Bir gece yarısı arkadaşlarıyla birlikte bardan sarhoş halde çıkan ve arkadaşının yağmurun altında kullanmış olduğu aracın içinde ağır yaralanıp komaya düşen Kıvanç'ın yanına bir genç kız girer. Genç kızın anlattığı hikayeyle karşısında uyuyan yaralı...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Beşinci Bölüm |Yalan
Ortaköy'e gelmiştik ve karşımızda bir simitçi görüp arabayı durdurdum. "Simit, peynir ve çay üçlüsüne ne dersin?"
"Olur." Kapıyı açıp arabadan yere indi. Bende direksiyonun yanından anahtarı çıkarıp elime aldım, kapıyı açıp yere indim. Arabayı kilitledim, Yağmur'un arkasından seyyar simitçiye doğru ilerledim.
"Abi 2 tane simit 2 tane peynir alabilir miyiz?" Parayı cebimden çıkarıp ayarlarken Yağmur elini uzatıp parayı karşımızdaki abiye verdi.
"Bu da benden olacak o zaman." Abinin elinden simitleri eline alıp birini bana uzattı. Bana uzattığı simidi elime alıp parayı cebime koydum. Seyyar arabanın üstünde duran dilim peynirlerden aldım. Yağmur'la birlikte gözlerimle etrafa bakınıp boş bir masa aradım. "Orası boş." Başımı ona çevirdiğimde ikimizin de aynı noktaya baktığını fark ettim. Oraya doğru ilerleyip küçük tahta sandalyeye karşılıklı oturduk.
Sırtıma vurulan ellerle birlikte irkilip gözlerimi kırpmadan başımı arkaya çevirdim. Atakan'ın Yağmur'la bana bakan gülen gözleriyle karşılaştım. "Vay kardeşim! Gün size daha yeni aymış bakıyorum da." Erkeklerle kızlar yanımızdaki boş tahta sandalyelere oturduklarında gözlerimi Yağmur'a çevirdim. Şaşkın gözlerle yanımıza gelen çocuklara bakıyordu.
Gözlerimi onun yüzünden çekip Atakan'a baktım. Dudaklarımı aralayıp, "Bittin lan sen," diye mırıldandım.
Bulut'un bana gülerek baktığını fark ettim. "Furkan nerede? Çapkın vallahi bıkmış sizden, yanınızda da takılmıyor artık!"
Başımı ona çevirdim.
Demir mavi gözlerini kısıp, "Cidden ya o nerede? Gece çok mu içti? Yataktan mı kalkamadı?" diye sordu.
Rüzgar dalga geçer tavırla gülerek Furkan'ın hayatını özetlemeye koyuldu. "Yok lan yine sabah sabah onun kafası sarhoş ayaklarındayken bir kızı aramıştır sonra ona o kadar hikaye kurmuştur, gel, buluşalım yatakta falan diye kız da buna inanmıştır, bu salak adresi atmıştır kız eve gelmiştir bunun da kafası ancak yerine gelmiştir. Hiçbir şey hatırlamıyor ayaklarına kızı evden kovmuştur."
Kaşlarımı çatıp, "Oha be! İstersen Furkan Sönmez ve çapkınlıkları diye bir kitap yaz, bu özeti herhalde kardeşim?" dedim dalga geçerek, simitimden yedim.
