47. Bölüm - Gryffindor'un Hortkuluğu

10.8K 652 1K
                                    

47. Bölüm - Gryffindor'un Hortkuluğu

Artık Lord Voldemort'un her toplantıda kötü haber alması sıradan olmuştu. Ölüm Yiyenleri'nin önünde her duruşunda daha fazla aksilik haberi veriyorlardı. Savaş elden çıkmaktaydı. Ölüm Yiyenler'in isyana ve kaosa sebep olmak için gittikleri her yerde, Seherbazlar onların önlerinde, onları kıstırmaya hazırlardı. Yeni üyelerinin çoğu çoktan yakalanmış ve Azkaban'a gönderilmişlerdi.

Lord Voldemort gözleri kapalı halde son toplantıyı kafasından çıkarmaya çalışarak oturdu. İşe yaramaz Ölüm Yiyenleri'nden iki tanesi Sihirli Sanat Eserleri ve Ünlü Şaheserler Galerisi'ne girildiğini ve çalınan tek şeyin Altın Tüy Kalem olduğunu söylemek için koşarak ona gelmişlerdi. Lord Voldemort'un haberi veren Ölüm Yiyenleri öfkeye bağlı olarak anında öldürdüğünü söylemeye gerek yoktu. Korakilee'lerinin hırsızlıktan sorumlu olan kişinin kaçmasına izin vermeyeceklerini biliyordu. Eğer Tüy Kalem geri alınmadıysa o zaman bu tek bir şey anlamına geliyordu. Hortkuluğu yok edilmişti!

Lord Voldemort, herhangi bir şekilde Korakilee'leri altetmeyi becerip Hortkuluğunu yok edebilecek tek kişinin onun Harry'sinden başkası olmadığını biliyordu. Lord Voldemort bu kez kızgınlığını tutmamıştı. Öfkesinin onu ele geçirmesine izin vermişti. Harry başka bir Hortkuluğunu yok etmişti. Bu şimdi iki Hortkuluk etmişti. Slytherin'in Kolyesi ve Ravenclaw'un Tüy Kalemi. Harry'nin en başından beri kalkıştığı bu muydu? Evi Hortkulukları bulup onları yok etmek için terk etmişti! Bir şekilde Lord Voldemort buna inanmak istemedi. Harry'nin eve döneceğinden o kadar emindi ki. Bir kere başka bir yere ait olmadığını gördüğünde, Harry'nin Lord Voldemort'a geri dönmekten başka seçeneği olmayacaktı.

Ama şimdi, Lord Voldemort Harry'nin ona karşı savaş ilan ettiğini kabul etmeye zorlanıyordu. Lord Voldemort Ölüm Yiyenleri'ni Harry'i getirmeleri için kati emirlerle göndermişti. Başarısızlığa uğrarlarsa, Lord Voldemort hepsine korkunç ölümler sözünü vermişti.

Karanlık Lord odasında Harry'nin ihanetiyle nasıl ilgileneceğine dair derin düşünceler içerisinde otururken yumuşak bir tıklatma onu böldü. Başını kaldırıp baktığında kapılarını asasız bir şekilde açtı ve kapının eşiğini geçip ayakları dibinde dizleri üzerine düşen titreyen bir figür gördü.

"L- lordum!" geldi zayıf bir ses.

Lord Voldemort adamı tanıdı. Sadık müritlerinden biriydi ve birçok şeyden sorumluydu. Genellikle bu Lord Voldemort'un hazinelerinin bulunmasına engel olmaktı. Lord Voldemort birçok sayıda sihirli nesne edinmişti, her birinin kendi amaçları vardı.

"Kalk, Corbett. Neden buradasın? Seni çağırmadım" dedi Voldemort yorgunlukla. Rahatsız edilme modunda değildi hiç.

"Ö-özürlerimi sunarım Lordum, ama sizi büyük bir talihsizlikten haberdar etmek için geldim"

Lord Voldemort içinden inledi. Şimdi ne ters gitmiş olabilirdi? Daha fazla kötü haber kaldırabileceğini sanmıyordu.

"Ne talihsizliği?" sordu, şimdi önündeki titreyen figüre bakıyordu.

"Lordum, Ka-Karanlık P-Prens gitmeden, he-hemen önce, bana gelmişti. Sizin m-mülklerinizden birini almak için talimat vermişti. Dedi ki sizin emirlerinizleymiş. B-ben ona vermek istemedim, ama nasıl, nasıl ikna edici olabildiğini biliyorsunuz"

Lord Voldemort gülümsedi, evet, Harry oldukça ikna edici olabilirdi. Ne de olsa ikna sanatını Lord Voldemort'un kendisinden başka kimseden öğrenmemişti.

"Ne aldı?" Lord Voldemort sordu. O dönemde Harry'nin hala ona sadık olduğunu biliyordu. Her ne aldıysa, çok önemli olamazdı.

"L-lordum, o, o Lay-Layhoo Jisteen'i aldı!"

İçimdeki Karanlık / The Darkness Within (1.cilt)Όπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα