31. Bölüm - Hogwarts Ekspresi

14.4K 719 1.5K
                                    

31. Bölüm – Hogwarts Ekspresi

James nasıl hayatta kalmayı becerdiğini bilmiyordu. Harry'nin düşünselinde, bütün hatıralarını izleyerek çok vakit geçirmişti. Harry ve Voldemort'un olduğu birçok hatıra vardı. Her hatırayla birlikte James, aralarındaki ilişkinin güçlenişini görebiliyordu.

Bu onu kederden hasta ediyordu. Nasıl Harry'i geri getirecek ve onu Voldemort'u yok edebilecek tek kişinin o olduğuna ikna edeceklerdi? Harry asla Voldemort'a saldırmazdı!

Kehanet James'in pek de umrunda değildi, ama asıl umrunda olan Harry'nin acı çekişiydi. Yara izindeki acı besbelli Harry büyüdükçe kötüleşmişti. Eğer Harry, Voldemort'u öldürmezse, o zaman yara izi Harry'i öldürecekti. James ve Lily, tanıklık ettikleri hatıralar hakkında konuşarak birçok gece geçirdiler. Harry'nin büyümesini, antrenmanlarını ve sihrin bütün farklı taraflarını öğrenişini izlediler. Harry'nin düello etmeyi Voldemort'un ta kendisinden öğrenişini seyrettiler. Bella ona tılsımları öğretiyordu , ancak birçoğu karanlık büyü tılsımlarıydı ve Malfoy da ona diğer şeyleri öğretmişti. Harry'nin aslında genç Malfoy'la arkadaş olduklarını öğrendiklerinde birazcık şok olmuşlardı.

İki çocuğun yaramazlığa kalkıştıkları bazı çok tatlı hatıralar vardı. Harry öyle görünüyordu ki, devasa bir kalede yaşıyordu ve James ve Lily, çok nadir olarak Harry'i dışarıda gördüler. Harry'nin düşünseline yerleştirdiği bütün hatıraların kaleden olma ihtimali vardı ama yine de James, Voldemort'un Harry'nin kaleden ayrılmasına asla izin vermediğine emindi. Bu, Harry'nin güvenliği içindi ya da Voldemort'un, Harry'nin gerçek büyücülük dünyasının farkına varmasını istemeyişindendi, ona karar veremiyordu.

James'in özellikle çok eğlenceli bulduğu bir hatıra vardı. Harry'nin on dört yaş civarında geçen bir hatırasıydı;

James ve Lily genç bir çocuk olarak Harry'i sessizce bir pencereye tırmanırken izlediler. Gece çok geç bir saatti ve çocuk hiç ses çıkarmamaya özen gösteriyordu. Tam tamamen tırmanıp mermer zemine çıkmıştı ki, bir ışık açıldı ve Harry çok şaşırmış görünerek yakalandı. Lucius Malfoy kapıda, asasını Harry'e kaldırmış duruyordu.

Harry rahat bir nefes aldı ve cübbesini silkelemeye devam etti. Lucius'un besbelli onu tam içeri sızarken yakalamış olmasından hiç de rahatsızmış gibi görünmedi. 'Neden Harry kaleye girmek için pencereyi kullanıyordu' diye James düşündü kendi kendine.

Lucius, yüzünde rahatsızlık ve yeterince garip bir şekilde endişeyle Harry'e yaklaştı.

"Saatin kaç olduğuna dair en ufak bir fikrin var mı?" Lucius sordu kendi kısık sesiyle.

Harry bileğindeki saate baktı ve Lucius'a arsızca sırıttı.

"Akşam 10 desem bana inanır mısın?"

James, sadece dışarıdaki karanlıktan bile günün ilk saatleri olduğunu söyleyebiliyordu. Lucius, Harry'e boş boş baktı, Harry'nin yaptığı şaka besbelli ona etki etmemişti.

"Nasıl yaparsın Harry?" Lucius sordu.

"Ne? Şimdi ne oldu?" diye sordu Harry iç geçirerek.

"Ne oldu? Malikaneden bütün gece boyu uzaktaydın! Şu an saat sabahın 4'ü, ve Bella ve ben her yerde seni aradık. Nereye gittin?" Lucius sordu. Çok endişelendiği açıktı.

Öbür taraftan Harry, Lucius'a komik bir bakış attı.

"Sadece dışarı çıktım" diye cevapladı sakince, Lucius'dan yürüyerek uzaklaşırken.

"Oh, sadece dışarı çıktın! Merak ediyorum neden orayı kontrol etmedik!" dedi Bella, Lucius ve Harry'nin olduğu odaya girerken.

James ve Lily eğlenceyle Harry'nin ona gözlerini devirişini izlediler.

İçimdeki Karanlık / The Darkness Within (1.cilt)Where stories live. Discover now