55. Bölüm - Duruşma

14.2K 733 1.7K
                                    

55. Bölüm - Duruşma

James pes etmeyecekti. Eğer o ve Sirius ana girişten içeri giremiyorlarsa o zaman başka bir yol bulması gerekiyordu. Zorunda kalırsa Bakanlık'a kazar girerdi. Harry'i böyle bir zamanda tek başına bırakmayacaktı.

Remus da onlarla beraberdi. Kovuk'tan onlarla aynı zamanda ayrılmıştı ama Kingsley'den karargaha gidip Yoldaşlık üyelerini toplaması talimatını almıştı. Bakanlık'ta ne kadar fazla Yoldaşlık Seherbazı bulunursa Harry'nin kötü muamele görme riski o kadar azalırdı. Yoldaşlık üyeleri Harry'e karşı Bakanlık Seherbazlarından çok daha iyi davranırlardı.

"James, bundan emin misin?" Sirius sordu, onlara Bakanlığa giden tünele giriş verecek gizli kapının bulunduğu siyah taşın önünde dururlarken.

"Bana şunu sormayı kessene sen!" James yapıştırdı ona.

"Yalnızca, kimse buradan giriş yapmayı daha önce denemedi." dedi Sirius siyah taş duvara bakarak.

"Her şeyin bir ilki vardır." James cevapladı, asasını sıkıca kavrarken.

"Hazır mısın?" diye sordu James.

Aynı anda, James ve Sirius, Çatalak ve Patiayak'a dönüştüler. Kocaman tüylü köpek duvarı kokladı ve usulca girişi bulduğunu havlayarak, sağına doğru hareket etti. Altın renkli geyik ona katıldı, böylece ikisi de girişin önünde duruyorlardı.

Remus derin bir nefes alarak kapıyı ortaya çıkarmak için gerekli sözleri söyledi. Siyah bir kapı belirdi ve Remus derin bir nefes bıraktı. Kapıya yürüyerek asasıyla altı kez tıklattı.

Bir kerede kapı giriş vermek üzere çekilip açıldı. Nazik kısım burasıydı. Yetkisiz olarak girmeye çalışan biri bu odaya ayağını basarsa, büyüler devreye girerek onları tuzağa düşürür ve alarmları çalıştırırdı. Ancak, James'in eğer Animagus formlarında girerlerse, alarmların devreye girmeyeceğine dair bir teorisi vardı. Bunun ardındaki sebep belirlenen auranın büyücününkü değil hayvanınki olacak olmasıydı. Sirius ve Remus bundan çok emin değillerdi ama James böyle bir haldeyken onunla pek de tartışamazlardı.

Tüylü siyah köpek ve altın geyik odaya girdiler ve bir şeyin olması için beklediler. Hiçbir şey olmadı. Girişlerinin herhangi bir çeşit kargaşaya sebep olduğunu gösteren hiçbir şey yoktu.

Remus kapının yanında bekledi. O giremezdi. Kapı usulca kapanır ve sonra eriyerek tamamen duvarın içinde kaybolurken izledi. Çabucak binanın önüne yöneldi. Onun da Bakanlık'a girişi yasaktı. İçeri girmek için sabırla beklemesi gerekiyordu.

Bir kere odanın içine girdiklerinde, iki arkadaş yavaşça ve sessizce Bakanlık'a giden dik yokuşu gösteren ufak pencereye yöneldiler. Sirius pencerenin metal parmaklıklarını dişleriyle kavradı ve parçaladı. İkisi de kendilerini kafa üstü tünele attılar. Tünelin ne kadar dik olduğunu fark etmemişlerdi. Önce James dışarı düştü, hemen arkasından da Sirius onu takip etti. İkisi de içeri girdiğinde tekrar insan formlarına dönüştüler.

İki Seherbaz da ayağa kalktı ve varlıklarının fark edilip edilmediğini görmek için kalpleri hızlı hızlı atarak beklediler. Şaşırtıcı bir şekilde hiçbir şey sıradışı görünmedi.

"Hadi" James fısıldadı Sirius'a ve iki adam da Harry'i bulmak için yola koyuldular.

Harry kapıyı açtı ve tuvaletten dışarı çıktı. Şimdi midesindeki ne kadar az yiyecek varsa onu da çıkartmıştı ya, belli belirsiz daha iyi hissediyordu. Yavaşça tekrar yatağına doğru yöneldi. Başının ellerine yığılmasına izin vererek yatağın ucuna oturdu. Bir duruşma! Bir duruşmaya çıkacaktı. Dumbledore ne cehenneme oynuyordu? Harry bir duruşmanın her şeyi yalnıza, eğer bu mümkünse, daha da kötüleştireceğini biliyordu. Harry'nin yaptığı şeylerin yarısı hiç aydınlığa çıkmamıştı. Mesela Bella'yı Bakanlık'tan kurtarmak gibi. Bu duruşma sadece Harry'i belanın daha dibine gömecekti.

İçimdeki Karanlık / The Darkness Within (1.cilt)Where stories live. Discover now