaki sıcaklığı kontrol ettim.

"Banyodaki ecza dolabında." Yağmur'dan ateş ölçerin yerini öğrendiğimde hızla mutfaktan çıktım.

Banyoya ilerledim, içeri girdiğimde etrafımda ecza dolabını aramaya başladım. Ecza dolabını görür görmez hemen kapağı açtım ve karşımda duran büyük, doktorların kullandığı ateş ölçer makinesini aldım. Banyodan çıkıp koridorda nefes nefese hızlı adımlarla mutfağa ilerledim.

YAĞMURUN ALTINDA (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin