Bir gece yarısı arkadaşlarıyla birlikte bardan sarhoş halde çıkan ve arkadaşının yağmurun altında kullanmış olduğu aracın içinde ağır yaralanıp komaya düşen Kıvanç'ın yanına bir genç kız girer. Genç kızın anlattığı hikayeyle karşısında uyuyan yaralı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yirmi Yedinci Bölüm |İtiraf
Yağmur'la birlikte hiç kıpırdamadan yatakta üstümüze beyaz yorganı çekmiş öylece oturuyorduk. Yağmur'la ara sıra bakışıyordum, ikimizden de ses çıkmıyordu. İkimiz de konuşmak istiyorduk fakat konuşamıyorduk. Ne yapacağımızı da bilmiyorduk. Nasıl yerimizden kalkacağımıza dair bir fikir dahi yoktu aklımızda.
"Kıvanç..." diye mırıldanırken Yağmur, aniden ona baktım. "Şey... Başın nasıl oldu? Geçti mi?"
Hayır dercesine başımı salladım.
O anlamış bir şekilde başını yavaşça sallayarak saçlarını yatağın başlığına yasladı.
Bende ellerimle yataktan güç alarak biraz geriye çekildim, başımı duvara yasladım. Yorgan karnımda kalırken Yağmur'un göz ucuyla ara sıra bana baktığını fark ettim.
"Ne yapacağız peki?"
İkinci kez alt dudağımı sarkıttım.
"O zaman şöyle yapalım... Sen git, banyoda üstünü giyin, bende burada giyineyim." Sesi kulağıma masum geliyordu fakat gece eğer öyle bir şey yaşamışsak bu masumluk onun için fazlaydı sanırsam ya da bilmiyorum. Kafam çok karışık durumdaydı şu an.
Hızlı adımlarla yataktan kalktığımda Yağmur'un hızla yatakta yorganı yüzüne kadar çekmiş bir vaziyette gördüm. Hızla yerden nefesimi keskin bir şekilde verirken aniden gözlerimi kırpmadan kıyafetlerimi alıp Yağmur'a baktım.
Nefesim alkol kokuyordu.
"Yağmur!" dedim yüksek sesle.
Yağmur yavaşça yorganı yüzünden ayırırken hemen yine yüzüne yorganı çekti. "Ya banyoya gitsene!" dedi çemkirerek.
Hızlı adımlarla yanına gelip yorganı üstünden aldım. Yanına oturup ağzına yaklaşırken o kaşlarını çatıp geriye kaçtı. "Ne yapıyorsun be?" Ellerini omuzlarıma koyup ittirdi.
"İçmişiz," diye söylediğimde ikimiz de alt dudağımızı ısırdık. Yağmur'un çatlamış dudaklarında yara izlerini gördüğümde çenesinden tutup yüzüme yaklaştırdım. O da bana kaşlarını çatarak bakıyordu.
