İçimdeki Karanlık / The Darkness Within (1.cilt)

60. Bölüm - Gelecek Elinde Neleri Tutuyor?

60. Bölüm – Gelecek Elinde Neleri Tutuyor?

James bütün süre boyunca kendisini sakin kalmaya zorlayarak alt kata koştu. Harry'nin kendisine bakmaktan fazlasını yapabileceğini biliyordu, ama bu yine de Ölüm Yiyenler'in ona neler yapabileceğine dair korkunç düşüncelerin aklına gelmesini engellemiyordu. Mutfağa hızla girdiğinde Lily, Sirius ve Remus'u bir yere toplanmış, oldukça üzgün görünerek dikilirlerken buldu. Dumbledore, Moody, Arthur, Molly ve Tonks onlardan birkaç adım ileride duruyordu. Longbottomlar henüz gitmişlerdi ve onlarla birlikte, misafirlerinin çoğu da ayrılmıştı. Öylesi mükemmel bir geceye çok kötü bir sondu. James Lily'e doğru acele etti, sesini sağlam tutmaya çalıştı.

"Harry gitmiş" demeyi becerdi cesaretini kaybetmeden önce.

Lily'nin gözleri kocasının sözlerini sindirirken şokla büyüdü.

"Odasında değil. Onu hiçbir yerde bulamıyorum. Malikene'den ayrılmış!" dedi James şimdi paniklemiş bir sesle.

Dumbledore ve Yoldaşlığın kalan üyeleri James'in paniklemiş sesini duyduktan sonra çabucak küçük gruba katıldılar.

"Tamam, panik yapmayalım. Çocuk kafasına koyduğu yerde kalabiliyor. Hepimiz bunu biliyoruz!" Moody söyledi onlara boğuk sesiyle.

"Bütün yapmamız gereken dağılmak ve onu aramak. O kadar uzağa gitmeyecektir. O bile güvenli olmadığını biliyor" diye devam etti.

James endişe içinde dudağını ısırdı. Harry sinirliyken pek de o kadar rasyonel düşünenlerden değildi. Harry'e Potter Malikanesi'nden hiç ayrılmaması gerektiğini söylemediği için kendisini azarlamaya devam etti. Bu onu durduracağından değildi ya...

James kasıtlı olarak Dumbledore'dan başka yere baktı. Son derece güçlü büyücü James'in Harry'i Malikane'nin içinde kalması için mutlaka bilgilendirmesi gerektiğini belirttiği talimatlara uymadığını söyleyebilirdi. James'in şimdi pek de ona endişelenecek vakti yoktu. Herhangi kötü bir şey olmadan önce, yalnızca Harry'i tekrar emniyete ulaştırmalıydı.

Grubun hepsi Harry'i aramak için ayrıldı. Molly Ron, Ginny ve Hermione'yi Kovuk'a geri götürdü. Dört genç çocuk olanlara oldukça üzgün görünüyorlardı. Hepsi de sessizce Neville'i suçladı. Harry'nin öyle saldırmasına ve sonra da Malikane'yi terk etmesine sebep olacak bir şey söylemiş olması gerektiğini biliyorlardı.

Damien çabucak cep telefonunu çıkardı ve Harry'i aramayı denedi, ama Harry'nin telefonu kapalıymış gibi görünüyordu. Lily telefona sorgulayan bir bakış doğrulttu ama sormamaya karar verdi. Daha fazla stresi kaldırabileceğini düşünmüyordu. Malikane'yi tekrar aradılar ve dışarı, araziye bile Harry'i aramak için çıkıp baktılar. Ona tekrar ve tekrar seslendiler, ama cevap yoktu. Lily ve Damien içeri geri dönüp salonda zavallıca oturdular. Damien abisine telefonuyla ulaşmaya çalışmayı sürdürdü ama şansı gülmüyordu.

"Hadi Harry! Aç şu lanet olası telefonu" dedi hüsranla, numarasını tuşlayıp Harry açar diye soluğunu tutarken. Ama Harry hiç açmadı ve telefonun kapalı olabileceğini ve daha sonra tekrar aramasını söyleyen aynı mesaj tekrar ve tekrar döndü.

Damien ve Lily yatağa gitmeyi reddetti. İkisi de telaşlı akşamlarından sonra yorgundular, ama Harry'nin nerede olduğunu bilmeden uyuyamazlardı. İkisi de sessizlik içinde masada, kendi rahatsız edici düşüncelerinde kaybolarak oturdular.

James ve Sirius aramalarından geri geldiklerinde sabahın erken saatleriydi. Şimdi Harry'i altı saattir arıyorlardı. İki adam da yorgunluktan bitkindi ve odaya girer girmez koltuğa yığıldılar. Lily ve Damien halen uyanıklardı ve hemen kalkıp aceleyle yanlarına geldiler.