64. Bölüm - Her Şeyin Sonu

20.5K 772 4.2K
                                    

Bölüm notu:

Budur, millet! Son bölüm. Bunun son bölüm olduğunu düşünerek, yazar bölümü ekstra uzun yazmış. Hikaye boyunca en uzun bölümle karşınızdayız! Keyfini çıkarın!

İyi okumalar...

64. Bölüm – Her Şeyin Sonu

Snape planın üzerinden son bir defa geçerken James gerginlikle küçük oğluna baktı. On üç yaşındaki oğlunun böylesi bir risk almasına izin verdiğine inanamıyordu. Ama James başka nasıl Harry'i kurtaracağını bilmiyordu. Snape'in planı riskliydi ve neredeyse her şeyin ters gitme olasılığı vardı, ama en ufak başarma şansı bile olan tek plandı.

"Peki, tamamen anlaşıldı mı? Bir daha üzerinden geçmeyeceğim." dedi Snape sertçe, iki çocuk da ona sıkıntılı ifadelerle bakarken.

"En önemli şey zamanlama. Çok dikkatli oynamalıyız. Eğer bunu çok hızlı yaparsak, her şeyi kaybederiz" Snape söyledi bütün odaya. Ayrılmak için ayağa kalktı. Draco'ya ona katılması için işaret etti ve genç çocuk hızla onun yanına gitti.

"Birkaç saat içerisinde gündoğumu olacak. Ben Bakan'la o Bakanlık'a varır varmaz görüşeceğim. Hepimiz güçlerimizi birleştirmek zorundayız. Bu görevi tamamlamak Yoldaşlığın ve Bakanlık'ın bütün Seherbazlarını gerektirecek" Dumbledore söyledi onlara.

Dumbledore, Snape ve Draco Malikane'den ayrıldılar, Longbottom ailesi de onları takip etti. Molly ailesinin geri kalanını ve dört genci, onlara bütün güçlerine ihtiyaçları olduğunu ve en azından birkaç saat uyumaları gerektiğini söyleyerek yataklarına gitmeye ikna etmeyi becerdi. Ancak Arthur ve kendisi oturma odasına geri gelip Lily'le beraber oturarak sıkıntılı anneyi rahatlatmaya çalıştılar. Remus ve Sirius, James nasıl hissediyorsa öyle görünüyorlardı; berbat.

James bir sandalyeye yığıldı. O gece kimsenin uyumayacağını biliyordu. Birkaç saat içerisinde gündoğumu olacaktı ve James vücudundaki her kasın ağrıyor olmasına rağmen dinlenemezdi. Zihni ne olduğu ve o gün daha sonra ne olacağı düşünceleriyle fırıl fırıl dönüyordu. Yarın bu saatlerde iki oğlu da sağ salim ve güvende, yanında olabilirlerdi ya da ikisini de kaybetmiş olabilirdi.

xxx

Harry nasıl uykuya dalmayı becermişti orası merak konusuydu. Vücudu boyunca dolanan acılar yüzünden ayakta kalmıştı. Bir noktada bilincini kaybetmiş olması gerektiği çıkarımını yaptı. Yakınında bir hareket sezerken uyandı. Elleri de ayakları da hala zincirlerle bağlı olduğundan kendini korumak için yapabileceği çok bir şey yoktu. O yüzden kimin onunla olduğunu ya da ona şimdi ne yapacaklarını umursamayarak olduğu yerde kaldı.

Bir elin boynunun altından geçtiğini ve nazikçe başını yukarı kaldırdığını hissettiğinde şaşırdı. Aralık dudaklarına soğuk bardağın dokunduğunu hissetti ve birinin ona içmesi için su önerdiğini fark etti. Acı verici bir şekilde susadığından içebildiği kadar çok içmeye çalıştı. Ne de olsa sıcak bir yaz gecesiydi.

Daha fazla yutamadığında geriye çekildi ve kimin onunla olduğunu çıkarmak için karanlığın arasından görmeye çalıştı. Ona bu şekilde yardım edecek sadece bir kişi olduğunu biliyordu.

"Malfoy" Harry fısıldadı.

Aydınlatılmış bir asa Harry'nin yüzüne kaldırıldığında Lucius Malfoy'un endişeli yüzünü gördü. Harry'nin kalkıp oturmasına yardım etti, böylece duvara yaslanıyordu.

Parçalanmış sırtı pürüzlü duvara sürterken Harry başka bir inlemeyi bastırdı. Yumuşak kumaşı cildinin üzerinde hissedebilirken Malfoy'un tişörtünü tekrar üstüne geçirmiş olması gerektiğini fark etti. Zihnen ona teşekkür etti.

İçimdeki Karanlık / The Darkness Within (1.cilt)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin