İçimdeki Karanlık / The Darkness Within (1.cilt)

23. Bölüm - Gryffindor vs. Slytherin

Açıklamaların beklenen açıklamalar olmadığını öğrendikten sonra güzel bir ara...

biraz eğlence biraz çook daha farklı şeyler;

buyrun efendim karşınızda 23. Bölüm! İyi okumalar...

23.Bölüm- Gryffindor vs. Slytherin

Soğuk gri bir Ekim sabahı, Harry kalkıp yıkanmak için kendini yatağından sürükleyip çıkardı. Bugün büyük gündü, Gryffindor ile Slytherin arasındaki maç vardı. Yıkandı ve üzerini değiştirmek için odasına geri döndü. Neville giyiniyordu ve her zamanki gibi havadan sudan muhabbet etme girişimindeydi. Harry yine de onu bilmezlikten gelerek giyinmeye odaklandı.

"Bugünkü maçta bol şans, Harry." dedi Neville odadan çıkmadan önce.

Harry canını sıkmamaya çalıştı, onun şansa ihtiyacı yoktu. Ne yapacağını tam olarak biliyordu. Harry, Damien ona doğru koşarak yeni Nimbus 3000'ini gösterdiğinde şaşırdı.

"Harry bak! Bak babam ne almış bana! Harika değil mi, şimdi ikimizin de bir Nimbus'u var, vay canına Harry, şimdi kesinlikle kazanacağız!"

Harry, Damien'a Nimbus 3000'ini geri vermeyi denemişti ama Damien kabul etmemiş, Harry'nin hızlı bir süpürgeye ihtiyacı olduğunda ısrar etmişti. James belli ki Damien'ın yeni bir süpürge hak ettiğini hissetmiş ve bu yüzden de ona yeni bir tane almıştı. Harry, Damien'ın yeni süpürgesi hakkında konuşup durmasını izlerken onun ne kadar şımartılmış olduğuna işaret etmemeye çalıştı. İki çocuk yavaşça Quidditch sahasına yöneldiler.

Quidditch sahasındaki kalabalık Harry'nin daha önce gördüğünden çok daha fazlaydı. 'Bu kadar insan nereden geldi?' diye düşündü kendi kendine, Gryffindor Quidditch takımının geri kalanıyla beraber soyunma odasına doğru giderken. Harry, bu kadar çok öğrenci ve Profesör'ün görüntüsü karşısında kalbinin hızlandığını hissetti.

Gelip diğer Gryffindor oyuncularının yanında durdu. Angelina'nın sahanın ortasına doğru, iri görünümlü bir Slytherin'in ona yaklaştığı yere yürüyüşünü izledi. Harry, Slytherin oyuncularını inceledi. Hepsi erkekti ve çoğu, takım kaptanları gibi iri görünümlüydüler. Draco kolayca takımdaki en küçük ve en genç olanlarıydı. Gözleri Draco'nunkilerle buluşurken Harry yüzünü ifadesiz tuttu. Slytherin çocuk yüzünü sabit bir alay ifadesinde tutmaya çalışıyordu ama bakışı Harry'le kesiştiğinde hafifçe kayboldu. Harry başka tarafa baktı ve yapacağı şeye odaklandı.

Madam Hooch'un ıslığıyla beraber ondört oyuncu havalanırken tezahüratlar kükredi. Havalanan ilk iki oyuncu Harry ve Damien'dı. Damien, Harry'e baktı ve Ginny'den Quaffle'ı almak için fırlamadan önce ona göz kırptı. Harry'e kısa sürede Draco katıldı. Başka yönlere doğru hızlanmadan önce bir anlığına birbirlerine baktılar. Harry, Quaffle'ın Ginny'den bir Slytherin tarafından şiddetle alınışını izledi. Daha oyun başlayalı bir dakika geçmeden Slytherin'in skor yapışını zevkle izledi. Hemen aşağısındaki gümüş ve yeşil kalabalıktan muazzam bir alkış koptu. Damien'ın Quaffle'ı yakalayıp sahanın kendi tarafında skor yapmak için ilerleyişini gördü. Doğrusu, Damien'ın uçtuğu hıza hayran kalmıştı. Saniyeler içerisinde Damien iki Slytherin ve bir bludger'ı atlatmış ve mükemmel bir gol atmıştı. Harry maçın yorumcusu, yedinci sınıf bir Gryffindor olan Lee Jordan'ın sesini duyabiliyordu. Lee skoru anons etti, 10'a 10. Kırmızı ve altın rengi giyinmiş olan öğrenci kalabalığı müthiş bir alkış kopardı onüç yaşındaki için.

Harry çocuğun ondan dört yaş büyük olanları alt etmesini izlerken ılık bir gurur hissinin midesinin dibinden göğsüne doğru hareket ettiğini hissetti. Zihnini kendine gelmesi için sarstı. 'Neden Damien'dan gurur duyuyorum ki ben?' diye düşündü kendi kendine.