2. Bölüm - Karanlık Prens

20.4K 1.1K 2.2K
                                    

2.Bölüm- Karanlık Prens

Lily iç geçirerek notlandırdığı ödevleri bir kenara koydu. İksir, insanların düşündüğünden çok daha zor bir konuydu. Sandalyesinde geriye yaslandı ve yorgun boynunu ovdu; yatmadan önce bütün kağıtları okumayı bitirmeye çalışmıştı.

Etrafına baktı; Hogwarts'daki kişisel odası zindanlarda olmasına rağmen adeta ev gibiydi. Odanın beton duvarlarını dekore ederek, etrafa biraz kadın eli değdirmişti. Masasının üstünde ailesinin fotoğrafları vardı. Kafasını işinden kaldırdığında sevdiklerini görmek onu her zaman rahatlatan bir şeydi. Kendisinin İksir hocalığı, James'in de Seherbazlık görevleri ve her ikisinin de Zümrüdüanka Yoldaşlığı üyelikleriyle bu günlerde nadiren görüşebiliyorlardı. Bütün bunlar tüm zamanlarını doldurmaktaydı, tatiller ailesiyle beraber olabildiği tek zamandı.

Oğlu Damien olmasa Yoldaşlık için tam zamanlı çalışıyor olurdu aslında. Damien Hogwarts'a 2 yıl önce başlamıştı ve o da İksir Profesörlüğü teklifi ona sunulur sunulmaz kabul edip başlamıştı. Damien'ın kendi annesi oradayken, hiçbir hınzırlık yapamayacağından şikayet edeceğini biliyordu ama bunun onun işi kabul etmemesine sebep olacağını düşünmek bile gülünçtü. Tekrar iç geçirdi ve oğlunun fotoğrafına uzandı. Fotoğraf yalnızca geçen sene, Damien birinci sınıftayken çekilmişti. Abisinin aksine, Damien babasının kopyası değildi. Evet, siyah saçlıydı ama James'inki gibi karmakarışık değildi. James'in gözlerine benzeyen gözlere sahipti; aynı babası gibi hep başını beladan kurtarmak için kullandığı ela gözleri vardı. Hatlarıysa Lily'e benziyordu. Annesinin burnunu, ağzını hatta gülümsemesini almıştı. Aynı zamanda annesinin ateşli öfkesini de miras almıştı. İkisinin tam bir karışımıydı. Sirius, bela çıkarmada onu Jamesle rekabet eder biri haline getirmeyi kendine görev edinmişti. Tabii ki Damien bir Çapulcudan öğrenmek konusunda fazlasıyla istekliydi.

Lily, James'in fotoğrafına baktı ve kalbinin özlemle sıkıştığını hissetti. Onu 2 haftadır görmemişti. Ama bu acı, onun yanındaki fotoğrafla her göz göze geldiğinde hissettiği acı karşısında hiçbir şeydi. Fotoğraf o, onlardan... alınmadan sadece 3 gün önce çekilmişti. Lily, zümrüt yeşili gözlerini büyük oğlu Harry'nin fotoğrafına çevirdi. Kıkırdıyor ve parmağını ona işaret ediyordu fotoğrafta. Kalbi bebeğine baktığında öylesi bir acıyla sıkışıyordu ki... Gözlerini fotoğraftan ayırdı ve masasındaki ufak takvime baktı, bugünün tarihi; 31 Mayıs. Nefesinin göğsünde sıkıştığını hissetti. '2 ay' diye düşündü '2 ay içinde 16 yaşında olacaktı, Hogwarts'daki 6. yılına başlıyor olurdu'.

Harry'i hep bu şekilde düşünmüştü. Harry'den ve onun şimdi ne yapıyor olacağından her bahsedişinde, James için konuşmak zorlaşırdı. Çocuğunu kaybetmenin duygusal darbesini beklenilenden çok daha ağır almıştı. Sonuçta, Harry'i kendi çatılarının altından kaçıran ve bir canavara teslim eden onun arkadaşıydı. James, Peter'dan ve Voldemort'tan Harry'i öldürmenin intikamını alacağına yemin etmişti. Peter'ın yaptığından sonra ölmediği için şanslıydı. Çok fazla kan kaybetmiş ve kafasına aldığı darbe bir gece boyunca baygın kalmasına sebep olmuştu. Oğlunu koruyamadığı için hep kendini suçlamıştı. 'Üzgünüm, Harry...affet beni oğlum...seni koruyamadım'dan başka bir şeyler söyleyebilmesi aylarını almıştı.

2 sene sonra, Damien'ın doğumu James'e ikinci bir yaşam vermişti. Ancak hayatında Damien'ın olmasıyla tekrar normal haline dönebilmişti. İkinci oğulları konusunda Lily'den bile fazla korumacıydı. Yine de eğlenmesine izin verirdi ve hatta Lily, büyük olasılık ondan daha fazla şımartılmış bir çocuk olmadığını kabul edebilirdi. Her şeye rağmen, Damien iyi bir çocuktu ve hiçbir zaman her istediğini elde edeceğini düşünmezdi.

İçimdeki Karanlık / The Darkness Within (1.cilt)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin